Bölüm 1: Tanışma

1K 25 1
                                    

Bankta oturmuş, dağları seyrediyordum. Asla kavuşamayan dağları, güneş yeni yeni batıyordu.Rüzgar hafif hafif esiyor,saçlarımla oynuyordu. Birazdan yine o korkunç yere girip dövüşecektim, Burası illegal bir yerdi.O yüzden sayılı kişiler bilirdi. Burayı yöneten Okandı Okan Kocakurt Koskoca İstanbul da illegal işlere karışıp insanlara kafes dövüşü yaptırıyordu. Bu yıllardır böyle devam ediyormuş, tabi ben daha yeni sayılırım.Yaklaşık 4 aydır bu iğrenç yerde dövüşüyorum. Buraya ya belalı tipler ya canı sıkılıp kendine macera arayan gençler ya da benim gibi mecbur kalanlar gelirdi. Okan'ın geçmişten gelen bir düşmanlığı varmış babamla , bu düşmanlığın sebebi taaa Babamın babasından geliyormuş, yani dedemden. Dedem bundan 28 yıl önce Okan'ın Anneannesine aşık olmuş , evlenmek istemiş. Ama kadıncağızı dedeme vermemişler , dedem en son çareyi kadıncağızı kaçırmakta bulmuş . Beraber kaçmışlar, ama bulunmaları uzun sürmemiş. Soğuk bir Ocak akşamı kadıncağızın babası dedemleri yakalamış. Kadıncağızda dedemi seviyormuş. Ama karşısında tüfekle dikilmiş babasını görünce oracıkta sözde sevdiği dedemi satıp yalan söylemiş. Dedemin onu zorla kaçırdığını onunla gelmek istemese de onu zorla getirdiğini söylemiş,babası da dedemi vurmuş. O günden sonra iki ailede birbirini düşmandan saymış. Bu olayın üstü yıllar sonra kapanmış tabi.

Babam para için herşeyi yapabilecek bir adamdır. Bir gün yine paraya ihtiyacı olmuş, -Yine kumarda borca girmiştir.- Gitmiş Okan'dan tam 40.000 lira borç almış, hatırlıyorum Okan bizim eve bir kaç kez gelmişti, babamla konuşurlarken duymuştum. Okan babama parayı artık getirmesini yoksa iyi şeyler olmayacağını söylüyordu,babamda en yakın zaman da paranın elinde olacağını falan söylüyordu. Aradan iki hafta geçti Okan sürekli bizim eve gelip babamı sıkıştırıyordu, hatta bir keresinde yumruk yumruğa kavga etmişlerdi. Zor ayırmıştım, babamın yüzünün her yeri kan olmuştu. Çok iyi hatırlıyorum, Yüzünü temizleyip pansuman yapmak istemiştim ama izin vermemişti. Babam o kadar parayı denkleştiremeyince kaçıp gitti, bir korkak gibi gitti. -Gibi değil zaten korkak - Babamın gittiğini öğrenen Okan da çıldırmış tabi 24 Aralık akşamı evimizi basıp Kardeşimi kaçırdı. Babam ödemiyorsa o parayı benim ödeyeceğimi söyledi, bunun içinde illegal yollarla yürüttüğü kafes dövüşüne katılmamı eğer katılırsam hem borcu kapatacağını hem de kardeşime kavuşacağımı söyledi, sonrada kardeşimle birlikte çıkıp gitti, O koskoca üç odalı evde tek başıma kalmıştım. Daha babamı kaybetmeyi hazmedemeden kardeşimi de kaybetmiştim. Annem zaten yıllar önce kardeşimin doğumunda öldü. Benim kimsem yoktu, kimseden gidip yardım isteyemedim. Kardeşim daha çok küçük 4 yaşında adı Göktürk onu o pis adamların yanında bırakamazdım, bende Okan'ın bana sunduğu teklifi kabul ettim. Dört aydır bu iğrenç yerde kardeşim için dövüşüyordum. Bu dört ay içerisinde Göktürk'ün yaşadığına dair bana sadece fotoğraflarını gösterdiler. Okan burda altı ay boyunca ölmeden dövüşmeyi başarabilirsem kardeşimi bana vereceğini söylemişti. Ah evet bide buranın saçma kuralları var tabi Dövüşe çıkmadan önce asla rakibinin kim olduğunu bilmezsin, eğer beş kere üst üste dövüşlerde yenilirsen ölürsün. Ben buradaki tek kızdım ilk başlarda kızım diye beni çok aşşağılamışlardı ama ben güçlüydüm kolay kolay yenilmezdim -Kim bilir belki de Okan bu yüzden beni dövüşmeye zorladı-

"Beş dakikan kaldı, beş dakika sonra içerde ol .Saatlerdir oturdun burda öylece dağlara bakıyorsun."

Okan'ın sesini duymamla ona döndüm, haklıydı belki bir bir buçuk saattir düşünüyordum. Hayatımın nasıl bir anda altüst olduğunu düşünüyordum.

"Geleceğim şimdi "

Okan'a kısa bir cevap verip oturduğum banktan kalktım. Artık dövüşme vaktiydi

"Hadi bakalım yine kimi yere seriyoruz."

Dövüşün yapılacağı yere gelmiştim, rakibimin gelmesini bekliyordum. Saçımı sıkıca topladım.

Dövüşün Ortasında Where stories live. Discover now