"Jimin. Sen.. benim gerçekten sevgilimsin."

Gülümsedi ve Jungkook'un dudaklarına tekrardan öpücük kondurdu. Gerçekten sevgili olduklarını gösteriyordu.

Jungkook, yüzünü Jimin'in boynu ile kapadı.

Kokusunu içine çeken Jungkook'u fark edince.. onu yine çok beklettiği aklına geldi. Doyamıyordu Jungkook. Hep bu anı beklemişti çünkü. Bu gayet normal geliyordu Jimin'e.

Yavaşlayan kalp atışları yüzünden derin bir nefes aldı. Tam rahatlamışken, Jungkook'un dudaklarını kendi boynunda hissedince tekrardan heyecanlandı.

"Nabzın.." fısıldayan Jungkook'un dediği şeyi net bir şekilde duydu. Bu, daha çok gerilmesine ve heyecanlanmasına neden olmuştu.

Heyecanlandığı için nabzı yükselmişti doğal olarak ve Jungkook bunu hissediyordu.

"Nabzını öperim."

Tekrardan dudaklarını, boynuna bastıran Jungkook yüzünden dudaklarını dişledi. Kalp atışları tekrardan yavaşlıyordu, bunu kontrol edemiyordu.

"Jungkook."

"Hm?"

Diyeceği şeyden emindi. Hayatında ki en büyük doğrusu, Jungkook'du. Bundan emindi.

"Az önce bir şeyden emin oldum."

"Neyden?" Sesi boğuk gelen Jungkook'a gülümsedi. Hâla boynunu öpüyordu, bırakmak istemiyordu.

"İlk aşkım değilsin.. Ama her zaman son aşkım olacaksın."

Öpmeyi bırakan Jungkook'un şaşırdığını biliyordu, kendisi bile böyle bir şey demeyi beklemiyordu.

"Tek tanem.. sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?"

Jimin kaşlarını çattı.

"Tek tanem mi? Bir tanem değilde, tek tanem mi?"

Jungkook'un gülüşüne aşık oldu tekrardan. O kadar güzel gülüyor ki.. onun gülüşünü gören, cenneti görmüş gibi seviniyordu.

"Tek ve bir.. eş anlamlı. Sen benim bu hayatta ki tek varlığımsın. Tek tanemsin.."

Yine gözleri doldu. Çok güzel seviyordu, onun gibi birine sahip olduğu için kendisini şanslı hissetti.

"Seni seviyorum.."

"Bende seni tek tanem.."

Kendi gözlerine bakan Jungkook'un gözlerine baktı, kalp şeklinde ki göz bebekleri hâla dikkatini çekiyordu..

Jungkook, elini Jimin'in çenesine yerleştirirken konuştu. "O kadar güzel bakıyorsun ki.. bazen tüm dünya kör olsun istiyorum."

Jimin dayanamadı. Sevildiğini bilmek, onu farklı hissediyordu. Göz yaşlarını tutmadı, akmasına izin verdi. Güzel seviliyordu..

~~

Bir haftanın ardından, kendi dairelerine döndüler. Jungkook'un koltukta rahat bir şekilde oturduğundan emin olunca mutfağa doğru koştu.

Açık kalan camı kapatınca, içeriye giren rüzgarı da engellemiş oldu.

Dolaptan çıkardığı suyu, bardağa doldururken bir yandan da aklına o gece yaşananlar geliyordu.

Bu mutfakta..

...

"Minhyuk. O korumanın bir suçu yok. Bırak onu."

Sert konuşması üzerine, Minhyuk hayretle baktı. Tanıdığı Jimin böyle biri değildi, onun dediğini yaparak korumayı yere fırlattı.

Jimin, kendisine doğru adım atan Minhyuk yüzünden geri geri yürümeye başladı. İki elini de arkasına yerleştirdi ve bileğinde ki bilekliğe bastı.

Bu bilekliği, Jungkook'un ifadesini almaya gelen polislerden biri vermişti. Acil bir durum olursa basması gerektiğini söylemişlerdi.

Polislerin yakın zamanda geleceğini biliyordu, onu oyalamalıydı. Ne kadar oyalayabilirdi?

Mutfağa geldi, geri geri yürürken.

"Minhyuk. Sun'un ölmesi benim suçum değildi."

Kaşları havalanan Minhyuk'a gözlerini kısarak baktı, yutkundu ve bir adım daha geri gitti.

"Ne demek benim suçum değildi? Arabayı kullanan sendin Jimin."

Elinde ki silahı Jimin'e tuttu.

Gerginlik yüzünden ne yapacağımı bilemedi, arkasında ki masanın üzerinde duran bardağı aldı ve kafasına hizaladı.

Tam isabet olunca.. bardak onun başında kırıldı ve bunun üzerine Minhyuk yere yığıldı. İçeriden koruma koşarak geldi.

"Sözde koruma." Gözlerini devirirken konuştu. Ardından yerde yatan Minhyuk'a baktı. "Ambulansı da aramamız gerekicek."

...

Elinde ki bardak ile Jungkook'un yanına doğru yürüdü, ama aklı hâla o gece olanlardaydı.

Bu durgunluğunu Jungkook fark etti.

"Güzelim. İyi misin?"

"Jungkook. Aslında sana anlatmam gereken şeyler var."

Bir tuhaflık sezen Jungkook'un, bir kaşını havaya kaldırdığını görünce istemsiz bir şekilde gülümsedi. Bunu yapabildiğini bilmiyordu ve.. bu yüz ifadesi ile çok seksi durduğundan da haberi yoktu.

Tam anlatacak iken, çalan telefonuna baktı.

Bilinmeyen numara.

I'm Yours || JikookWhere stories live. Discover now