twenty four

995 73 7
                                    

Namjoon ve Jin'i alıp Taehyung'un evine gitmiştik. Annesi ve babası köylerine gitmişti.

"Jin tamam sevgilisiniz mükemmel bir şey ama NEDEN BARIN ORTASINDA DURDURMASAK SEVİŞİCEKTİNİZ. Az yavaş olun. Hem sen küs değil miydin"

Jimin Jin ve Namjoon'u azarlamaya başlamıştı.

"Jimin haklı Jin"

Diye hak veridi Yoongi.

"Sen sus sevgilin diye hak verme hemen. Benle aynı durumda olsaydınız çoktan 2. Tura başlıyordunuz. Ben sınırları biliyorum. Yav tanrı aşkına sanki adam öldürüyorduk bu kadar cırlamaya ne gerek vardı."

"Bebeğim haklı alt tarafı kucağımdaydı ve öpüşüyorduk."

Dedi Namjoon

Bir düşününce cidden pek abartılıcak bir şey yoktu neden bu kadar abarttık ki

"Cidden niye bu kadar abarttık."

Sanki aklımdakini okumuş gibi konuşmuştu Taehyung.

Ah ne güzel dans ediyorduk. Bozulması ne yazık .

"Hazır annen ve baban yok bir dakika Hoseok ve Yugyeom nerde."

Diye sormuştum.

"En son peşimizdeydiler. Ben bir arayım"

Demişti Yoongi.

"Birliktelermiş. Hoseok kuduruyor. Çok beğendi sizin arkadaşınızı herhalde."

Birlikte kahkaha atmıştık.

"Sen ne diyordun güzelim."

Ah fenalık geliyor.

"Şey annen baban yok şey düşünülmüştüm. Burda içsek eğer yoksa alırdık diye düşünmüştüm."

Dudağımı büzdüm fark etmeden. Taehyung parmakları ile dudağımı kıstırmış ve çekmişti. Şaşkınlıkla ona baktığımda dudağımı arasına aldığı parmağını öpüp dilini parmaklarının arasından geçirmişti.

Siktir. Yükselmiştim.

"Aslında güzel fikir. Dolapta bir kaç şişe soju olması gerekiyor. Ben getireyim."

" Dur bende yardım edeyim."

Deyip Taehyung'un peşinden gitmeye başlamıştım. Mutfağa girdiğimizde o dolaba yönelmiş ve 6 şişe soju çıkarmıştı. 

" Şu sol üst dolapta atıştırmalıklsr var. Sağ alt çekmecede de koyabiliceğin tabaklar."

Dediği şeyi yaparak atıştırmalıkları tabaklara yerleştirmiştim. Ama hâlâ aklım Taehyung'un yaptığı hareketeydi. Bir anlık cesaretle  arkamda açık olan kapıyı ayağımla yavaşça kaparmıştım. Taehyung sorgulayıcı bakşlara bana dönmüş ve ona doğru adımlamaya başlamıştım.

"Taehyung-iii"

Aramızda pek bir mesafe kalmıcak şekilde durmuş ve dudağımı büzmüştüm. Sanırım alkol biraz beynimin düşünmesini etkiliyordu.

"Efendim Jungkook-iii"

Yüzünü bana doğru yaklaştımıştı. Böyle hâlleri beni deli ediyordu. Elini elime almış ve dudağıma doğru yaklaştırmıştım. Parmaklarını tek tek indirmiş ve işaret ve orta parmağını indirmiştim.

"Orda yaptığın hareket de neydi öyle"

Diye fısıldamıştım. Cevap vermeyip ne yapıcağıma odaklanmıştı. Parmaklarını dudaklarımın üstünde gezdirmiş ve dilimi parmaklarının ucuna değdirmiştim. Bedeni kasılmıştı. Yavaşça parmaklarını ağzımın içine alıp emmeye başlamıştım.

"J-jungkook ne yapıyorsun"

Onu dinlemeyip dilimi parmaklarını çeverelemiştim. Gözlerim gözlerine çıktığında afallamıştım. Sikeyim kısık gözlerle dudaklarımı izliyordu.

" Ne yapıyorsunuz ve be alt tarafı bir kaç şişe soju getiricektiniz."

Diye haykırmıştı Jimin.

Son kez parmaklarını emimip parmaklarını bırakmış atıştırmalıklarları almaya gitmek için dönmüşken kendine döndürmesi bir olmuştu. Sertçe alt dudağımı ağzına alıp sıkıca çekiştirdikten sonra bırakmış ve

" Bu burda bitmedi ona göre jungkook-iii"

Dedikten sonra sojuları alıp girmişti. Kendime gelmek için kendimi bir silkelemiştiş ve atıştırmalık tabaklarını alıp bizimkilerin yanına dönmüştüm.

Selam bebeklerim nasılsınız

Sizi çok beklettim yine
Özür dilerim...

Sizi çoook seviyorum<333

Hadi yedim sizi
Afiyet olsun bana
Ooohhh

I'm not a loser ~Taekook~Where stories live. Discover now