-8-

262 23 24
                                    

Önüme çıkan ağaç dallarını ittim ve kendime minik bir alan açarak oradan geçtim. Orman gibi bir yerdeydim. Issızdı, bunun yanında oldukça korkutucu gözüküyordu.

Yere sis inmişti, gökyüzünü soğuk bir grilik kaplamıştı.

Etrafıma bakındım iyice. Rüyadaydım. Evet. Ama neden buradaydım? Hiç böyle bir yerde uyanmamıştık. Jimin neredeydi? Onu aramalı mıydım?

"Jimin-ah!" Bağırarak ormanda ilerlemeye başladım.

"Hey, Jimin!"

"Jimin!"

Uzaktan bir ses duyuldu. "Chae?!"

"Jimin, buradayım."

Dakikalarca birbirimize seslenerek yürüdük. Ona yaklaştığımı hissediyordum. En son yeşilliklerin arasından çıkan Jimin'i görünce ona doğru koştum.

Gülümseyerek boynuna atladım ve "Tanrım, kaybolduk sandım." diye nefeslendim.

Kaslı kolları belimi hafifçe sardı. Kendimi o an minicik hissettim. Rahatlamış hissettim. Bilmediğim dünyada emin ellerdeydim. Jimin'i çok tanımıyordum ama onda bir şeyler beni yakın hissettiriyordu.

Parmak uçlarıma düştüğümde kısık gözlerle beni inceledi. "Sen iyi misin?"

Kötü mü gözüküyordum? Yüzümde bir şey mi vardı? Saçım mı bozulmuştu? Ellerimle saçlarımı düzeltmeye çalışırken "Çok mu çirkin gözüküyorum? Özür dilerim, ağaçların arasında koşarken oldu." dedim.

"Ne?"

Bana kaşlarını çatarak bakınca sustum. Patavatsızlık mı etmiştim? Sinirli gibi duruyordu.

"Gördüğüm en güzel kız sensin Chaeyoung. Ayrıca neden özür diliyorsun, saçmalama!"

Bakışlarım yere düştü. Fısıltı halinde çıkan sesimle "Alışkanlık." dedim.

Geçmişte bana söylenen sözler zihnimde yankılanmaya başladı.

'İğrençsin.'
'Kendine çeki düzen ver.'
'Güzel olduğunu mu sanıyorsun?'
'Görüntü kirliliğin için bizden özür dilemelisin.'
'İleride senden hiçbir halt olmayacak.'

Sesleri durdurmaya çalıştım.

'Delinin tekini dinlersek böyle olur.'
'Ya akıl hastanesi kayıtlarına baktınız mı? Hastaneden kaçma olasılığı daha yüksek.'
'Nereye gidiyorsun?! Otur buraya, konuşacağız!'

'Lanet olsun, keşke o gün beni Seokjin kurtarmasaydı!'

İki elimle kulaklarımı kapatmaya çalıştım. Gözlerimi sıkı sıkı yumdum.

"Özür dilerim." Ellerimin üstüne kapanan elleri hissettiğimde gözlerimi araladım. Bana endişeyle bakan bir çift gözle karşılaşınca "Ben böyle olsun istemedim." diye mırıldandım. Acınası gözüküyordum. İğrenç ve acınası.

"Chaeyoung, sakinleş lütfen."

Şu an bir kriz anındaydım. Gözyaşlarım yanaklarımdan akarken "Jimin uzaklaş benden." dedim ve karşımdaki adamı güçsüzce itmeye çalıştım.

Ellerimi tutarak buna engel olurken "Hey hey hey. Yanındayım." dedi ve varlığıyla beni sarmaladı. Kolları bir sefer bedenimi daha sıkı sardı. Ağlayarak onu itmeye çalıştım. Ondan uzaklaşmak istedim. Minik yumruklarımla omzuna vurdum ama geriye çekilmedi.

Bana daha sıkı sarıldı.

Hıçkırıklarım şiddetlendi. Ağlayarak krizimin geçmesini bekledim. Kendimde değildim. Duygularıma sahip çıkamıyordum. Tam bir aptal gibiydim.

"Rosé, ben yanındayım. Hep yanındayım. Dünyalarımız farklı olsa da ben seni hep destekleyeceğim." Duraksadı ve ardından ekledi.

"Ve seveceğim."

××××

Ben geri geldim 👉🏻👈🏻Uzun zamandır yoktum biliyorummmAma bu yıl çok fazla yoğunum maalesefBir sonraki bölümü kısa zamanda yayımlamaya çalışacağım ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben geri geldim 👉🏻👈🏻
Uzun zamandır yoktum biliyorummm
Ama bu yıl çok fazla yoğunum maalesef
Bir sonraki bölümü kısa zamanda yayımlamaya çalışacağım ❤️

Forever Young • JiroseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin