6

306 37 34
                                    


Evinin bir alt sokağındaki eve taşınmıştım. Evin diyorum çünkü artık orası bana ev gibi hissettirmiyordu. Senden ayrılalı dört gün geçmişti ve sen sürekli bana ulaşmaya çalışıyordun. Bense itina ile buna izin vermiyordum.

Çalan kapı dikkatimi dağıtmıştı. Yavaş adımlarla kapıya gitmiş ve küçük ekrandan gelen kişiye bakmıştım. Gelen Bay Bang'dı. Sen bilmezdin ama Hyunjin. Bay Bang benim doktorumdu.

'Selam Felix'

"Merhabalar Bay Bang, içeri buyurun lütfen"

'Hiç gelmeyeyim ben. Sen hazırlanıp gel. Seni bir yere götüreceğim'

Şaşırmıştım aslında. Dört gündür dışarıya adımımı bile atmamıştım çünkü.

"Nereye Bay Bang?"

'Bir bar var. Oraya gitmek istiyorum, seninle'

Hangi doktor hastasını bara götürürdü ki Hyunjin? Buna fazlası ile şüphelenmiştim ana bir yandan da iyi olabilirdi belki.

"Geliyorum hemen Bay Bang"

Tek kişilik odama girdiğimde yutkunmuştum. Önceden büyük ve iki kişilik bir gardroba sahiptim. Şimdi ise tek kişilikti. Yalan söylemeyeceğim, yokluğun çok belli oluyordu ve bir o kadar da yaralıyordu Hyunjin.

'Lix lavaboyu kullanıyorum!'

Bay Bang'ın sesini duyunca anılar ile yüzleşmeyi bırakmış ve hızlı bir şekilde hazırlanıp kapının önüne gitmiştim.

'Hadi gidelim'

Kafamı sallamış ve Bay Bang'ın arabasına binmiştim. Etrafa bakarken yine aklıma gelmişti anılar. Gülerek ve eğlenerek geçmiştik bu sokaklardan, her bir köşesinde anılarımız vardı. Kalbim biraz daha küçüldü ve ezildi Hyunjin. Onca şeyden sonra bile bırakamıyordum seni sevmeyi.

'Daldın Felix?'

"Ah pardon Bay Bang, başım biraz ağrıyor"

'Aslında ben de seninle bu konuyu konuşacağım, ama birkaç saat sonra. Şimdi biraz eğlenelim ama fazla alkol kullanma.İn bakalım'

Hiçbir şey söylemeden inmiştim ve bara adımlamıştım. İçeri girdiğimde yayılan buram buram alkol kokusu burun direklerimi sarsmıştı.

'Bu taraftan'

Bay Bang bir tabureye oturduğunda yanına da ben oturmuştum.

'Bir tane Bell's bir tane de alkolsüz şampanya'

Başımın ağrısı yüzüme yansıyordu. Bundan emindim, dikkatimi önüme koyulan bardak bozmuştu.

"Bay Bang, tuvalet nerede?"

'Şu kırmızı kapı'

Bay Bang'a kafa sallayıp tuvalete doğru ilerledim. Ellerimi yıkayıp kendime gelmeliydim, gelmem gerekiyordu. Ne olmuştu Hyunjin biliyor musun? Dudaklarıma sarhoş birisi yapışmıştı. Bir müddet karşılık vermeye çalışmıştım. Ardından yaptığımın farkına varıp adamı ittirmiştim. Yapamazdım Hyunjin, seni severken başkasına bahşedemezdim dudaklarımı.

Adım Adım Sensizlik.  (HyunLix)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें