No Strings Attached (Hyunlix) ✔️

Chapter III

"Burada mı kalıyorsun?"

Venom kapıyı yavaşça kapatmış, adımları Yongbok'a yetişmişti. Kaba eli dolgun kalçasına gitmiş, avucunun içinde ezmişti. Yongbok bu hamleyle parmak ucunda aniden yükselmiş, dudaklarını birbirine bastırmıştı. Venom sorusunu cevapsız bırakmıştı.

"Seni kurcalamak için sabırsızlanıyorum."

Yongbok'u belinden çekip, monitörlerin karşısındaki oyuncu koltuğuna ilk kendisi yerleşip, sonrasında da kucağına Yongbok'u çekmişti. Yüz yüze gelecek şekilde Yongbok kucağında yer alırken, ne yapacağından emin olmadan bir şekilde Venom'u bekliyordu. Venom ise vlog kamerasını ayarladığını görünce gerginlikle Yongbok söze girmişti.

"Video çekilmesini istemiyorum, yüzüm belli olsun istemiyorum."

Kayıda başlayan Venom ise tekerlerini ayaklarıyla geriye ittirmiş, kucağındaki çilli bedene bakmıştı.

"Bu benim için."

Venom'un kemikli parmakları Yongbok'un ince ve çıplak bacaklarında gezinmiş, usul usul yukarı doğru tırmanmıştı. Kalçasına giden iki eli de sertçe avuçlamış, kendi bedenine doğru çekiştirerek bırakmıştı. Yongbok, istemsizce sürtününce gözlerini kapayarak sıcak bir nefes vermişti. Venom'un parmakları şortunun üzerinden dar deliğini yoklarken Yongbok hissettiği gıdıklanmayla yükselmiş ve kendisini yeniden yavaşça Venom'un kucağına bırakmıştı. Geniş omuzlarına ellerini sabitlemiş, sürtünmenin verdiği güzel hisle yavaşça devam etmişti. Venom ise şortunun üzerinden deliğine baskı yapıyordu.

"Aferin, Yongbok-sshi."

Venom'un parmakları yavaşça Yongbok'un şortunun lastiklerine çıkmış, kalçasından yavaşça sıyırmıştı. Yongbok'un teni adeta pamuk gibiydi. Nasır tutmaya yakın avuç içlerini bastırarak kalçasına sürtmüş, derin bir tokat atmıştı. Bütün oda şaplağın sesi ve Yongbok'un iniltisi ile dolmuştu. Yongbok, kavruk tenlinin omuzlarına daha çok tutunurken hem ıslandığını hem de sertleştiğini aynı anda hissediyordu. Venom'un orta parmağı, Yongbok'un pembe deliğine gitmişti. Aşağı yukarı masajlar yaparken Yongbok'un teni gibi sıcacık olduğunu düşünüyordu. Sessizce mırıldanmıştı.

"Endişelenme, canını yakmayı düşünmüyorum."

Venom yavaşça orta parmağını pembe deliğe ittirmişti. Gereğinden fazla sıcak, daha ilk parmağını sokamayacak kadar dardı. Tıslamış, orta parmağını derine kadar sokmayı başarırken nefes nefese söylenmişti.

"Siktir... Bu kadar dar olamazsın, daha ilk parmağım."

Yongbok tarafında işler Venom'dan farksız sayılmazdı. Nefes alması bir anda zorlanmıştı. Başını, Venom'un koynuna yerleştirirken bir yandan konuşmaya çalışıyordu. Canı tahmin ettiğinden fazla yanıyordu.

"Daha önce bir erkekle birlikte olmadığımı söylemiştim. Kendimi bir kere bile parmaklamadım."

Gittikçe hızlanan orta parmağı Yongbok'un acısını tatlı bir hisse bırakmıştı. Artık iniltisi acıdan değil, acıyla beraber gelen zevkti. Venom içinde hızlanıyor, avuç içi kalçalarına vuruyordu. Orta parmağı rahatça girdiğinden emin olunca yüzük parmağını da eklemişti. Sesli bir şekilde nefes alan Yongbok, bilinçsiz olarak Venom'un omuzlarına değil, kollarına tutunmuştu.