Mustafa güldü. "Ben dayandıysam sen de dayanırsın devrem," dedi. "Allah onun da sabrını veriyor merak etme."

Fatih hala biraz sinirle Mustafa'ya baktı. "Piçe bak," dedi. "Bizim kısmetimizi kapatsın, gelsin kendisi burada ballandıra ballandıra ailesini anlatsın. Şerefsiz."

Selim yine gülmeye başladı. "Ya abi unut şunu, kız zaten kötüymüş seni gay bilse ne olacak?"

"Dimi yani?" dedi Mustafa.

Fatih yumruk olan elini Mustafa'ya doğrulttu. "Hatırlıyor musun bir gün koğuşta komutan seni eşek sudan gelene kadar dövmüştü de ben de seni elinden almıştım?" Mustafa başını salladı. "Heh, keşke almasaydım da az daha dayak yeseydin. Belki aklın o zaman başına gelirdi."

Selim gözlerini kıstı. "Abi geçen Mart'taki görev mi?" dedi. "Niye dayak yemiştin o kadar ya?"

Gülmeye başladım. "Neden olacak?" dedim. "Gecenin üçünde erik dalı açıp tüm koğuşu uykusundan etmişti. Üstelik görev saat beşteydi. Millet iyi sövmüştü anasına."

Fatih burun kemerini sıktı. "Aynen amına koyayım," dedi sinirle. "Gözümü bir açtım karşımda kollarını iki yana açmış oynuyor. Lan yavşak görevdesin görevde!"

Mustafa omuz silkti. "Ne yapayım? Uykum yoktu," dedi. "Ne olmuş yani iki eğlenmek istediysem."

Fatih bağırdı. "Ebeninkini çaprazdan gördün işte," dedi. "Yedin dayağı bir de üstüne göreve gittin. Aptal."

"Değdi ama." dedi Mustafa.

"Bak Musti," dedi Fatih. "Artık senin sadist olduğunu düşüneceğim."

"Ne alaka lan?" dedim.

Mustafa gülerken Fatih, "Ne alaka mı?" dedi şaşkınca. "Ulan savaşın ortasında düşmana diyor ki, sen bana on kere vur ben sana bir kere vurayım, bakalım ilk kimin ebesi sikilecek?"

Selim ve ben Mustafa'ya anlamaz bakışlar atarken Mustafa omuz silkti. "Siz eğlenmeyi bilmiyorsunuz," dedi. "Savaşın da bir eğlencesi olmalı."

Selim, "Eğlence diye diye bir gün kendini kabirde bulacaksın abi," dedi. "Bir bakarsın düşman askeri, bir bakarsın Münker ve Nekir."

Gülmeye başladım. Fatih de tüm sinirini bir kenara bırakarak gülerken Mustafa başını iki yana salladı.

"En iyisi geçen sene aralık ayındakiydi ya," dedi. "Savaş binasına girerken azıcık nazik olayım diye zile bastım, şerefsiz hemen kapıyı taradı. Yav aç diyorum, nau nau diyor."

Herkes kahkaha atarken ben konuştum. "Hemen arkandaydım maalesef," dedim. "Adama dark web killer, deyip girdin içeri salak."

"Öyle miydi?" dedi Mustafa. "Doğrudur, yaparım öyle şeyler."

"Geri zekalı." diye mırıldandı Fatih.

"Ya onu bunu bırakın da," deyip bana dönen Selim'e baktım. "Cihangir abim ciddi ciddi evleniyor."

"İşte büyük konuşmamak gerek," dedi hemen Mustafa. "Geçen yıllarda karımı özlediğimi söyleyince sırf bu yüzden evlenmeyeceğim demiştin. Ne güzel yedin o lafları."

Fatih bana baktı. "Afiyet olsun paşam."

"Susun be," dedim kaşlarımı çatarak. "Hem ne bileyim oğlum, bir anda oldu ne olduysa."

"Aşk işte..." diye mırıldanan Selim'e Fatih göz devirdi.

"Aşk böceği," dedi hemen. "Ne lan bu üçünüzün de vıcık vıcık halleri?"

"Al işte, bir de neden bana kısmet gelmiyor diyorsun," dedi Mustafa. "Bu odunlukla sen anca avucunu yalarsın böyle boydan boya."

"Merak etme," dedim. "Bir kadın gelip onu çok güzel yontar."

"Tecrübelisin abi?" dedi Selim.

Başımı salladım. "Ela gözlere yenildim be oğlum, tabi tecrübeliyim."

Mustafa bana baktı. "Abi senin durum benden de vahim. Yalnız sende tam kız babası olacak tip var biliyor musun?"

Ona kaşlarımı kaldırarak baktım. O esnada Fatih, "Harbi," dedi. "Tek kelimesiyle her dediğini yaptırır sana kesin. Sen de hemen koşar yaparsın."

Başımı eğdim. Zeliha ve benim bir kızım olduğunun düşüncesi bile içimi titretmişti. "Nasip olursa onu her şeyden sakınırım, her istediğini de yaparım." dedim.

"Erkek olsa ne yapacaksın?" dedi Mustafa. "Gel oğlum sana iki el bomba imha etmeyi öğreteyim mi diyeceksin?"

Selim güldü. "Yapar o."

Gülümsediğim sırada telefonuma gelen mesaj bildirimiyle beraber sohbetten kopup mesajı açtım.

Su Peri'm: Ciho'm yetiş

Su Peri'm: Babam gelsinler haftayı seni istesinler dedi

Su Peri'm: Haydi bakim

***

Mustafa JAHAHHSSJHDKWJXKDJXLDJ

Çok tatlısınız aq neden????




İMHACI -Texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin