15. Bölüm: Tarifsiz Aşk

557 29 3
                                    

Tüm işlerimizi halletmiş, yakınlardaki bir kafede Berat'la oturuyorduk. Birbirimize küçüklük anılarımızı anlatıp kahkahalar atıyorduk. Girdiğim sağlık kontrolünde herhangi bir olumsuz sonuçla karşılaşmamıştım. Belgelerimi alır almaz da hastane ortamından bir an önce kurtulup kendimizi kafeye atmıştık.

Sohbet iyice koyulaşmış, oldukça keyifli zaman geçiriyorduk. İçeriye giren üç kişiyle bir anlığına sohbetten uzaklaşıp başımı onlara çevirdim. Geçen antrenmanda tanıştığım kızlar kafeye girmişti. Bu kadar farklı tarzlara ve kişiliklere sahipken nasıl bu kadar iyi anlaşabildiklerini bir an sorguladım. Berat nereye baktığımı çözmeye çalışırcasına baktığım yöne bakıyordu. 

Kahvelerini aldıktan sonra karşılardaki masalardan birisine geçtiler. ''Onlar kim?'' Beratın sorusuyla onları izlemeyi bırakıp önüme döndüm. ''Geçen gün seçmelerde tanıştık. Çok kafa insanlar.'' Berat tekrar dönüp onlara baktı. ''Çok tanıdık geldiler. Ayrıca ne seçmeleri?'' önüne geri döndüğünde benden bir cevap beklercesine bana bakıyordu. 

''Beşiktaş Kulübünün futbol seçmelerine katıldım. Sağlık raporumu çıkarmak için gittik ya hastaneye. Ben sana niye gittiğimizi söylemedim mi?'' Berat oldukça heyecanlı görünüyordu. ''Yoo. Hiç bir şey söylemedin.'' Elimi başıma koydum. ''Ben bu kafayla naapıcam? Sen de hiç sorgulamadın mı neden hastaneye geldik diye. İnsan bir sorar merak eder. Bu kız beni niye buralara getirdi diye.'' Elimi başımdan çekip arkama yaslandım. ''Ne biliyim? Belki özeldir. Söylemek istememişsindir diye düşündüm.'' Ne kadar nazik ve ince bir düşünceydi. Yüzümde istemsizce bir tebessüm oluştu.

''Arya!'' İkimiz aynı anda sesin geldiği yöne döndük. Anlaşılan kızlar benim burada olduğumu fark etmişti. Sevva bana el sallıyordu. Ben de ona karşılık elimi hafifçe salladım. Ardından kahvelerini de alıp yanımıza geldiler. "Selammm. Naptın konuştun mu kulüple?" O sırada dikkatleri tamamen başka bir yere kaydı. Muhtemelen konuşsam bile beni dinlemeyeceklerdi. "Berat'la da mı tanışıyorsunuz? Başka bilmediğimiz futbolcu arkadaşların kimler çıkıcak acaba?" Bu söylediğine gülmekle yetinmiştim. "Neden oturmuyorsunuz?" Berat boş olan sandalyeleri gösterirken arkadaşlarımı masamıza davet etmişti. Delfin sorun olup olmadığını çözmeye çalışırcasına bana bakıyordu. sorun olmayacağını göstermek için yanımdaki sandalyeyi işaret ettim. Çevremdeki herkes bu kadar düşünceli olmak zorunda mıydı? 

Sohbet artık iyice ilerlemişti. Berat da kızlarla çok iyi anlaşmıştı. Konu nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde davetin verildiği geceye geldi. Sanırım Sevva nasıl tanıştığımızı sormuştu.  Meğer o gün onlar da ordaymış. Hiç denk gelmemiştik. Sohbetimiz böyle uzayıp gitmişti.

Berat'a gelen ani bir telefonla gitmesi gerektiğini söyledi. Anlaşılan ciddi ve önemli bir telefondu. Hepimizden özür dileyerek masadan kalktı. Sarıldıktan sonra kafeden çıktı. "Sizce de çok sempatik değil mi?" Delfin'in gözleri adeta ışıldıyordu. "Sohbeti baya sarıyor ve düşünceli de. Çok iyi bir arkadaş." Bunu söylememle gözdevirip devirmediklerinden tam olarak emin olamadım. Biraz daha birlikte takıldıktan sonra dağıldık. Tam arabaya binmişken aklıma Altay geldi. Acaba iyileşmiş miydi. Daha arabayı çalıştırmadan hızlıca numarasını tuşladım.

"Alo."

"Altay. Müsait misin?"

"Evet? Bir sorun mu var?"

"Yok yok. İyi olup olmadığını sormak için aradım."

Telefonun ardında hafif bir gülme sesi duydum.

"Aslında iyiyim ama canım sıkılıyor. Bugün için bir planın var mı?"

Biraz düşündüm. Aslında bugüne yapılacak acele bir işim yoktu. Muhtemelen ya spora giderdim ya da oturup film izlerdim.

Bana Aşktan BahsetmeWhere stories live. Discover now