2

1.4K 265 229
                                    


Jungkook her konuyla ilgili bir fikri, görüşü ve bilgisi olduğuna inanıyordu. Elf Prensi olmak bunu gerektiriyordu. Fakat Taehyung'la baş başa geçirdiği birkaç saat içinde, hiçbir şey bilmediği bir konu olduğunu fark etti; bebek bakmak. Süt azaldıkça gelmesi için biberonu yukarı kaldırması gerektiğini bile bilmiyordu Taehyung. Karşılıklı yemek yerlerken, sakin sakin sütünü içen bebeğin bir anda ağlamaya başlamasını hiç anlamamıştı bu yüzden.

"Yine ne oldu?" diye sordu, çatalını masaya bırakırken. Taehyung minik elleriyle tuttuğu biberonu masaya bırakıp; "Sosa." diyerek dudaklarını büktü. Jungkook'un gözleri hâla yarısı dolu olan biberona kaydı. Tatlı bebek dudaklarını öne doğru uzatıp; "Biiit." diyerek biberonu Jungkook'a doğru uzattı.

Nasıl olmuşsa söylediğini anlamış; "Bitmedi." diyerek biberonu eline uzatmıştı. Taehyung onun söylediğine inandı. Parlak mavi gözleri ışıldadı ve biberonu geri aldı. Fakat kaldırmayı akıl edemediği için sütü yine içememişti. Bu sefer onu dikkatle izleyen Jungkook sorunu anladı. Dudaklarını büzüp, hıçkırık gibi bir ses çıkardı Taehyung. Jungkook küçük canavarın çok tatlı olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. "Her işini ağlayıp, mızmızlanarak mı yapıyorsun sen?" diye sordu. Biberonu ağzına tutup, hafifçe kaldırdı. Ağzına gelen sütle, Taehyung neşelendi ve hızlıca içmeye başladı.

"Kim şımarttı seni böyle? Hoseok mu?" diye sordu. Keyifle soya sütünü içen bebekten cevap alamadı. Biberondaki elini minik parmaklarıyla sardığında, Jungkook'un içi ısınmıştı birden. "Sakın benden seni şımartmamı bekleme. Kraliyet disipliniyle büyüyeceksin küçük canavar. Babam benim yetiştirdiğim periyle, Hoseok'un şımarttığı canavar arasındaki farkı görecek. Ve benimle gurur duyacak."

Taehyung söylenenlerden bir tek Hoseok'un ismini anladı. Biberonu ağzından çekip, sütlü dudaklarıyla; "Oseo!" diye bağırdı neşeyle. Kıkırdadığında, Jungkook'un da dudakları istemsizce kıvrıldı. Ama sonra boğazını temizleyip, eski ciddiyetine geri döndü.

Taehyung'un yeniden sütü içmeye başladığında, biberonu havaya kaldırmayı öğrendiğini düşünüp bıraktı. Ama tatlı bebek yeniden surat asmıştı. Şımarıklık yaptığını fark ettiğinde; "Benim de yemek yemem gerekiyor küçük canavar." dedi Jungkook. Biberonu eline tutturmaya çalıştı. Ama Taehyung inat etmişti. "Kendin tutmayı öğreneceksin. Al hadi." Biberonu önüne doğru salladı. Etkili olmadı. Jungkook ciddiyetle bebeğe bakarken, bebek dudaklarını büzmüştü yine. "Bak yoksa ben içerim." diyerek, ağzına götürdüğünde Taehyung'un mavi gözleri kocaman açıldı. Sonra da hızlıca kaşları çatıldı ve masaya atladı. Jungkook'un "Masanın üstüne çıkmak yasak!" diye bağırmasını umursamadan; emekleyerek önüne oturdu.

"Migu, sosa!" diyerek, ellerini bir anda Jungkook'un yanaklarına bastırdı. İlk defa babası ve annesi dışında birinin, yüzüne dokunma cesareti gösterdiği için fazlasıyla şaşkındı.

"Öncelikle prensine böyle dokunamazsın." dedi, geri çekilmeye çalışırken. "Ve hayır, sütünü kendin içeceksin. Bu evde şımarıklığa yer yok."

Taehyung'un mızmızlanması devam etti. "Migu." diyerek, dudaklarını büktü. Jungkook'un gözlerini devirdiğini görünce, bu ona komik geldi ve kıkırdadı. Sonra da uzanıp, yanağına küçük bir öpücük bıraktı. Zaman kaybetmeden, minik tombiş parmağıyla biberonunu gösterip; "Sosa." dedi. Jungkook Taehyung'un yanağını ısırmamak için kendini tuttu. Ve birkaç dakika sonra bir elinde biberonla bebeğe süt içiriyor, diğeriyle de yemeğini yiyordu.

Yemek sonrası bulaşıkları dizmek Jungkook için eziyetti. Kraliyetinde bu gibi gereksiz ve basit işlerle uğraşmak, sadece hizmetkarların işiydi. İnsanların dünyasında tıkılı kalmaktan nefret ediyordu. O bulaşıklarla uğraşırken, Taehyung'ta mutfağı keşfediyordu. Minik ayaklarından çoraplarını çıkarmış, dengesiz adımlarla poposunu sallaya sallaya dolaşıyordu. Dolapların kapağını açıyor, buzdolabına tırmanmaya çalışıyor ve her defasında Jungkook tarafından yakalanıp yeniden sandalye oturtuluyordu. Bu onun için bir oyuna dönüşmüştü. Tatlı bebek kahkahalarına alışmış ve garip bir biçimde Jungkook'un da hoşuna gitmeye başlamıştı.

Magical Choice | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin