0.7 sunric

100 20 14
                                    

Sunwoo göz devirdi. "Biz ne yapacağız? Herkes dağıldı burada durup juyeon ve hyunjae ne yapıyor diye mi bakacağız?"

"Hayır tabii ki, gel kantine gideli-"

Eric'in sunduğu teklifi Sunwoo havada kapmıştı, daha Eric lafını bitirmeden 'olur' diyip tatlı tatlı gülümsemeye başlamıştı. Eric istediği cevabı aldığı için Sunwooyu kolundan tutup çekiştirmeye başlamıştı. Tabii o sırada Sunwoo'nun midesinde geyikler kelebekleri kovalamaya başlamıştı bile.

"Aa bak younghoon, chanhee ve changmin orada oturuyorlar! hadi onların yanına gidelim." dedi Eric.

"Hayır olmaz"

"Neden olmazmış?"

"Çünkü... Çünkü baksana bizi fark etmediler kesin çok önemli şeyler hakkında konuşuyorlardır. Rahatsız etmeyelim şimdi onları." Sunwoo, bir yandan konuşuyor diğer yandan Eric'i abilerinden uzaklaştırıp sınıfa doğru götürmeye çalışıyordu

"hmm peki bakalım"

sınıfa geldiklerinde Sunwoo sonunda Eric'in elini tuttuğunu fark edip panikle bırakmıştı tuttuğu eli.

"Sorun değil, rahatsız olmadım." Eric gülümseyerek karşısında duran çocuğu sakinleştirmek istedi tabii güneş gibi olan gülümsemesi Sunwoo'nun kalbinin yerinden çıkmasına neden olmasa bu dedikleri onu sakınleştirebilirdi.

Ensesini kaşırken oturalım mı diye fısıldamıştı. Evet cidden sesi fısıltı gibi çıkmıştı ama Eric duymuş ve Sunwoo'nun sırasına oturmuştu, Sunwoo da onun yanına. 1 dakika gibi kısa bir sessizlikten sonra (tabii Eric için bu kadarı bile fazlaydı) Sunwoo adeta kafasında ampul yanmaya başlamış gibi parmak şıklatmıştı.

"Ne oldu?" Eric meraklı gözlerle heyecanla parmağını şıklatan sunwooya baktı.

"Ne yapacağımızı buldum!"

"Ne yapıcaz canım?"

"Bekle... Hah tamam anlatıyorum dinle" Sıranın altından kalem ve kağıt çıkartırken konuşmuştu.

"Şimdi şarkı sözü yazacağız. Bir satır ben bir satır sen."

"Söz yazamam ki ben"

"Kuşların söylediğine göre gayet güzel yazıyormuşsun?"

"Kimmiş bu kuşlar bakalım?"

"İsmi lazım değil baş harfi younghoon."

"Ne ara ya"

"Benim babişler sağolsun her bilgiye kolayca ulaşabiliyoruz"

"Senin babişler derken??"

"Ay changmin ve chanhee . NEYSE HADI BAŞLAYALIM!!"

"TAMAMM ama ilk sen başla."

"peki!!"

'Seni bisikletini okula doğru sürerken görüyorum' Ne zamandır bu anı bekliyordu sanki Sunwoo. Hiç düşünmeden yazmıştı aklından geçeni belkide uzun zamandır söylemek istediği ama söyleyemediği sözlerden sadece birini.

'Dudakların çok güzel ve havalı duruyorsun.' Eric Sunwooya baktıktan sonra bunları yazmıştı.

'Biliyorum sen de beni fark ettin' Eric Sunwoo'nun yazdığı şeyi görünce gülümsemişti ve kafasını olumlu anlamda sallamıştı ama Sunwoo ona bakmadığı için bunu fark etmemişti.

've eğer şimdi sana karşı dürüst olursam' Eric her bir kelimeyi yazarken Sunwoo'nun ve kendi kalbinin gittikçe hızlanmasına neden oluyordu.

'belki, belki, düşünüyorumdur'

'Eğer bir sevgiliye ihtiyacın varsa bilememe izin ver' Eric bunları yazarken kocaman gülümsüyordu. Sunwoo yazılanı okuduktan sonra bir süre duraklamıştı. Bunlar sadece anlık aklına gelen ve Sunwoo'nun yazdıklarına uyumlu olsun diye yazılan sözler miydi yoksa Sunwoo'nun sözleri gibi anlam taşıyor muydu?

'Senin için bekleyebilirim'

'Senin için her gün güller çalabilirim' Yapar mıydı gerçekten? Sunwoo bir an olsun hayal etti. Eric onun için yaşlı bir teyzenin bahçesinden gül çalıyordu... Komikti sonra içinden 'bu şapsal kesin çok ses çıkarttığı için yakalanırdı.' diye geçirip sırıttı.

'Süslü bir arabam olmayabilir ama senden hoşlanıyorum' Sunwoo sonunda yazmıştı söylemek istediği şeyi. Eric'in gözlerinin içine bakıyordu anladığına dair bir işaret versin istiyordu.

"Bunlardan bir anlam çıkartmalı mıyım?" Eric en başından anlamıştı zaten Sunwoo'nun yapmaya çalıştığı şeyi. Aynı şekilde o da şarkı sözü diye Sunwooya demek istediği şeyleri yazmıştı ama emin olamıyordu işte.

Deli gibi evet demek istiyordu Sunwoo ama "bilmem" demişti.

Eric 'Havalı kişiliğinden ödün verme zaten' diye geçirmişti içinden.

"Benimkilerden bir anlam çıkarman lazımdı ama seninkiler için aynısı geçerli değilse bye"

"HAYIR BENİMKİLER İÇİN DE GEÇERLİ" Sınıfta başkasının olmaması Sunwoo'nun tabiriyle ergen aşık triplerini sadece Eric'in göreceği anlamına geliyordu bu iyiydi.

"Tamam ya sakin ol şapsal. Mal değilim anladım zaten ne yapmaya çalıştığını."

"Zeki sevgilinin hali bir başka oluyor"

Eric sunwooyu itip "Hoşt daha sevgilin değilim ben senin"

"Allah'ıma kavuşuyordum amına koyim yavaş!! seninle evlenmeden ölecektim hem de senin yüzünden??? gelmiş sevgilim değilsin diyorsun."

"Yok canım hiç bir şey olmaz sana ve evet değilim sevgilin falan çıkma teklifi etmedin çünkü mal?"

"Sevgilim olur musun?"

"Bakarız"

"YA BAKARIZ DIYO HALA BAYILICAM HYUNJAE KURTAR BENI IMDAT"

Eric "of çok ağladın olayım bari" diyip sevgilisinin dudağına bir buse kondurmuştu.

"eyvallah brom"

"ne demek canım." İkilinin romantik konuşması Eric'in telefonuna gelen bildirim ile bölündü.

eric ve babisler

juyeon: gayler
benimki direge kafa atti
revire gelin



"Sunwoo kalk revire ÇABUK!!"

"NE OLDU"

"hyunjae direğe kafa atmış(?) kalk hadi giderken diğerlerinede haber verelim "

"Amcık orospu sevgilisi yok ya kıskanıyor beni kesin ondan direğe kafa attı?? iki dakika manitimle rahat bırakmadı beni cehennemde aynı katta olursak zebanilere yem edicem onu"

"ayrılıyorum senden görüşürüz"

___________________

ksoom iyi ki rose diye bir sarki cikarmis ya 🙏🏻 sozleri azicik degistirdim ama olsun

bump and love ; jumilWhere stories live. Discover now