Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
{< I ᑉ³ u >}
Eski aşkının bakışını hâlâ hatırlıyorsun, tomie. Duygularına karşılık vermediği için onu nasıl bıçaklayıp öldürdüğünü. Gitmesine biraz üzüldün ama en azından kimse onu alamazdı.
Okul hayatın boyunca. Herkes Tomie'nin nerede olduğunu merak ediyordu. Kayıp olduğu bildirildi. Arkadaşları sana Tomie'nin nerede olduğunu veya onu en son ne zaman gördüğünü bilip bilmediğini sordu. Aptal rolündeydin ve her zaman herkese onun nerede olduğunu bilmediğini söyledin. Herkes senin Tomie'nin yapışkan bir arkadaşı olduğunun farkındaydı. Ama senden şüphelenmiş görünmüyorlardı.
Okuldan eve yürürken. bankta oturmak için durdun. Daha sonra Telefonunuzu çıkardınız ve Müzik dinlemeye başladınız. Çok az şey biliyordunuz, yakınınızda birinin varlığını hissettiniz.
Bir şey ya da birisini duyduğunu sandın. Telefonunuzu kapattınız ve çantanıza koydunuz. Soluna baktın, sonra sağına döndün. Geri atlamadan ve izin vermeden önce "AAAH!" diye bağırdınız.
Şaşkınlıkla geri sıçradın. Eski aşkının tanıdık yüzünü görünce şok oldun.
Tomie.
"Merhaba Y/N" dedi Tomie. Garip ama eski görünümlü Beyaz bir elbise giyiyordu. Ne ayakkabısı vardı ne de başka bir şeyi. Sadece düz beyaz bir elbise. Biraz düşünceli görünüyordu.
"T-tomie?.." Gözlerini ovuşturdun. Hayal gücünün seninle dalga geçtiğini düşündün. Ama tomie oradaydı. Onu öldürdün. Ama o senin karşında duruyordu.
"N-nasıl yaşıyorsun? Seni öldürdüm!"
Tomie kıkırdadı. "Gerçekten çok fazlasın Y/N. Gerçekten Öleceğimi mi sandın? Hahah. Senin mizahların asla eskimez." tomie dedi. Sonra aniden ayağa kalkıp sana sarıldı ki bu da seni şaşırttı.
Belki de onu öldürdüğünü bilmiyordu. Ardından kollarını ona sararak karşılık verdin.
"Seni seviyorum Y/N. Seni özledim. Beni öldürdüğünü bile düşündüm"
Dedi tomie. Hiçbir şey söylemedin. Sesin çok sessizdi. Sonra yavaşça arkaya uzandın ve bir çakı çıkardın. Sonra keskin bıçağı Tomie'nin kaburgalarının olduğu yere doğru ittin. Belden ve arkadan bıçakladın. Tomie mırıldanmaya başladı. Adını söylerken acıyla çığlık atmaya başladı. Ve sordu.
"Neden beni öldürdün? Neden beni öldürdün? Neden beni öldürdün?"
Daha sonra. tomie'nin cesedi yere düştü. Onu ilk öldürdüğün gün gibi. Sonra akıl sağlığının sonuncusu da kayıp gittiğinde. Gökyüzüne bakmak için başını yukarı kaldırdın. Ve gülmeye başladın. Normal bir kahkaha değil, psikopotik-manyak bir kahkahaydı.
