Azıcık bile soğuduğunda hava, Uğur'un sonuna kadar fullediği kombilerle yangın yeri gibi olan evinde götüme doğru bir bakış attım. Evet açıkta kalmıştı.

Sevgilimin koynunda gece boyunca mışıl mışıl bir uyku çekmiştim. Altımdaki şort, çıplak tenimin pek kısmını örtmüyordu. Uğur'la bacaklarımız iç içe geçmişti ve çarşaf da her yerimize dolanmıştı. Sırtım ve popom açıkta kaldığında da şu an üşümesem bile uyuyanın üzerine kar yağar felsefesinden ürpermiş olmalıydım.

Güzel koku da, burnumu uyurken de gömdüğüm boynundan yayılıyordu. Rüyamı tersine çıkarmadım. Sıcacık tenini yeniden öptüm. Uyurken huylanmış gibi kıpırdadı. Normalde erkenci olan adamın bile nasıl pertini çıkarttıysam dün gece, hâlâ uyumaya devam ediyordu.

Gözlerimi ovuşturdum. Örtüyü yeniden belime doğru çekiştirdim. Biraz Uğur'u sevdim. Uyurkenki rahatlamış ifadesi ona dair favori görüntülerimdendi. Kırışıksız alnı, düzgün burnu, hafif sakallarla kaplı kemikli yanakları ve keskin çenesi ye beni bitir beni diye bağırıyordu.

Mervelere deyip vermelere geldiğim günlerden birindeydim. Babam anlamazdan gelme rolünü layıkıyla yerine getirip, iflah olmaz kızının Merve diye bir arkadaşı olduğuna inanırken, biz da hafta sonları beraber rahatça vakit geçiriyorduk. Aşk bazen anne babana yalan söylemekti işte ne yaparsın?

Biri seni izlediğinde oluşan his gibi, Uğur'un yüzüne fazla dik ve derin bakmış olmalıyım ki dakikalar sonra gözlerini pat diye açtı. Mavileri güneşimi tık diye doğururken ona gülümsedim.

"Günaydın yakışıklımmmmm!"

Uzanıp yanağına ıslak bir öpücük kondurdum. Yüzünde güller açtı. "Günaydın dünya güzelimmmm."

Bence asrın en uyumlu çiftiydik.

Burnumu burnuna sürttüm. Alnına dağılmış, altından parçalar taşıyan saçlarını geriye doğru parmaklarımla yatırdım. Dirseğimin üzerinde hafif doğrulurken, Uğur da belimi sıkıca sarıp beni üstüne doğru çekmişti.

Boynumu koklayarak öptü. Saçlarım üzerine çıktığımda yüzüne dağılıp, ikimizi bir koza gibi içine alıp yüzünü kapadı. Nefessiz bırakmak ister gibi kollarımla sardığım başını sıkıştırdım.

Biraz oynaştık. Tatil günü keyiflerindendi işte. Öpüştük, koklaştık. Uzama konusunda son zamanlarda sevildikçe gürleşen saçlarım ikimizi de yılan olup boğunca geri çekildim. Yeni tarz bir kesimle yakın zamanda kestirmeliydim.

Çok kestirme aşko, Uğur avuçlarken lazım olur!

Sapık iç ses online!

Güno!

Geri çekildim. Uğur yüzümü açmak ister gibi saçlarımı kulaklarımın arkasına doğru sıkıştırdı.

"Hafta sonunu, seninle uyanmak için iple çekiyorum biliyor musun?"

"Biliyorum," dedim mırıl mırıl. Gün içinde libodumuz tavan yaptığında evde buluşuyorduk ama uyumak anlamında fırsat kalmıyordu. Eldeki tek günler cumartesi ve pazardı. "Ben de sabırsızlanıyorum çünkü."

"Yıldırım nikahı işini bir düşünmeli miydik?" dedi Uğur. Şaka mı yaptı gerçek miydi emin olamadım. Gülmesine gülüyordu ama gözleri de gözlerime çakılmıştı.

Dudaklarımı araladım ama bizim yaramazlar da uyanmış olmalı ki, kapıya patileri çarptı. Seslerini de tanıyordum artık. Luna'nın havlaması odaya yayıldı. Uyandığımızı hissetmiş gibi nasıl burada bitebilirdi.

MAFYA BEY -TEXTING +18Where stories live. Discover now