2.3

64.5K 3.9K 521
                                    

Zeliha Acar'dan:

Heyecandan ve belki de biraz gerginlikten hızlı hızlı hareket ediyordum.

Kadir'in yaklaşık yirmi dakika önce yazdığı mesajla beraber elim ayağıma girmişti. Cihangir buraya geliyordu, üstelik nedenini bile bilmiyordum. Kadir... cidden bir yolunu hep buluyordu.

Hayatımın en hızlı duşunu aldıktan sonra üzerime evde giyilebilecek ama şık bir eşofman takımı geçirmiştim. Saçlarımı da kuruttuktan sonra dağınık bir topuz yapmıştım ve hemen ardından evi gelişigüzel şekilde toplamıştım.

"Of," dedim bir anda. "Of Kadir ya!"

Çok heyecanlıydım.

Salonu biraz düzenledikten sonra mutfağa geçip su kaynattım. Belki kahve isterdi.

O esnada kapı iki kez tıklatıldı.

Zili çalsana aptal adam.

Hızlı adımlarla kapıya doğru ilerledim, açmadan hemen önce girişteki aynadan son kez kendimi kontrol ettim. İyiydim iyi.

Derin bir nefes alarak kapıyı açtım, kalbim çok hızlıydı. Nasıl davranacağımı hiç bilmiyordum. Normalde insanlarla iyi anlaşırdım ama Cihangir benim için sıradan biri değildi ki.

Kapıyı açtım ve onu görünce biraz olsun sakinlerim düşüncesi de tuzla buz oldu. Çünkü zaten hızlı atan kalbim mümkünmüş gibi daha da hızlandı.

Üzerindeki kot ceket ve siyah pantolon, hafif dağınık saçları ve merdiven çıkmaktan inip kalkan göğsü. Bu adam gerçek miydi?

"Hoş geldin," dedim hafif bir tebessümle. Bana baktı ve sakince başını salladı.

"Hoş buldum," dedi ve kendini açıklamaya başladı. "Kusura bakma böyle bir anda geldim ama Kadir sana bir şey vermemi istedi. Umarım rahatsız etmedim?"

Koskoca adamın yanaklarını sıkmak istiyordum.

"Sıkıntı değil," deyip gülümsedim. "Kadir zaten mesaj atmıştı, geleceğinden haberim vardı."

Rahat bir nefes verir gibi oldu. Ben gergindim ama onun da benden aşağı kalır yanı yoktu.

Cihangir bir şey demeyince, "İçeri gelsene," dedim sakince ve kapıyı hafifçe araladım.

Biraz ikilemde kalır gibi olsa da teklifimi geri çevirmedi ve ayakkabılarını çıkarıp kenara koyduktan sonra içeri girdi.

"Salon ileride," dedim ve önden yürüdüm. Peşimden geldi ve ayakta dikilmeye başladı. Kaşlarımı yukarı kaldırdım.

"Otursana İmhacı."

Yeni aklına gelmiş gibi tekli koltuklardan birine oturdu. Sakince ben de yanındaki koltuğa oturduğumda, "Ee," dedim sohbeti başlatmak adına. "Kadir seni neden gönderdi?"

İleri doğru eğildi ve, "Galiba bir iddiayı kaybetmiş ve sana hediye almış," dedi tane tane. "Onu getirmemi istedi." Sonra cebinden bir paket çıkardı ve bana uzattı.

Sakince elinden paketi aldım ama bir anlık da olsa eline değen elim gülümsememe sebep oldu. "Aslında aylar önce kaybetti iddiayı," dedim gülerek. "Asla zamanında vermez hediyeleri. Geçen doğum günü hediyemi bile aylar sonra vermişti."

Cihangir de güldü. Gülünce gözünün altında çıkan gamzede takılı kaldım bir süre.

"İddia neyin üzerineydi peki?" dedi merakla.

O mevzu...

"Çok önemli değildi ya, ne için olduğunu bile unuttum," dedim geçiştirerek. "Kahve ister misin bu arada?"

Cihangir başını salladı. "Olur."

Ayağa kalktım, "Hemen geliyorum." dedim ve mutfağa girdim.

Aslında iddia konusu Cihangir üzerineydi. Birkaç ay önce Hatice teyze Cihangir'e bir kızla görüşmesini söylemişti ve Kadir bana bunu söylediğinde Cihangir'in bunu kabul etmeyeceğinden emin olduğumu söylemiştim. Kadir'in de abisinin asla annesini kırmayacağını söylemesi üzerine iddialaşmıştık ve sonucunda ben kazanmıştım. Çünkü Cihangir asla sevmezdi böyle bir şeyi. Emindim.

Çünkü küçükken bana şöyle söylemişti. "Sevgi olmazsa, hiçbir şeyin anlamı olmaz."

O sert görüntüsünün altında duygusal ve gerçek sevgiye inanan biri vardı, emindim.

Bunları düşünürken kahveleri kupalara koymuştum bile. Sakince iki kahveyi de kulpundan tutup arkama döndüm. Ama bir anda geriye doğru sendeledim.

Cihangir kapıda durmuş beni izliyordu.

"Ne yapıyorsun?" dedim şaşkınca ama sonra elimde hissettiğim yanmayla elimdeki kupayı hemen tezgaha geri koydum.

Şaşkınca elime bakarken, "Çok pardon," dedi ve, "Elini mi yaktı?" diyerek devam etti. Başımı sallamama kalmadan bir anda yanıma gelip elimi tutmasıyla elektrik çarpmış gibi hissettim.

Ne yapacağını beklerken arkamdaki musluğu açtı ve elimi altına soktu.

Ben bu adama bir günde aşık olmadım işte.

"Benim hatam gerçekten özür dilerim Zeliha," dedi elime su tutarken. "Ses çıkarmalıydım gelince."

Telaşını yiyecektim ama.

"Sorun değil," dedim gülümseyerek. "Geçer birazdan alt tarafı biraz sıcak kahve."

"Olsun," dedi. "Dur bakayım yanan yere."

Suyu kapatıp elimi yüzüne doğru yaklaştırdı ve hafifçe kızaran yere baktı. Bu ilgili haline düşüyordum şuan. Elimin acısı bile aklımda değildi.

"Çok yanmamamış," dedi ve hafifçe elime üfledi. "Yanıyor mu?"

Allah'ım kalbim...

"Abartıyorsun İmhacı," dedim. "Sanki elim koptu he."

Bakışlarını bana çevirdi ve gözlerime baktı. Bir saniyeliğine orada merhamet duygusunu gördüm ve kalbim tekledi. Dudakları hafifçe yana doğru kıvrıldığında "Sen öyle diyorsan." dedi ve ardından yavaşça elimi bıraktı.

"Hadi kahveleri içelim o zaman," dedim ben de ama bana olan dikkatli bakışları hiç yardımcı olmuyordu.

Bir şey demeden kahveleri tekrar elime aldım ve içeri geçtik. Karşılıklı yeniden oturduğumuzda, "Hediyeni açmadın," dedi Cihangir aklına yeni gelmiş gibi.

"Açayım," dedim hemen ve koltuğun üzerinden paketi aldım. Açtığım zaman içinden çıkan kolyeyle beraber güldüm.

Gülmemin asıl sebebi kolyenin üzerindeki bomba simgesiydi.

Ayrıca içinden çıkan küçük notu elime alıp okudum.

"Kahrol düşman, al sana bombe ;)"

Kahkaha atmaya başladım. "Tam bir deli bu çocuk!" Her şekilde beni güldürmeyi başarıyordu.

Cihangir de bomba simgesini görünce muzip bir tavırla bana bakmaya başladı ve sonra başını yere doğru eğip o da güldü.

Onu izlerken kalbim bir kez daha tekledi. Çok tatlı ve çok çekici bir adamdı.

"Takayım bari hemen," dedim ve kolyeyi boynuma götürüp klipsini taktım. "Oldu mu?"

Cihangir başını kaldırdı. Gamzesi yine belirginleşmişti. "Olmuş," dedi başını sallarken. "Baya güzel olmuş hem de."

Gülümsedim.

Bu adam kalbe zarardı.

***

Merhaba ama bu ne romantiklik böyle MXNSJBSJSNZMSJZMSMZ


Cihangir'e düşüyorum tşkrler.







İMHACI -Texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin