ASKER 12

4.5K 152 3
                                    

•••

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

•••


" İlk günden tam buralı oldunuz." diyen Sümeyye ile tebessüm ettim.
" Hoşuma gidiyor bu kadar erik topladım bir şey olmaz değil mi?"
" Yok abla az onlar hem Hanımım sizin bunu sorduğunu bilse valla kızar." dediğinde güldüm . Erkenden kalkınca mutfağa geçip Sümeyye ve annesi Hatice hanımla tanışmıştım. Anne kız burada çalışıyordular ve kanım onlara kaynaşmıştı. Üzerimde ki hırkayı çıkarıp içine erik toplamıştım. Mutfak tarafından içeri girince mutfakta telaşla bir uçtan bir uca giden Barlası gördüm.
" Barlas ağam." diyen Sümeyye ile gülmemek için dudağımı dişledim. Barlasın bakışları beni bulunca dibimde bittmişti hemen.
" Nerdesin sen? Sabahtan beri bakmadığım yer kalmadı adamı deli edersin sen." dediğinde Sümeyye çıkınca ikimiz tek kalmıştık.
" Sana ne ben mi dedim telaş et?" dediğimde baştan aşağı beni süzdü bakışları erikleri bulunca tekrar yüzüme baktı.
" Bunlar ne?"
" Bilmem eriğe benziyor sanki." dediğimde uzanıp alıcaktı ki geri çekildim kaşlarını çattı bana bakarken.
" Yıkamadım."
" Niye sen yiyorsun o zaman?"
" Canım çekti olamaz mı?" dediğimde susunca yıkayıp iki tabağa koydum .
" Nereye gittiniz?"
" Bilmen gerekmiyor al." dediğim gibi bir tabağı ona verip elimde ki tabakla mutfaktan çıktım. Dışarıda oturan Sümeyye ile gidip yanına oturdum tabağı aramıza koyarken.
" Ağam kızdı mı?"
" Niye çok mu sinirli?"
" Buralarda ki herkes onu siniri ve sertliğiyle tanır." dediğinde hâk vermiştim Barlas fazlasıyla sinirli bir insandı.Özellikle yapılı olması insanı ayrı korkutuyordu.
" Haklılar ama kızmadı neyse canım biz erik yiyelim." dediğimde içeride elinde ki tabakla Barlas geldi. Tabağı ben ve kendisinin arasına bırakıp yanıma oturdu.
" Otur." dediğinde Sümeyye kalktığı yere tekrar oturunca gözlerimi ondan çektim.
" Sabah nereye gittiniz Sümeyye?" dediğinde Sümeyye bana bakınca omuz silktim.
" Sabah çiftlikte işim vardı Akasya ablada gelmek isteyince berber gittik ağam."
" Doğru der ağam." dediğimde ikimiz gülmemek için kendimizi zorlarken Barlasın bakışları bendeydi.
" Bu kıyafetlerle mi?" dediğinde üzerime baktım beyaz gömlek üzerine askılı yeşil bir elbise yeşil şal ve beyaz spor ayakkabı giymiştim.
" Yok Akasya abla bizim üstlerden giydi."
" Hem ne var üzerimde?"
" Kirlenir ondan dedim başka naptınız?"
" Süt sağdık, tavuklara yemini verdik, atları besledik ve sebze toplayıp geldik." diyen Sümeyye ile Barlas alayla güldü.
" Sen bilir miydin süt sağmayı?"
" Hakkımda ne biliyorsun ki?" dediğimde o susunca gelen Zühre nene ile ayaklandık.
" Maşallah kızıma pekte hamaratsın sabah namazından sonra göremedim seni." dediğinde geçip oturunca bir tarafına ben diğer tarafına Barlas oturmuştu.
" Yok nenem Sümeyye abartıyor. "
" Yok valla hanımım Akasya abla hepsini yaptı." diyen Sümeyye ile yanı başımda durduğu için bacağına uyarı olarak vurdum.
" İyi iyi sevdin mi buraları?"
" Çok sevdim tansiyonuna baktın mı nenem?"
" Baktım kızım bı sorun yok."
" İyi maddem." dediğimde erik tabağını Zühre neneye uzatım ilk kaşlarını çattı sonra güldü.
" Sabah mı topladın?"
" Evet."
" Babanne sen hayırdır bu saatte?" diyen Barlas ile onlara döndüm.
" Akasya kızım yalnız kalmasın diye kalktım."
" Yatsaydın evde onca kişi var."
" Keşke uyusaydın hem Sümeyye ve Hatice hanım var."
" Olsun kızım." dediğinde tebessüm ile ona baktım. Çok tatlı bir insandı zaman ondan çok şey götürmüştü. En çok ta duygularını yüzünde sert ifade dışında bir tebessüm var. Acı dolu bu tebessüm insan görünce düşünmeden edemiyor.
" Noldu kızım?" dediğinde elini tutup avuç içinden öptüm. Bu kadın kalbimin derinlerine dokunmuştu.
" Bir şey olmadı sadece-" diye sustuğumda anlamış olucak ki başımı okşayınca dolan gözlerimi çektim.
" Benim güzel ablam." diyerek gelip yanıma oturan Ateş ile ona döndüm dolu gözlerimi görünce sessizce gözlerimden öptü.
" Seni seviyorum aşk kadın." dediğinde tebessüm ettim elimde ki eriği ağzına verdim.
" Bende seni seviyorum Akay nerede ablacım?"
" Gelir birazdan niye bu kadar renkli giyindin?" dediğinde omuz silkip Zühre neneye döndüm.
" Bu oğlanlar pek seviyor seni."
" Öyle valla çok seviyoruz ama ben daha çok seviyorum." diyen Ateş ile sırtımı göğsüne yasladım .
" Acaba diğerleri ne zaman uyanır? "
" Niye acıktın mı?" diyen Barlas ile başımı olumsuzca salladım.
" Hayır onun için değil Minel ile alışveriş yapıcaktık geç kalırsak telaştan bulamaz."
" Gelir hepsi birazdan."
" Hanımım sofra hazır." diyen Hatice abla ile bakışlarım onu bulunca halime gülüyordu.
" Hani beni de çağıracaktın resmen kandırıldım." dediğimde hepsi gülünce Zühre nene tebessümle baktı yüzüme.
" Kızım zaten sütü sen sağdın yerime biraz otur istedim."
" Olsun yardım ederdim."
" Daha sonra edersin." diyerek gidince arkasından baktım acaba gitsem mi?
" Kalkalım madem."diyerek herkes gelince sofraya geçmiştik. Herkes mutlu bir şekilde kahvaltı ve sohbet eşliğindeydi. Bakışlarım Mineli buldu ilgiyle babasını ve abimi dinliyordu. Babam olsaydı ona getirdiğim damada böyle mi davranıcaktı? Onları böyle ilgiyle dinler miydim? Bu sefer Samyeline baktım o babasının prensesiydi hiç kimsenin yanında olmadığı kadar babasının yanında nazlıydı. Her ne kadar babası şuan yurtdışında doktor olsa da kızı için gelicekti. Babam benim için ülke değiştirir miydi ki ? Bunalmamla telefonu elime alıp ayaklandım hemen.
" Kusura bakmayın buna bakmam gerek." dediğim gibi mutfağa girdim kimse olmayınca geçip oturdum. Kıskanmak mıydı bu ? Hayır imreniyordum çünkü hiç bir zaman böyle olamadık ailem ile. Akay ise yaşamıştı ve ben bu konu da onun adına mutluydum.
" Kızım bir şey mi istedin?" diyen Hatice abla ile tebessüm ile ona döndüm. Arkamda onunla beraber Barlasıda görünce gözlerimi çektim.
" Hayır telefonla işim vardı onun için girdim buraya."yerimden kalktığımda Barlasın dik dik bakması ile inanmadığı beli oluyordu. Nasıl kaçağımı düşünürken çalan telefonum ile derin bir nefes aldım.
" Müsadenizle." diyerek mutfaktan çıkıp avluda ki sedire oturup açtım.
" Efendim?"
" Kızım?" diyen sesin sahibi ile kaşlarımı çatım bu sesi hiç duymamıştım.
" Kimi aramıştınız?"
" Kızım Akasyam ben anneannen." dediğinde şaşkındım.
" Yanılıyorsunuz yanlış olmalı."
" Lalinimin emanetisin."
" Anlamadım?" derken yerimden kalkmıştım istemsizce anlam veremiyordum bu konuşmaya.Telefonun kapanması ile kaşlarımı çatım telefona bakarken. Beni arayan numarayı defalarca aramama rağmen hat kapalıydı.
" Noldu?" diyen Barlas ile sabır çektim.
" Niye sürekli dibimdesin?"
" Olması gereken bu."
" Bak komutan ailen yanlış anlayabilir."
" Neyi?" diyen sesin sahibi ile bakışlarım karşımda duran üç kızı buldu. Üçü kaşlarını çatmış bana bakarken ben ise kim olduklarını anlamaya çalışıyordum.
" Niye bu kadar geç kaldınız?" diyen Barlas ile rengarenk giyinen kız gidip boynuna sıkıca sarıldı.
" Biliyorsun ki Asel kitaba başladı mı elinden alana kadar canımız çıkıyor abi." didiğin de siyah giyimli kapalı kız omuz silkince Asel olduğunu anlamak zor değildi. Barlasın yanağını öpüp geri çekilen kız ile diğerleri de ona sarıldı.
" Haklısın abicim Aselim kitapsız yapamıyor fakat keşke Güz sende okusan ." dediğinde ona ilk sarılan kız hiç umursamadı.
" Aman abi Güz kitap nedir biliyor mu ki?"
" Sana ne Yasemin." diyen Güz ile Barlasın bakışları ile ikili sustu.
" Tanıştırayım kuzenlerim ve süt kardeşlerim Asel, Güz ve Yasemin kızlar bu da Akasya." dediğinde Güz gelip etrafımda dönüp baştan aşağı süzdü beni.
" Kim oluyor?" dediğinde ben Barlasa baktığımda göz göze gelmiştik.
" Akasya Yılmaz Kutayın kardeşi oluyorum."
" İyide eniştemin soyismi Gündoğdu."
" Güz dü sanırım?"
" Evet ya bak nasıl da unutmamış."
" Kutay süt abim." dediğimde üçü şaşkın bir şekilde bana bakınca anlamasamda sorgulamadım.
" Şu meşhur doktor sensin yani?" diyen Yasemin ile başımı salladım.
" Öyle olması gerek fakat meşhur olduğumu bilmiyordum." dediğimde aynı anda gülerken yanağımı öpüp elini belime saran Akay ile bakışlarım onu buldu.
" İyi misin?" diyerek yüzüme bakınca elimi yanağına koydum başını avuç içime yasladı.
" İyim bir tanem neden sordun?" gözlerinden geçen duygu ile tebessüm ettim.
" Bir anda kalkınca endişe ettim."
" Ay siz evli misiniz?" diyen Güz ile onlara döndüğümüzde hepsi şaşkın bir şekilde bize bakarken Asel çatık kaşlarla bakıyordu.
" Kardeşim Akay." dediğimde Akay sadece başını salladı onlara.
" Kızlar hoş geldiniz." diyen Minel ile onlar sarılırken sofrayı toplamaya giden Hatice abla ile yanına gittim.
" Kolay gelsin."
" Yine geldin ya kızım pes artık."

ASKER Where stories live. Discover now