ꕤ O N İ K İ ꕤ

459 33 15
                                    

Sevgiyle kalın.

|oy vermeyi unutmayın.|


Kızların ilk aşkı babası değildi. Yani çoğunun. Benim ilk aşkım annemdi. Sonuçta hiçbir başrol figürana olan birine aşık olmazdı. Babam, yılın belirli zamanları yanımıza gelir onda da sürekli telefonda birileriyle iletişimde olurdu. Bedenen yanımızda olsa bile ruhen bizimle olmazdı.

Bende kendi kahramanımı kendim seçmiştim. İki çocuğuna yetişen, ev işlerini ve her şeyi halleden o güçlü kadını.

Küçükken hep büyünce annem olmak istemiştim. İdol olarak onu seçmiştim ve dualarımı hep böyle etmiştim. Ellerimi açıp annem gibi olmayı dilerken tam anlamıyla olacağımı hiç düşünmemiştim.

Önümde polisle konuşan adama baktım. Her telefon çaldığında ne olursa olsun açan, işine karşı aşık olan adama.

İlyas Çakırbeyli, babamın neredeyse aynısı.

Büyüdükçe anladım ki ben annem gibi olmak istemiyordum. Her ne kadar duygularım ağır bassa bile telefona başını bekleyerek yaşlanmayacaktım.

Ben bir asker kızıyım. Ne kadar şeref veren bir şey olsa bile o kadar güzel değildi. Hayatınızı hiç ölüm haberi bekleyerek geçiridiniz mi siz? Ölümden daha çok yoran bir şey varsa o da ölümü beklemekti.

Her özel günde kapıda olan bakışlarım, sırf gelir diye kendimi bilerek hasta etmem, dikkat çekmek için saçmalamam; çok zordu.

Babamı seçme şansım olmamıştı.  Ama eşimi seçme şansım vardı. İlerideki çocuklarıma kendi kaderimi yaşatmaya niyetim yoktu.

Daldığım düşünceden omzuma değen parmaklarla uzaklaştım. Bakışlarım parmağın sahibine çıktı. "Ne düşünüyorsun kara kara?"

Rıza yanıma yerleşirken bakışlarım tekrar İlyasa döndü. "Ben hayatımda ilk defa evlenmeyi düşünecek kadar bir erkeğe güveniyorum, Rıza. Ve bu o kadar kısa bir süre de oldu ki, korkuyorum. Evlilik, iç güdüsel hareket edip verebileceğim bir karar değil."

Beni yargılamayacak tek insan Rızaydı. Ne Ferit, ne Ada.

"Yaşadıkların yüzünden yaşamadıklarını kestirip atamazsın güzelim." Dedi sakince. Cebinden çıkardığı sigara tutuşurken onun bakışları sadece yerde sabitti. "Hislerinden eminsen konuş Ömür. İnsan sevdiği için her şeyi yapıyor."

"Bilmiyorum Rıza. Ya biterse?" Evet tek düşüncem buydu. Ben burnum düşse yenisini alırım diyip devam edenlerdendim. Eğer benim ve bir şey arasında seçim yapıp, beni seçmezse gururum ağır basardı. Gözlerim ilyasa kaydı. Telefonla hareketli bir şekilde biriyle tartışıyordu. "Daha kötüsü ne biliyor musun? Benim isteklerim üzerine ona istemediği ya da mutlu olmayacağı bir hayat yaşatmam."

"Bu yüzden konuş diyorum. Ortak yol her zaman vardır. Ondan tabularını yakmasını bekliyorsan eğer, senin çoktan yıkmış olman gerekiyor."

Gülümsedim. Beni dinleyip, anlaması içimi ısıtmıştı. "Ferit için okulunu bıraktın, ülke değiştin. Hiç pişman olmadın mı?"

"Çiçeğin kalbi, onu tutanın ellerinde atar." Sigarasını yere atıp ayağıyla ezdi. Ne dediğini anlamadığım için kaşlarımı çattım. "Pişman olsam hala bir sözüne bakıyor olmazdım Ömür. İnan ondan nefret etmeyi çok istedim ama olmadı. Bana atmadığı her adımda kızdım. Ama kalbim hep onu akladı. Onu unutmak için dinlediğim şarkılar, okuduğum kitaplar, gittiğim şehirler hep ona çıktı."

Sözleri dudaklarımın kıvrılmasına neden oldu. Ne Rıza'ya vazgeç diyebiliyordum, ne de Ferite şans ver.

"Sevilmeyi en çok sen hakediyorsun."

SOKAĞIMIN YABANCISIWhere stories live. Discover now