ꕤ O N ꕤ

457 35 29
                                    

Sevgiyle kalın.

|oy vermeyi unutmayın|

1 hafta sonra..

Ömür önlüğü çıkartıp kenardan askılığa taktı. Arkadan tutturduğu saçlarını açıp iki eliyle dağıtırken annesinin yanına yürüdü. "Benim mesai burda biter patron. Ferit çağırdı."

"Saatin dolmadı Ömür." Dediğinde Ömür zorla gülümsedi. Son bir haftadır moreli yerin dibindeydi. Ama yine de arasını annesiyle iyi tutmaya çalışıyordu.

"Güzel annem, dün Sema'nın işi vardı diye 5 saat daha fazla çalıştım. Oda benim yerine çalışacak bugün."

"Geç kalma eve. Yoksa Behzat-"

Ömür sinirle dişleri arasından soludu. "Tamam anne biliyorum."

Ömür çantasını alıp cafeden çıktı. İzmire geldiğinden beri Behzatın Ömür adına yaptığı anlaşma yüzünden annesinin gözü önünde çalışıyordu. Hemde onun emri altında. Ne kadar itiraz ederse etsin Karsa geri göndermemişlerdi. Bir haftadır tek bir kez bile aramayan ve mesajlarına yanıt vermeyen İlyas ile birlikte itirazı kısa sürmüştü.

Ömür önce kafeye yakın olduğu için eve uğrayıp üstünü değiştirme kararı aldı.

Telefon başında beklemekten oldukça sıkılmıştı. Bir erkeğe takılı kalacak bir kadın değildi. Ya da kendini öyle avutuyordu.

Giydiği siyah sırt dekolteli elbiseyi dolabındaki şık topuklularla tamamlamıştı. Gündelik makyajını özenle çıkarıp uygun bir makyaj yaptı. Saçınıda omuzlarına saldığında hazırdı.

Çalan telefonuyla birlikte çantasını alıp evden çıktı. Kapının önünde onu bekleyen kuzenine doğru yürüdü. "E sen çok güzel olmuşsun. Ben yanında sönük kaldım."

"Senin de kaderin bu kuzen." Dedi alayla. Ferit kapısını açıp Ömürü bindirdikten sonra şoför koltuğuna geçti. "Adayla konuştun mu?"

"Sanırım yarın o da gidiyor geri. Sınavları var ya." Ömür omaylarcasına başını salladı. "Peki sen konuştun mu?" Dedi başını hafifçe Ömüre çevirirken. "Komutanla." Diye devam ettirdi.

"Mesajlarıma dönmedi. Aramadı da." Dedi Ömür net bir sesle. "Duygusallığa gerek yok. Sanırım zora gelemedi."

Ferit ağzının içinden bir kaç küfür mırıldanırken Ömür camı araladı. "O zaman biz eskiye dönüyoruz?" Dedi Ferit sorarcasına.

"Geç bile kaldık." Dedi Ömür sahte bir gülümsemeyle.

Arabada yankılanan şarkıya eşlik ederken mekana varmışlardı. Ferit ve Ömür yabancısı olmadığı mekana herkesle selamlaşarak girerken Ferit bir arkadaşını görüp yanına gitti. Ömür kendine bir loca seçecekken gördüğü yüzle yanına yürüdü.

"Rıza Aksoy?" Dedi sahte bir şaşkınlıkla. "Aa birileri geri dönmüş." Ömür içtenlikle karşısındaki adama sarıldı.

"Selam güzelim."

"Ne zaman döndün peki? Hiç haber vermiyorsun."

Rıza sıkıntıyla elini ensesine atıp kaşıdı. "Durumları biliyorsun."

Ömür ensesine attığı eline uzandı. "Bu yüzük ne?" Dedi şaşkınlıkla.

"Oldu bir şeyler."

"Nişanlandın mı?" Dedi Ferit. Yanlarına yeni gelmişti. Bakışları sadece Rızanın parmağındaydı.

Rıza hiç Ferite bakmadan Ömüre tekrar sarıldı. "Ben çıkıyorum. İyi eğlenceler yavrum."

SOKAĞIMIN YABANCISIWhere stories live. Discover now