New Assistant

33. Bölüm

selam çiçeklerim :) uzun süre sonra tüm zorluklara karşı buluştuk <3 özlediniz mi beni? beni bilmem ama karakterlerimizi özlediğinize adım gibi eminim :) bölümü ikinciye yazıyorum inşallah aynı duyguyu tekrar geçirebilirim size <3 

bu bölümü benim için çokk ama çok değerli birine ithaf etmek istiyorum benim canım zeyzeyim <3 bu mecranın bana kattığı en güzel insanlardan biri kendisi  <3 her anımda bedenen olmasa bile manevi olarak yanımda olduğun için her derdimi dinlediğin için her morelim bozuk olduğunda illa ki beni güldürecek bir şey bulduğun için teşekkür ederim sana <3 iyi ki varsın güzeller güzeli kızım iyi ki tanımışım seni <3 seni çoook seviyorum 

yıldızları yaktınız mı biz geliyoruz uzuuun bir aradan sonra işte kral ve kraliçe karşınızdaaa 

3. Kişi ağzından anlatım🌿

Dilan hızlıca aldığı duştan sonra hemen kıyafet aramaya koyulmuştu bile. yanında sahne için tek bir kıyafet ve aksesuar getirmemişti ama. aniden çıkan sahne iki ayağını bir  pabuca sokmayı başarmıştı. o sırada aklına Şevi'nin kıyafetleri geldi. hızlıca geçti onun odasına ve dolabı kurcalamaya başladı.

Tam ümitsizliğe kapılacaktı ki dolabın kuytu köşesinde sıkışıp kalmış parıl parıl parlayan kırmızı bir takım ona bakıyordu. Hemen çıkardı onu dolaptan. İşte aradığı kıyafet buydu. Aradığını bulmanın sevinci ile yüzüne güzel bir gülümseme yerleştirdi. Bir tek takıları kalmıştı. Kıyafete tekrar baktı taşlı bir kolye ile tamamlanacaktı. Hemen takıların olduğu çekmeceyi açtı Dilan ve elini attığı ilk kutudan taşlarla işlenmiş çok güzel bir kolye buldu. İşte şimdi sahne için hazırdı. Zaten ütülü olan kıyafeti hemencecik giydi kolyesini taktı ve makyajını yapmaya başladı.

Cedi ve Furkan kaldıkları otelin lobisinde oturmuş Meryem'in hazırlanıp aşağı inmesini bekliyorlardı. Cedi'nin hala moreli bozuktu. Hiç konser havasında değildi ama Furkan'ı kırmak istemiyordu da o yüzden çaktırmıyordu. O derin düşüncelerde iken Furkan kendi kendine söyleniyordu. "Ah be Meryem sanki sen çıkacaksın sahneye hadi be güzelim be.". Cedi küçük bir tebessüm yerleştirdi yüzüne. "Yapacak bir şey yok bekleyeceğiz." Furkan oflaya poflaya kafasını salladı ve "Ağaç olduk ağaç ama neyse açmayayım ağzımı şimdi." derken arkadan kafasına küçük bir şaplak yedi.

"Demek ağaç oldun ha. Ayıp ediyorsun Furkan. Ne yapayım millet "Aaa Furkan Korkmaz'ın sevgilisi nasıl çıkmış insan içine ayıp ayıp" mı dedirteyim ha?" Cedi Furkan'a sen sıçtın bakışı atarken Furkan Meryem'in şaplak attığı yeri tutmuş çocuk gibi mızmızlanıyordu. "Ya niye vuruyorsun ki aldın aklımı zaten ilk karşılaşmamızda 2 gram kaldı onu da vura vura kaybedeceksin" Meryem küçük bir kahkaha attı. "Mızmızlanma mızmızlanma hadi gidelim çok heyecanlıyım ben" deyince hep beraber konser alanına doğru yürümeye başladılar.

Dilan da makyajını bitirmiş kıyafetine uygun parlak kırmızı rujunu sürmüş saçlarını yapmıştı. Son kez ayna karşısında kendini kontrol ettikten sonra saate baktı. Bir saati kalmıştı. Hızlıca çantasına telefonunu cüzdanını anahtarını koydu ve evden çıktı. Kıyafetleri ile aynı renk arabasına bindi kendi kendine de "Trakyalı olduğumu daha nasıl belli edebilirim acaba üç kuruş fazla olsun kırmız olsun lafının hayat bulmuş haliyim resmen" diyerek yola koyuldu. 

Yaklaşık 25-30 dakika sonra konser alanındaydı. Buray'ın menajeri olduğunu düşündüğü kadın Dilan'ı kulise götürürken bir yandan da ne kadar güzel olduğu hakkında bir sürü iltifat sıralıyordu arka arkaya. Dilan bu kadar iltifattan utanmaya başlamıştı. Sonunda kulise varmışlardı ve nihayet kadında susmuştu. Buray'ı gören Dilan heyecandan kıpkırmızı olmuştu. Uzun zamandır tanışmak ve beraber şarkı söylemek istediği kişilerden biriydi Buray onun için.