"Y-yavaş, acıyor... Acıyor..."
Venom onu dinlemiyor, kazandığı hızı kaybetmemek adına Yongbok'un duvarlarını adeta aşındırıyordu. Boğazını temizleyip sözlerine devam etmişti.
"Daha iki parmağımı içeri ittirdim Yongbok, emin ol ki penisim daha uzun ve iri."
Yongbok dolan gözlerine inat yapabileceğine inanıyordu. Titreyen parmakları artık nasıl çekeceğini bildiğine emin olarak Venom'un erkekliğine gitmişti. Direkt iç çamaşırından çıkarıp aşağı yukarı çekiştirmeye başlamıştı. Daha parmaklarıyla saramadığı aleti içine girince ne hissedecekti merak ediyordu. Venom ise içindeki parmaklarının eklemlerini bükerek küçük bedeni itinayla genişletiyordu. Lakin Yongbok'un çekişleri devam ederse daha başlamadan gelebilirdi ve bu... Çok utanç vericiydi. Parmaklarını yavaşça içinden çekince Yongbok boşluğa düşmüş gibiydi. Bir anda Venom'u çekmeyi bırakmış, kendisinin hazır olduğuna ikna etmişti.
"Hep-hepsini alabilecek miyim?"
Yongbok yavaşça dizlerinin üzerinde yükselmiş, Venom ise erkekliğinin kökünden tutup sabitlemişti. Venom'un parmakları, Yongbok'un bel kıvrımlarını sararken aniden küçük bedeni aşağı çekmesi ile içine tamamen girmesi bir olmuştu. Yüksek bir kükreme, tiz bir çığlık ve Venom'un köprücük kemiğine düşen göz yaşları ile beklenen an şiddetli gerçekleştirilmişti. Venom'un bütün mimikleri aynı anda kasılmıştı.
"İlk... İlk defa... ah- bu kadar dar birisini beceriyorum."
Yongbok'un kalçalarını tutmuş, aşağı yukarı hareket ettirirken Yongbok ise akan damlalara hakim olmaya çalışıyordu. Kollarını Venom'un omuzuna sıkıca sarmış, adeta sarmalamıştı. Bacakları titriyor, ne yapacağını bilemeyen yavru ceylan gibi hissediyordu. Bütün bunların yanında ilk şok ve acı gitmiş, Venom'un kucağında yükselip alçalarak acısını azaltmayı başarabilmişti. Omuzlarına düşen başı ve dudakları boğukça inildemesine neden oluyordu.
"Ah- Venom... Bu cidden-"
Kalçasını kasıklarına bastırırken hissettiği o zevkle yeniden yapmaya karar vermişti. Venom'un kucağında zıplıyor, her kucağına düştüğünde gözlerini zevkle beraber sıkıca yumuyordu. Venom ise sıcak içinin derinliklerinde ilerliyor, Yongbok'un kalçalarını tutarak ayırıp daha rahat girmesini sağlıyordu. Sıradan paralı seks gibi görünse de temaslarında aşk tutamları gizleniyordu. Venom, gözlerini kapattığında kendini Hyunjin olarak hissediyordu. Açtığında ise bulunduğu daire kim olduğunu ona yeterince açıklıyordu. Venom, kalçasını sabit tutmuş, belinden destek alarak Yongbok'un içine sertçe vurmaya başlamıştı. Giderek hızlanıyor, içinde gidip gelirken iniltileri birbirine karışıyordu. Maskesi yüzündeyken konuşması da gittikçe zorlaşıyordu.
"Sen çok cesaretli bir müşterisin Lee Yongbok. Aferin sana."
Venom'un tek eli kalçasından ayrılarak Yongbok'un yüzüne doğru çıkmıştı. Ne kadar makyajlı ve lensli olsa da uzun uzun göz temasından çekiniyordu. Elinin tersi ile Yongbok'un yüzünden akan yaşları silmiş, ortak bir hareketle içinin en derinlerine kadar ulaşıp, duvarlarını adım adım yıkıyordu. Yongbok'un kesintisiz iniltileri dudaklarından dökülürken sıcak nefesi de Venom'un tenine çarpıyordu. Venom'un kasıklarına sürtünerek hareketlerine ayak uydururken, doyumsuz hissetmeye başladığını fark etmişti.
"O halde... Beni daha sert becerirsen... İki katı para vereceğim..."
Venom'a derin izler bırakmak yasaktı ama Yongbok istemsizce sırtında tırnaklarını boydan boya geçirirken buluyordu kendini. Hissettiği artık zevk veren vuruşlarla Venom'un gözlerinin içine bakıyor, onun adıyla sayısız kez inildiyordu. Kendinden geçercesine kollarına daha çok sokulurken bunu daha önce yapmamanın verdiği pişmanlıkla gözlerini kapatmıştı. Venom sırtını koltuğa yaslamış, sırtındaki acıları için ona fotoğraf atacağına içinde söz vermişti. Küçük bedenin penisini avuçlarının içine alıp orta tonda çekiştirmeye başlamıştı. Bu konuda o kadar iyiydi ki Yongbok'un beyni pelte pelte olmuştu bile. Kokuları birbirine karışırken, Yongbok'un bu sefer zevkten gözleri sulanıyordu. Venom girişini tıkadığında ise gözleri birbirine değmişti.
"Beraber gelelim istiyorum."
Venom yüzünü ekşitmesi ile geleceğini anlamıştı. Bir yandan tek eliyle Yongbok'u çekiyor, diğer yandan kalçasını kavramış yavaşça içinde vurmaya başlamıştı. Yongbok'un iniltileri boğazına diziliyordu. Tam tatlı noktasına isabet ediyor, hem de bir yandan penisi sızlıyordu. Parmakları Venom'un göğüsüne gitmiş, istemsizce kendini ittirmişti.
"V-venom, e-elini çek!"
Acıdan sinirlenenen Yongbok, Venom'un elini çeker çekmez kasıklarına ve karnına gelmesi ile titreyerek bedeninin üzerine doğru düşmüştü. Venom ise kısa bir kahkaha atarak içinde yavaşça sürtünmeye devam ediyordu.
"Sözünde durmadın."
Venom, ağırca içinden çıkmıştı Yongbok'un. Kendisini boşlukta hisseden, uykulu Yongbok sıcak tenine dudaklarını sürtüyordu. Venom, kendisini de Yongbok'un menileriyle bulanmış eliyle çekerken birkaç dakika sonra o da gelmişti. İkisi de nefes nefese öyleyece durmuştu. Yorgunca başını kaldıran Yongbok, Venom'un maskesine doğru uzatmıştı parmaklarını. Lakin geç olmadan Venom iki bileğini de tutmuştu.
"Sakın."
Klasik Yongbok ise yüzüne iddiayla bakmıştı.
"Amma korkaksın, şakaydı."
. . .
YOU ARE READING
No Strings Attached (Hyunlix) ✔️
Fanfiction❗️Bdsm ağırlıklı smut içerir. ❗️ Hwang hyunjin, liseli bir eşcinsel jigolo. Gizli bir kimlikte takılırken kendisini yeni keşfetmiş platonik aşkı Lee Yongbok'un partneri olmayı kabul eder. Olaylar örümcek ağı gibi karışır, tek kural ise birbirilerine...
Chapter III
Start from the beginning
