36 "Özel"

4K 408 213
                                    



"Jisung!"

Oturduğum koltukta eğilip onu görmeye çalıştım. Mutfakta olduğu için ya beni gerçekten duymuyordu ya da duymazlıktan geliyordu.

Zil tekrar ve tekrar çalarken en sonunda oflayıp ben ayağa kalktım. Oyun oynadığım için özellikle ona seslenmiştim ama beyefendi bana trip attığı için cevap bile vermiyordu.

Otomata basıp kapıyı açtım ve beklemeye başladım. Giydiğim eşofman belimden düşecek gibi dururken o sırada onu da düzelttim. Evde paspal gibi gezmeyi seviyordum.

"Han Jisung?"

Asansörden çıkan kargocu bana doğru bakarken "Burası." dedim.

Orta yaşlarda duran abi elindeki koliyi kapının önüne bırakıp elindeki kağıt ve kalemi uzattı. "Şuraya bir imza atmanız gerekiyor."

İmzayı attığımda geri çekilip "İyi günler." dedi. O giderken ben de yerdeki kutuya anlamsız bakışlar atıyordum. Bu çocuk durduk yere yine ne almıştı yine?

Kaşlarım çatılırken eğilip kutuyu kucağıma aldım ve içeri girip ayağımla kapıyı attım. Pek ağır değildi. Tekrardan mutfağa doğru "Jisung!" diye seslendiğimde yine cevap gelmedi.

Kutuyu koridorda kenara bırakıp mutfağa ilerledim. "Tost yapıcam derken öldün mü hayatım, niye sesin çıkmıyor?" Mutfağa girdiğimde kulaklığı takılı bir şekilde yemeğini yediğini gördüm.

Jisung telefonunu masadaki meyve kasesinin önüne koymuş, büyük ihtimalle dizi izliyordu, kulaklığını takmış masumca tostunu yiyordu. Bu görüntüsü komiğime giderken gülmeden edemedim.

"Hayatımın anlamı napıyosun sen burda?" Yanındaki sandalyeyi çekip oturmadan kulaklığını indirdim boynuna doğru.

Ağzı hâlâ doluyken "Yemek yiyorum." dedi, ya da demeye çalıştı.

Bu görüntüsüne dayanamazken elimle çenesini tutup yanağını öptüm sertçe. Harbi bazen yiyesim geliyordu koca herifi.

"Kudurdun mu serserim, n'oluyo?" Jisung çenesini tuttuğum için zorla konuşurken bir kez daha öpüp geri çekildim ve "Acıkmışım." dedim.

O bu halime bakıp gülerken "Belli oluyo." deyip dizisini durdurdu ve kulaklığını çıkarıp masaya koydu.

"İkidir sana sesleniyorum ben, niye cevap vermiyosun? Küstün sandım. Aha dedim yine bir haftalık trip yükleniyo bu çocuğa."

"Hayatım? Mal mısın acaba amına koyayım?"

Kaşlarını çatıp ciddi bir şekilde söylenmesiyle arkama yaslanıp "Evet." dedim ben de ciddiyetle. "Niye ki?"

Bunu dememle Jisung başta gülecek gibi olsa da tuttu kendini. Sonra da elinin tersiyle hafifçe yanağıma vurdu. "Güldürme beni bak, döverim."

"Döversin tabi." Size geçen 1 yıl içerisinde fazlasıyla beyci olduğumu söylememiştim değil mi?

"Sen niye seslendin bana?"

Başımla koridoru gösterdim. "Kargo geldi senin adına. Kolideydi." Önümde duran kahvesinden bir yudum aldım. Sabah akşam kahve içiyordu zaten.

"K-Kargo mu?" diye sorup ayaklandığında "Heee kargo." dedim. "Ne aldın yine?"

"Hiiiç." diyerek hızlıca mutfaktan çıktığında gözlerimi kısıp arkasından baktım. Harbi ne almıştı bu?

Koridordaki kutu kucağındayken mutfağın önünden geçip odaya gitti Jisung. Onu görmemle ayaklandım ben de. Masada kalan son parça tostunu da ağzıma atmayı ihmal etmedim.

so let's love | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin