Bölüm 3: Sır

321 19 0
                                    

Birkaç dakika geçmişti, adam kalbinin altındaki bıçakla öylece yatıyordu. Çağan adamın yanına çökmüş dizlerini kendine çekip oturmuştu. İyi değildi,bende oturduğum yerden kalkıp Çağan'ın yanına gittim. Yavaşça yanına çöktüm.

"Çağan"   Cevap vermedi, duymuyordu beni

"Çağan ne olur cevap ver." Yine sustu. 

Yüzünü ellerimin arasına aldım. Gözleri bana döndü, ağlıyordu.

"Çağan kendine gelmen lazım  ne olur biliyorum çok zor ama kimse görmeden şu adamı şurdan kaldıralım."

Gözleri tekrar ölü yatan bedene kaydı.

"Napacağız bunu ?" Dedi yorulmuş sesiyle

" Gömelim." Dedim

Çağan yavaşça başını salladı. Ellerimi yüzünden çektim, ayağa kalktım. Elimi Çağan'a uzattım. Tuttu. Oda kalktı,

Allahtan buralar ıssız yerlerdi, kimse görmemişti.

Birinin olmadığına emin olmak için etrafta gözlerimi gezdirdim, Kimsecikler yoktu. Adamın ayaklarından tutup sürüklemeye başladım. Çağan da dövüştüğümüz yerin bodrumundan kürek almaya gitti. Oranın bodrumunda ne  ararsan vardı, bir sürü işkence aleti , kazmalar  kürekler, bıçaklar.

Ormanın ıssız bir yerine gelince Çağan kürekle toprağı kazmaya başladı, bende dikilmiş onu izliyordum. Ağlıyordum neler olmuştu az önce Çağan beni koruyayım derken katil mi olmuştu ?Benim yüzümden
peki bu adam kimdi ? Neden beni öldürmek istemişti ? Sor işaretlerinde boğuluyordum. Nefesim daraldı,elim göğsüme gitti. Nefes alamıyordum. Gözlerimi kapattım yavaşça derin derin nefesler almaya çalıştım.

Adamı gömmüştük, ormandan ayrılmıştık. Denizi gören bir yere gelmiş, oralarda duran bir banka oturmuştuk. İkimizde konuşmuyorduk. Nefesimin daraldığını hissettim yine son günlerde çok fazla olmaya başlamıştı. Eskiden de olurdu ama bu kadar sık olmazdı. Kafamı Çağan'a çevirdim, Denizi izliyordu. Bir şey söylemeden yanından kalktım ilerdeki bakkaldan iki tane su aldım. Olduğum yerde durup suların bir tanesini içtim,nefesimi kontrol etmem gerekti.

Nefesim biraz daha düzene girince Çağan'ın yanına geri gittim.

Karşısına dikildim.

"Al iç iyi gelir " Dedim elimdeki açılmamış suyu ona uzatırken, herşeye rağmen gülümsemiştim.
Yorgunca bana baktı,elimdeki suyu aldı. Açmadı elinde tuttu, Yanına oturdum.

"Senden ne istiyordu o adam" Dedi dakikalar sonra ilk defa konuşmuştu.

"Bilmiyorum."

"Tanıyor musun o adamı ?" Dedi bu seferde

"Hayır ilk defa gördüm." Dedim

"O zaman niye seni öldürmeye çalıştı ? Aklım almıyor."

"Bilmiyorum Çağan düşünme artık bunları."  Dedim

" Artık aramızda bir sır var " dedim ikimizde denize bakıyorduk.

Kısaca gülümsedi

" Sırrımız bizim sırrımız" dedi burukça

Bende gülümsedim.

"Gidelim mi üşüdün ?" Dedi

Haklıydı üşümüştüm.

"Olur hadi gidelim"

Eve gelmiştik ikimizde kapının önünde dikilmiş eve bakıyorduk.

"Çağan iyi misin ?"

"İyiyim dövüşe gittiğimi bizimkiler bilmiyor sende söyleme olur mu ?" Dedi

" Merak etme söylemem, artık birbirimizin sırdaşıyız." Dedim göz kırparak. Oda bana gülümsedi, kapıya gidip çaldık.

Kapıyı Leya açmıştı.

"Tuana ? Çağan ?"

Leya şaşkın şaşkın bize bakıyordu.

"Siz beraber mi geldiniz ?"

Çağanla birbirimize baktık

"Ben yolda Çağan'ı gördüm,eve gelirkende beraber yürüdük." Diye uyduruverdim.

"Haaa tamam tamam hadi geçin yemek de şimdi hazır olmuştu." Dedi Leya

Üçümüzde içeriye girdik.

Yemeklerimizi yemiş odalarımıza çekilmiştik, Çağan da burada kalıyordu. Ve benim aklım onda kalmıştı.  İyi gözükmüyordu.Bir günde neler yaşamıştık, ikimiz içinde çok zordu. Üstümdeki pijamaları umursamadan çıplak ayağımla odadan çıktım, Çağan'ı görmek istemiştim. Onun kaldığı odaya gelip kapıyı çaldım yavaşça.

"Gel" Çağan'ın sesini duyunca kapıyı açıp kafamı uzattım,Yatakta oturuyordu.

"Tuana noldu iyi misin ?" Dedi telaşla

"İyiyim gelebilir miyim  ?" Dedim

"Gel tabi" Dedi  girip kapıyı kapattım, tam karşısına oturdum. Yatağın üstünde bağdaç kurdum.

"Nasılsın ?" Dedim

"Yorgunum." Dedi

" Çağan biliyorum çok zor ama kendini bırakma hem kimsede görmedi." Dedim destek olmak için

"Sen beni düşünmeyi bırak asıl sen nasılsın ?" Dedi

Nasıldım ki ? Kötü müydüm ? Yorgun muydum? Bilmiyordum.

"Bilmiyorum." Dedim dürüstçe

" Sen olmasaydın belki de şuanda mezardaydım, çok teşekkür ederim Çağan"  Dedim

" Deme öyle mezar falan hem sende ben ölmiyeyim diye dayak yedin ödeşmiş olduk." Dedi gülümseyip

"Özür dilerim ayrıca çok sert vurdum, çok acıttım canını." Dedi yüzündeki gülümseme kayboluvermişti. 

" Ben alışkınım, ayrıca hiç acımadı." Dedim bu sefer gülümseyen ben olmuştum.  Birkaç saniye gülümsememi izledi.

"Eeee neyse ben gideyim, iyi geceler" Dedim oturduğum yataktan kalkarken

"İyi geceler Sırdaşım, iyi geceler" Dedi sırıtarak

Dil çıkarıp odadan çıktım, kapıyı kapatıp önünde dikildim. Gülümsüyordum.

Odama gelip yatağıma yattım. Bugün zor bir gündü gözlerimi kapattım, bir kez daha rüyamda Göktürk'ü göremeyi diledim.

Beğendiyseniz oy verip takip etmeyi unutmayııın
biraz kısa oldu ama olsun yazım yanlışım veya noktalama yanlışım varsa özür dileriiiim. :)

Dövüşün Ortasında Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum