Not: (orijinal Yazar hikayeyi yazmadan önce souichi'nin yaşını bilmiyormuş sanırsam bu yüzden yaşını 16 yapmış, bilginize)
Hadi başlayalım!
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
‿︵‿︵ʚ˚̣̣̣͙ɞ・❉・ ʚ˚̣̣̣͙ɞ‿︵‿︵
Uzun zamandır souichi'nin utangaç arkadaşıydın. Çoğunlukla onu ritüelleri gerçekleştirirken izliyordun. Onun evinin ve ailesinin etrafında çok takılırdın. Ona karşı duydukları tiksintiyi gerçekten anlayamıyordun. O sadece, farklıydı.
Seni yatak odasına götürdü ve üzerinde çalıştığı tüm küçük cazibelerini ve lanetlerini sana göstermeye başladı. Sınıf arkadaşlarından bazılarına ciddi şekilde zarar vermeyi planladığını pek umursamadan, sevdiği şeyler hakkında gitgide daha fazla heyecanlanırken ona gülümsedin.
Tanımadığınız bir sınıf arkadaşının kilden oyuncak bebeğini bitirirken kıkırdadı.
"Bu gerçekten komik olacak! Hadi Y/N, bu enayi ağaçlardan birine çivilemek için ormana gidelim." Birkaç çivi ve oyuncak bebeği alırken neşeyle söyledi. Çiviyi emmek için ağzına birini atıyor ve sana bir çekiç veriyor.
"Oh, tamam souichi. Bu arada bu kim?" Bebeğe bakarak merakla ona sordun.
O güldü. "Yarın öğreneceksin" Siz ikiniz ormana girdiğiniz zaman gerçekten gecenin geç saatleriydi. Souichi'nin kansız ince koluna yapıştın.
"Yakalanmamak için ormanın derinliklerine indiğimizden emin olmamız gerekiyor." Fısıldadı. Yüzünde hala kocaman bir gülümsemesi vardı. Buna mırıldandın. Yakalanırsan ne olacağını düşünmek istemedin.
Ormanın derinliklerine girdikten sonra bebeğe çekiçle vurmaya başladı. Oyuncak bebeğe çakılan çekiç darbeleri ormanın içinde yankılandı. Her vuruş seni ürküttü. Ormanın eteklerinde bir ıstırap çığlığı duydunuz ve bu çığlık atmanıza ve souichi'ye sıkıca sarılmanıza neden oldu. Bunun üzerine ciyakladın ve gerildin, ama iş bitene kadar ona sarılmanıza izin verdi.
"Tamam, Y/N, gitme zamanı. Artık beni bırakabilirsin. Ya da belki bir süre daha bana sarılabilirsin..." solgun yüzünün açık pembe bir allıkla kızardığında söyledi. Bu karanlık görüntüde onu çok net göremiyordun.
"O-oh tamam.." diye fısıldadın. Arkasını döndü, böylece ona bakabilirdin. kara gözleri gecenin içinde parıldayarak ayın ışığını yansıttı. Elmas desenli gömleğinden kalbini hissedebiliyordunuz, çılgınca atıyordu. Sanki göğsünden fırlayacakmış gibiydi. Gergince kıkırdadı.
"Sana daha önce hiç bu kadar yakın olmamıştım!" Tiz sesi biraz fazla yüksekti.
"Souichi! Yakalanacağız!" Fısıldayarak bağırdın. Gergin bir şekilde kıkırdamaya ve çok hızlı konuşmaya devam etti. Onu susturmanın tek bir yolu varmış gibi görünüyordu. Yapmak üzere olduğun şeyin farkına vardığında yüzün bir sıcaklıkla kızardı. Eğilip onu çatlamış dudaklarından öptün. Sevimli bir şekilde gıcırdıyordu ve titrediğini hissedebiliyordunuz. Kısa süre sonra öpücüğe karşılık verdi ve ikiniz birbirinizle mükemmel bir uyum içindeydiniz.
Yaklaşık altı saniye sonra öpücüğü kestin ve ona gülümsedin. Yağlı siyah saçları dağınıktı ve gözleri parlıyordu. Yüzünde de aptal bir sırıtış vardı.
"En azından bu seni susturur" Ona güldün. Karşılığında kıkırdadı.
