3.4

59.2K 3.7K 662
                                    

Kıyamadım vallahi, alın size Ciho.

Seri bölüm atan ben🤝 Boş yapma kavuştur artık diyen siz

***

Cihangir Karadağ'dan:

"Allah belamı versin ki ağlayacağım," diyen Mustafa'ya elimin tersiyle vursam en fazla ne olabileceğini düşündüm. "Sonunda eve dönüyoruz lan!"

Fatih, "Kes artık Musti," dedi sakin bir sesle. "Sus yoksa pimini çekmeden attığın o bombanın acısını çıkarırım şimdi senden. Düşmana rezil ettin lan bizi yavşak!"

Mustafa güldü. "Abi hiçbiri hayatta değil ki?"

Arabanı içinde bir sessizlik oldu.

Allah'ım sabır.

"Vallahi çok mutluyum abi be," dedi yan tarafımdan Selim. "Sonunda Rana'mı göreceğim. Kokusu burnumda tütüyor abi, çok özledim çok."

Bir anda herkesin yüzü buruk bir tebessümle aydınlandı. Perişan olmuştuk ama zaferle dönüyorduk evlerimize. Mustafa sakince başını eğdi. "Benim kızım olacak biliyor musunuz lan?" deyiverdi. "Göreve gelmeden karımla cinsiyetini öğrenmiştik. Dört aylıktı en son. Büyümüştür değil mi abi?"

Elimi omuzuna attım. "Büyümüştür tabi lan," dedim. "Mükemmel bir baba olacaksın sen."

Mustafa gülümsemeye devam etti.

Fatih konuştu bu sefer. "Aman doğunca çocuğu da unutma bomba pimi gibi bir yerlerde," dedi. "Yaparsın sen."

Mustafa Fatih'e omuz attı. Gülüşürlerken Selim bana döndü, "Ee abi, seni bekleyen biri yok mu hiç?"

Dudaklarım kıvrıldı, başımı sakince yere eğdim.

"Ananı avradını ulan!" dedi Mustafa. "Var birileri var. Var değil mi?"

Başımı salladım sakince.

Fatih bana baktı. "Hay ebesininki," dedi. "Tek sap mı kaldım lan ben?"

"Ağla," deyiverdi Mustafa. "Ağla, çatla, kudur."

Gülmeye başladım. "Buranın yaş ortalaması neredeyse otuzu geçiyor hateketlere bak anasını satayım."

"Ne yapalım abi?" dedi Mustafa. "Savaş yerinde yeterince stres içerisindeyiz zaten."

"Ulan aptal," dedi Fatih hemen. "Orada da ciddi değilsin ki. Önünde düşman var sen direkt vuracağına adama ananın karnından da mı ibne olarak çıktın, diyorsun. Salak mısın sen?"

Mustafa başını geriye attı. "Merak ediyordum, sormasa mıydım Fatih? Zaten cevabını alamadan indirdin adamı."

"Bir siktir git ya."

Araba yavaş yavaş dururken dışarı baktım. Evimin önüne gelmiştik. Gitme vaktiydi.

"Allah'a emanetsiniz beyler," dedim inmeden önce. Hepsiyle tek tek tokalaştım.

Arabadan inmeden önce, "Abi!" dedi Mustafa. "İyi kontrol ettin dimi çantanı, bomba falan kalmamış içinde?"

Kafamı iki yana salladım. "Geri zekalı."

Ardından son veda cümleleri de kuruldu ve araba uzaklaştı. Derin bir nefes alarak evime baktım. Özlemiştim, gerçekten özlemiştim.

İlerledim ve kapıyı çaldım. Az sonra kapıyı Kadir açtı ve beni görünce, "Oha," dedi şaşkınca. "Zeliha benim de mi psikolojimi bozdu lan? Hayal mi görüyorum?" Ardından kapıyı suratıma kapattı.

"Allah'ım sabır." dedim dişlerimin arasından ve kapıya bir kez daha vurdum.

Kapı tekrar açılınca öne atılıp Kadir'in kafasına bir kez vurdum. Acıyla inleyince, "İnandın mı lan eşek?" dedim gülerek.

Kadir gözlerini kırpıştırdı. Yetmedi kafasına vurduğum yeri okşadı ve sonra, "Çüş," dedi kendi kendine ve bir anda bana sarıldı. "Abim be."

Sonra kapıya annem de geldi ve asıl curcuna böylece başladı.

***

Bir saat boyunca annemin sorularını cevaplamış, hasret gidermiş ve istemeyeceğim kadar fazla sarılmaya maruz kalmıştım.

En sonunda bıkkınca odama gidebildiğimde ilk işim telefonumu açmak olmuştu.

En son onu görüntülü konuştuğumuzda görmüştüm. Ona yazmak için gerçekten hiç fırsatım olmamıştı. Telefon açılır açılmaz sohbet kısmına baktım.

Gözlerim sonuna kadar açıldı.

1901 mesaj?

Zeliha doğumundan başlayarak her şeyi anlatmıştı herhalde.

"Deli kız." dedim gülümseyerek. Heyecanlı heyecanlı konuşmalarını, gözlerini ve çıkartmalarını bile özlemiştim.

O zaman neyi bekliyordum? Yanına gitmeliydim.

Üzerime aceleyle bir ceket aldıktan sonra, "Ben çıkıyorum!" diye seslendim içeri doğru.

"Oğlum dur!" diyen anneme baktım. Nereye gideceğimi soracağını düşünerek tam ağzımı açacaktım ki, "Şu çöpü atıver kokmasın." dedi.

Kadir'in arkadan gülme sesi geldi. "Oranın bombacısıysan buranın da çöpçüsüsün be abi," dedi keyifle. "Otuz yaşında da olsan perde asıp çöp atman gerekiyor işte."

"Allah'ım," Nefes alıp verdim. "Sabır."

Annem elime çöpü tutuşturdu ve, "Hiç dinlenmeden nereye böyle ah oğlum." diye söylenmeye başladı.

Kadir araya girdi. "Anne o nerede dinleneceğini biliy-"

"Bu çöpü ağzına sokarım Kadir, sus!" diye bağırdım. Annem gülerek içeri geçerken Kadir bana yaklaştı ve elini omuzuma attı.

"Abi Allah aşkına başını bağlamadan gelme," dedi. "Senden önce evlenirsem dilimden kurtulamazsın bak."

Bir şey demeden evden ayrıldım.

Kaybedecek daha fazla vaktim yoktu.

***

Sonraki bölüm :)

:))

:)))










İMHACI -Texting-Where stories live. Discover now