"Ihm... biraz daha derine gidemez misin?"
Yongbok ise ağzında hissettiği sertlikle parmaklarını yere sabitlemişti. Dudaklarını aralamış, başını eğerek daha fazla ağzının içinde ilerlemesine izin vermişti. Dilini serbest bırakırken damarlarını hissetmesiyle tatlı bir inilti dökülmüştü dudaklarından. Ağzındaki sıvıyı yutkunmasıyla sertliği derine kadar çekmesi Yongbok'un gözlerinin yaşarmasına neden olmuştu. Ellerini sabitlemek adına Venom'un dizlerine koyarken her hamlede kazandığı tecrübeyle daha da ileri gidiyor, Venom'un sol bacağına daha çok yaklaşıyordu. Kendini ilk defa bu kadar iradesiz ve aç hissediyordu. Dizleri titrerken başını daha da eğmiş ve titreyerek geri çekilmişti. Ağzını elinin tersi ile silerken nefes nefese konuşmuştu.
"İyi öğrenebiliyor muyum Venom? İyi bir öğrenci miyim?"
Venom ise iniltisini boğuk boğuk vermiş, eğilip baş parmağıyla Yongbok'un ağzındaki kalan salyasını süpürmüştü. Okulun haylaz çocuğu kendisine efendi bulduğu için sevinçli bakışlarını yakalamıştı Venom.
"Az daha yap. Yap ki ağzında patlayabileyim."
Tek gözünü kırpmış, belini ittirerek yeniden Yongbok'un sıcak ağzına girmişti. Saçlarını yeniden tutmuş, yön verip direktifini sağlarken daha da ileriye kendini ittiriyordu. Penisinin büküldüğünü hissedince cüssesine uygun gürüldemiş, hemen ardından hissettiği ısırılma ile kükremişti.
"Yong-bok!"
Venom kendisini bir hışımla geri çekmiş, Yongbok'un açık çenesini sıkıca tutup kavramıştı.
"Dişlerini kullanma. Yeniden deniyoruz."
Ders olması adına sert bir tokat atmıştı Venom yüzüne. Yongbok'un başı sola düşerken yavaşça bakışlarını Venom'a çevirmişti. Garip bir şekilde hoşuna gitmişti. Venom yeniden ağzının içine girerken pürüzlü dilini baskın olarak hissetmesiyle gözlerini yeniden kapayıp derin bir nefes vermişti yıldızlı geceye. Belinden kuvvet alarak Yongbok'un yanak içlerinde, damağında gezinirken nefes almak adına Yongbok geri çekilmişti.
"Seni bu parkın ortasında doğru bir şekilde emmeye çalışıyorum Venom... Bu yüzden daha çok hata yapabilirim."
Dilini sadece Venom'un penisinin başına değdirip sesli ve arzuyla emerken gözlerini zevkle kapatıp tamamen içgüdüsel olarak inildemeye başlamıştı. Venom'un bacağına yapışıp kendini sürterken kesik duyduğu ses ile durmuştu.
"Geleceğimi hissediyorum."
Venom bu sefer yeniden gırtlağına kadar penisini Yongbok'un ağzının içine sokmuş, birkaç kez gidip gelmişti. Karnına giren büyük bir sızı ile ağzının içine gelmiş, kendisini yorgunca banka bırakmıştı. Yongbok, Venom'un tüm sıvısını yutarken yavaşça ayrılmıştı. Kendisini mutlu hissediyordu. Saat gece yarısı üçe gelirken akıllı saati titreyen Venom, bileğine bakıp gülmeye başlamıştı.
"Yüksek kalp ritmi diyor. Seni bırakayım, gel."
...
İkisi de boş sokakta sokak lambalarını geçerek ağır adımlarla yürürken sessizliği bozan yine Venom olmuştu.
"Yongbok, biliyorsun ki ben bir jigoloyum. Düzenli olarak seks yaptığım, günlük takıldığım kişiler oluyor. Haftada bir kamera açıp canlı yayında mastürbasyon yapıyorum."
Venom bir sokak lambasını daha geçerek olduğu yerde durmuştu. Ona uyan Yongbok'da durmuş, birbirlerine bakmışlardı. Yongbok omzularını silkmişti.
"Bunları neden bana diyorsun ki?"
Venom bir adım atıp aralarındaki mesafeyi kapatmıştı. Parmakları şortunun içinden Yongbok'un erkekliğine gitmiş, baş parmağıyla ucunu ezerek okşamaya başlamıştı. Yongbok yaşadığı sarhoşlukla maskelinin güçlü kollarına sarılmıştı. Venom sözlerine devam ediyordu.
"Seninle date yapamam, bana duygusal bir bağ kurma. Ve bu maskeyi indirmek katiyen yasak, yoksa anlaşma bozulur."
Başını sallayan Yongbok, anlamıştı ama önemli olan şu an penisinin durumuydu. Yutkunup Venom'a bakmıştı.
"T-tamam... Bunlara ihtiyaç duymuyorum. Paranı da alırsın... V-venom. Ah, ellerin-"
Kenardaki bahçe duvarına ilerleyen Venom, Yongbok'un sırtını yaslayıp, avucunun içinde kaybolan sertliği hızla çekmeye devam ediyordu. Zevk suyundan ıslanmış, daha kaygan bir hâl almıştı. Kulağına doğru yakınlaşıp fısıldayarak sıcak nefeslerini iletmişti Venom.
"Bacağıma çok sürtündün, gelmeni istiyorum."
Elleri daha da hızlanırken Yongbok'un ise tek yaptığı bu cüsseli bedene sıkıca yapışmaktı. Başını geriye doğru atmış, ağlamaklı ses tonuyla iniltilere devam ediyordu. Venom ise yeniden kulağına yaklaşmış, şeftali kokusuna sahip olan Yongbok'a seslenmişti.
"Yarın sabah 7'de hazır ol, 15.000 won ücretin olacak."
Islak penisin girişini baş parmağıyla tıkayınca Yongbok acıyla bir ses çıkarmış, bacakları kasılmıştı. Nefes nefese sadece başını sallamakla yetinmişti.
"L-lütfen boşalmama izin ver..."
Venom sakince parmağını çekerken Yongbok, Venom'a sıkıca tutunarak gelmişti. İkisi de nefes nefese birbirine dolanmış haldeydiler. Venom geri çekildiğinde ise süslenen eline bakmıştı. Küstahça gülümseyerek.
"Güzel renk kattı."
Yongbok'un yanakları pembeleşerek gözlerine bakmaya çekinerek son sözlerini söylemişti.
"Sabah 7'de, görüşürüz. İyi geceler- yani... iyi sabahlar."
Yongbok hızlı adımlarla sokakta kaybolurken Venom arkasından sessizce izlemiş, sonrasında damlalar halinde meni akan elini kaldırıp içinden geçirmişti.
'Sabah, görüşürüz sevgilim.'
YOU ARE READING
No Strings Attached (Hyunlix) ✔️
Fanfiction❗️Bdsm ağırlıklı smut içerir. ❗️ Hwang hyunjin, liseli bir eşcinsel jigolo. Gizli bir kimlikte takılırken kendisini yeni keşfetmiş platonik aşkı Lee Yongbok'un partneri olmayı kabul eder. Olaylar örümcek ağı gibi karışır, tek kural ise birbirilerine...
Chapter II
Start from the beginning
