44.Bölüm Part 1

En başından başla
                                    

Dudaklarını dudaklarımdan çektiğinde ikimizde nefes nefese kalmış bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Sessiz ve cevapsız geçen birkaç saniyenin ardından aslında bu anda değil kendi içinde çatıştığı duygularının sürüklediği düşüncelerinde olduğunu anlamıştım. Bileklerimde hissettiğim baskının azalması ile ellerimi ellerinden kurtardım ve yüzünü avuçlarımın arasına aldım. Bana odaklanmasını istiyordum. Kendi içinde kurduğu kötü senaryoların kurbanı olup bu şekilde davranması hoşuma gitmiyordu.

"Bu zamana bırakmamı söylediğin konu ile alakalı değil mi?"

Gözlerinden geçen anlık bir tepki ile bunun doğru bir tahmin olduğunu anladım.

"Bana beklememi söyledin, bunu anlayış ile karşılarım ama benim yerime vereceğim cevaplarda kesin hüküm sürmeni aynı şekilde karşılayamam."

Derin bir nefes aldım. Bakışlarımız birbirinde kenetlenmiş yaşadığımız anın değişen duyguları ile birbirimize daha çok bağlanır hale gelmiştik. Alnına düşen saçlarını hafifçe geriye doğru attım.

"Sana olan duygularım öyle yoğunki zamana bırakmamı söylediğin şey her ne olursa olsun sana böyle bir şey demeyeceğim, çünkü diyemeyeceğimi biliyorum."

Dudaklarında oluşan küçük bir gülümseme ansızın ortamı saran karamsar ve kötü duyguları yakıp kül etti. Başını göğsüme gelecek şekilde pozisyon aldı ve sol kolunu yatak ve belim arasında kalacak şekilde belimi sardı. Kafasını göğüslerime koyup bedenime sarıldığında ellerimi saçlarına götürdüm ve bunun onu rahatlatacağını umarak parmaklarımı saçlarının arasında gezdirdim.

Hiçbir şey söylemedi, bende bana sunduğu sessizliğe saygı duyarak ses çıkarmadım. Kaç dakika geçtiğini bilmiyordum, sessizce koyu tavanın üzerinde düşüncelerim ile süslediğim manzaramdan bakışlarımı ayırmadım.

"Bütün bu savaş ve diğer saçmalıklar bittiği zaman seni bulacağım."

Bedenimi sarmalayan kollarını iki yanıma koydu ve üzerimde doğruldu, bakışlarında az önce yaşanan duygulardan hiçbir eser yoktu. Bu onu daha mı iyi hissettiriyordu bilemiyorum ama gözlerime odaklanan safir mavilerinin ruhumda hissettirdiği heyecanı biliyordum. Kararsızlık ve nedeni olduğunu bilmediğim duyguların yerine arzulu bakışları tekrardan gözlerim ile buluşmuştu.

Aklımda oluşan soruları sormama izin vermeden dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.

"Bu biraz canını yakacak, sadece birkaç saniye... Sistemi kapat."

°°°~°°°

Kulaklarıma ilişen o son iki kelime zihnimin duvarlarında sonsuz kez yankılanıyor.

SİSTEMİ KAPAT...

Yankı yerini karanlığa bırakıyor. Düşmanı olduğum bütün duygular bedenimi ele geçiriyor. Zihnimi zifiri karanlığın içinden gelen o soğuk ve ürpertici ele bırakmadan önce gördüğüm son şey ise safir mavisi gözler... Donuk, endişeli veya üzgün, nasıl baktığını anlamlandıramıyorum.

O soğuk eller bütün mahremiyetimi aşarak zihnimde dolanıyor. Soracağım sorular, yaşadığım ikilemler, duygularım, düşüncelerim yere düşen bir cam parçası misali parçalanıyor. Parçalar tenime batıyor. Zihnimin duvarlarına... Bu acı tarif edilecek gibi değil.

Gözlerimi açıyorum.

Beyaz bir tavan, üzerine siyah çizgiler iliştirilmiş.

Ve tekrar o soğuk el beni karanlığın içine çekiyor. İtiraz edemiyorum acı yok ama düşünme yetim elimden alınmış gibi hissediyorum. Bu çekeceğim diğer acılardan daha kötü. Sonra bir hediye, bir ödül misali bütün yaşadığım anlar bölük pörçük gözlerimin önünden akıp gidiyor.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 11, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SAAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin