2. Bölüm

3.6K 263 36
                                    

                

TUTSAK YÜREĞİM
2. BÖLÜM

Kolundan tutup dışarı sürükleyen adamın ellerinden kurtulmak için dirense de narin bedeni rüzgara kapılmış yaprak gibi savruluyordu arkasından. Güçsüzlüğüne lanetler edip kendisine türlü eziyetler çektiren zalim adamdan kurtarması için Tanrıya dua etti. Atların bağlandığı ahıra açılan arka kapıdan geçtiklerinde yanından geçip gittikleri hiçkimse karışmıyor, tek söz dahi etmiyordu. Kolunu koparacakmış gibi sertçe ileri doğru ittiğinde dengesini kaybedip dizlerinin üstüne düştü. İçinde baş gösteren mide bulantısını zorlukla bastırıp doğrulmaya çalıştı.

"Hem adamı ayartıyorsun hem de yatağına girmem diyorsun!"

Aniden saçlarından çekildiğinde itiraz etmek için aralanan dudaklarından acı dolu bir inleme firar etti. İki elini birden saçına yapışan elin üstüne  koyup kurtulmaya çalışsa da bu defa arkaya doğru sürüklendiği için kalçasının üstüne sertçe düştü.

"Ben kimseyi ayartmadım!" dedi bağırarak. Hayatında ilk kez böyle bir sey yaşıyor, bir erkeğin şiddetine maruz kalıyordu.
Canının acısından gözleri doldu. Yüzündeki peçe kayıp gözlerini tamamen kapattığında saçındaki baskı kaybolmuştu. Bedeni zayıflama savruldu. Kir içindeki titreyen elleriyle saçını ve yüzünü örten siyah peçeyi düzelttiğinde karanlıktan kurtulan gözleri, hanın arka kapısından koşturarak kendisine doğru gelen Lidya'yı buldu.

"Tanrının cezası adam!" Arkasına nefretle bakan gözleri genç kadını bulduğunda şefkatle dolmuştu.

"İyi misin Iris?"

"İyiyim," dedi titreyen sesiyle.

Lidya pisliğe bulanmış kıyafetini umursamadan kollarını bedenine sardığında pusuda bekleyen gözyaşları bir bir aktı. Peçesine takılıp kaybolan gözyaşları görünmediği için bir süre rahatça sessizlik içinde ağladı. Kulaklarında atan kalbinin gürültüsü biraz olsun dindiğinde arkasından gelen acı dolu inlemeleri duydu. Daha fazla tepkisiz kalamayıp arkasına dönmek için bedenini saran şefkatli kollardan sıyrıldı. Gördüğü kalabalık erkek grubu, utancından ölmesine sebep olacaktı. Az önce yaşananları herkes görmüştü.

"Sadece kadınlara mı gücün yetiyor senin?"

Arkasından gelen hırıltılı sese döndüğünde kalabalığın ortasında hancıyı yere yatırmış halde yumruklayan iri adamı gördü.

"Karşılık ver bana, hadi!"

Karşılığında aldığı acı dolu inlemeye aldırmadan üst üste, kafasını parçalamak ister gibi indirdiği sert yumruklar yetersiz gelmiş gibi tekme atmaya başladığında daha fazla dayanamayıp kafasını çevirdi. Böylesi vahşice bir şeyi izlemeye yüreği dayanmazdı.

"Lordum, yalvarıyorum durun. Ben suçsuzum. Adamı ayartan o fahişe."

Kanlar içinde kalmış yüzüne rağmen yalan söylediğini duyduğunda gözyaşları daha da hızlandı. Uğradığı iftira yüzünden utandı. Gözlerini kaldırıp Lidya'ya inanmazca baktı. Arkasını döndüğünde hancıyı yumruklayan adamın öfkeli gözlerinin hedefi olmuştu. Eli yumruk olmuş biçimde havada kalmıştı. Artık onu dövmüyordu. Yalanına inanmaması için Tanrıya dua ederken yan tarafında hissettiği hareketlilikle Lidya'ya döndü.

Tutsak Yüreğim Where stories live. Discover now