Nefret

150 79 88
                                    

Naz ile güzel zamanlardan sonra asıl en stresli olduğum vakite de ayak basmıştık. Annem.

Zehirli sevgiydi benim sevgim en sevdiklerim bile panzehirini bulamamışken benden nefret etmesi daha da iyiydi onun için. Ya ben ben mi ben yaşayamıyorum ki sevgi isteyim. En ufak sevgi kırıntısına dünyamı veriyordum sadece bu da benim ölüm şerbetimdi.

Hastaneye gece vakti gelmiştim. Babam annemin yanındaydı ablamdan ise daha haberim yoktu.

Kapıyı çok yavaş açtım. Babam koltukta uyukluyordu. Annem ise huzurlu bir uyku uyuyordu.

"Baba ben geldim hadi sen eve geç uyu yine gelirsin."

"Tamam az uyuyayım yarın gelirim."

"Baba ablam ne yaptı nerede o?"

"O da çıkalı 2 dakika mı ne oldu eve geçecekti."

"Tamam eve varınca bana mesaj at ablama da baksan nasıl uyusun dinlensin o da."

"Tamam benim düşünceli kızım hadi görüşürüz."

Babam çıkınca annemin hemen yanında suran tekli koltuğu biraz daha yakınlaştırıp oturdum. Ay ışığında meleğimin yüzü daha da belli oluyordu.

Annemin pikesini düzeltip elimle ateşini kontrol ettim zaten her 1 saatte gelip kontrol ediyorlardı ama bir daha bir şey olur diye korkuyordum.

Ayakkabılarımı çıkarıp ayaklarımı karnıma çektim. Sabah olana kadar bir kere bile gözümü kırpmadan baktım. Hemşire annemin arkadaşıydı ne kadar benim uyumamı söylese de uyumadan izledim kokusunu özlediğimin. Anne kokusu çok farklı derlerdi inanmazdım ama şuan tek bir teması benim için dünyalara bedeldi.

Saat 9.30'da doktor gelip annemi kontrol etti. Annem uyandığından beri yüzüme bakmıyordu. Ne kadar ağlamak istesemde ağlamadım beni görür de sinirlenir diye.

Sabah kahvaltı geldiğinde arkasındaki yastığı dikleştirip masayı çektim. Çatalı elime alıp uzattım ama çatalı elimden çok hızlıca çekip kendi yedi. Tuvalet için kalktığı sırada koluna girip yardımcı olmaya çalıştım ama sonuç beni ittirip kendi girmişti. İttirdiğinde yere düşüp kolumu yatağın çıkıntılı bir yerine çizdirmiştim. Ama hemen kalkıp üstümü düzeltip kendime geldim. Annem ise beni umursamadan oturmuş ve televizyon izlemeye başlamıştı.

O sırada annemin bir sürü arkadaşı gelip çiçekler getirip geçmiş olsun dilediler. Arkadaşları gitmeden aşağı inip kantinden bir sıcak kahve aldım. Geri yukarı çıkarken bir hemşire beni durdurdu.

"Sen Zeynep ablanın kızısın demi?"

"Evet bir sorun mu var?"

"Yok yok Zeynep abla kaza yapınca çok korktuk ben de mesaim bitsin geçmiş olsuna geleceğim."

"Teşekkür ederiz."

O sırada bakışlarını koluma çekmişti. Koluma baktığımda kan bileğime kadar gelmişti ne ara kanamıştı ve ben neden farketmemistim. Birde yara kolumun arkasındaydı nasıl görmüştü ki ?

"Buraya ne oldu hemen pansuman yapalım enfeksiyon kapmasın."

"Ya önemli bir şey değil yere kalem düşmüştü o sırada olmuştur."

O sırada sedyeye oturulup pansuman yapmıştı. Birlikte sohbet etmiştik. Adının Yağmur olduğunu annesini babasını her şeyini anlatti pansuman yaparken. Pansuman bitiminde koşarak annemin yanına gittim. Kapıda Can,Naz ve Deniz vardı.

"Hoşgeldiniz hadi gelin içeri."

Can kolumdan tutup sımsıkı sarıldı. 'Özür dilerim' diye fısıldadı.

LİVELYWhere stories live. Discover now