Tutsak Yüreğim

30. Bölüm

TUTSAK YÜREĞİM
30. BÖLÜM

Gözleri Kaiden'in kara gözlerinde tutuklu kalmıştı. Orada gördüğü acı ve nefret kalbine zehirli bir ok saplanmış gibi canını yaktı. Onu bütün kötülüklerden korumak istercesine belini sıkıca saran şefkatli eller, nefretini göstermek istercesine tenine batıyordu şimdi.

"Zindana götürün onu, hemen!"

Rowena kulaklarına dolan seslere rağmen gözlerini bir an olsun Kaiden'in gözlerinden ayırmadı. İki muhafız gelip onu adamın kollarından kopardığında direnmedi. Kalbini de kaderini de sevdiği adamın ellerine bırakmıştı.

"Özür dilerim." dedi fısıltıyla.

Kollarından sürükleyen muhafızlar salonu terk etmek üzereyken gri gözleri kara gözlerine son bir defa tutunmak için yüzünde asılı kaldı ama sevdiği adam, nefretle karşısında duran Daniel'e bakıyordu. Rowena Kaiden'in ruhsuz bir şekilde ayaklandığını gördüğünde gözleri Daniel'e kaydı. Kaiden'in üstüne geldiğini gören adam korkuyla bir adım geri kaçtı ama son anda toparlanıp kibirli gözlerle baktı rakibine.

Ama bu onu durdurmadı. Kaiden tüm nefretini kusmak istercesine yüzüne sert bir yumruk indirdi. Daniel'in bedeni paçavra gibi salonun ortasına devrildiğinde kadınların dehşet dolu çığlıkları yükseldi koca salonda. Kaiden öfkeyle üstüne çıkıp defalarca kez vurdu ona. Kafesinden kurtulmuş vahşi bir yırtıcı gibi acımadan vuruyordu yüzüne. Ayırmaya çalışan adamlar onu bir türlü zapt edemiyordu. Kadınlar korku içinde salonu terk ederken kolundan sürükleyen muhafızlara sessizce itaat etti.

Gözlerinin önünden gitmeyen görüntüyle görkemli sarayın uzun koridorlarında kendisini kolundan sürükleyen muhafizlara direnmeden yürüdü bir süre Rowena. İki kat indikten sonra tüm gösterişin adeta lekesi gibi duran mahzenlerine indiler. Üşüdüğünü hissetti kadın. Kollarını bedenine sarmak istedi. Su anda en çok da Kaiden'e ihtiyacı vardı.

Önünde ağır bir demir kapı belirdiğinde bakışlarını kaldırdı. Ruhsuz bir şekilde gözünden akan yaşlarla soğuk ve kötü kokulu mahzenin içine girdi.

Önünde durduğu kapı açılıp sertçe parmaklıkların içine itildiğinde direnmedi, dizlerinin üstüne düştü. Paslı demir kapının gıcırdayarak kapanan sesinden sonra kulaklarına dolan kilit sesi yolun sonuna geldiğini haykırıyordu. Ağır hareketlerle üstünü düzeltip arkasına döndüğünde aklını da kalbini de istila eden şey Kaiden'in gözlerindeki son bakıştı.

Nefret dolu ve öfkeli!

O bakışı silmek istedi kadın. Öyle bakmaması için yalvarmak, kollarının arasına sığınıp tüm bu kötülüklerden korunmak istedi.

Ama artık yapamazdı! Çok geç kalmıştı.

Dizlerinin üstünde sürünüp itildiği küf kokulu mahzenin demirlerine tutundu. Başını yasladığı paslı demir parmaklıkların ardından özgürlüğüne uzanan kapıya ıslak gözlerle baktı.

Geçmişinden kaçabileceğini düşünerek aptallık etmişti. Aylarca diken üstünde yaşamasına sebep olan sır en olmadık zamanda açığa çıkmış ve onu kaybetmişti.

Kaiden!

Sevdiği adam. Artık ondan nefret ediyordu. Gözlerinde gördüğü acı kalbini kor alevlerde atmış gibi canını yaktığında ağlamaya başladı.