MAFIA IN SCHOOL • TAEKOOK +18 ✓

6

Haiiii, ben geldiiim bebekleriiim. Ayy fice başlayalı 4 gün oldu bugün ve ailemiz 15K oldu şimdiden. Teşekkür ederim destek olan, şans verip okumaya başlayan her birinize. Çok mutlu oldum cidden, umarım severek okumaya devam edersiniz ve oy yorumlarınızı eksik etmezsiniz. Yorumlarınızı okumaya bayılıyoruuum <33

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Haşmet kokan bir bölüm bırakıp gidiyorum ehehe, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

"Seninkini gördüm korumalarıyla gidiyordu, kovdun mu herifi?" diye sorduğunda başımı geriye atarak kahkaha attım.

"Götüne tekme atarak kovdum evet." diye bilmiş bilmiş homurdanırken sırıtmaya son verip başımı kaldırarak Jimin'e diktim gözlerimi. Kaşlarım çatık bir vaziyet almışlardı. Bir dakika bir dakika, seninki derken?!

"Seninki derken falan? Nereden benimki oluyormuş?" diye huysuzca söylendiğimde Jimin dudaklarını şişirerek ofladı. "Şaka yapıyorum ya, sen onu bunu geçte, ne oldu? Ne konuştunuz?"

Jimin'in meraklı tavrı karşısında sırıttım.

"O giden çocuk, bugün bahsettiğiniz yeni öğrenci değil mi? Korumalarla geziyordu sahiden, çok havalı lan." Jin çöküp kaldığı yerde hafifçe kıpırdanıp iyice kendini rahat konuma ulaştıracak şekilde başını demirliklere yasladı.

Konuşmasıyla birlikte Jin'e çevirdiğim bakışlarımı, gözlerimi yuvalarında döndürecek şekilde kaçırıp başımı iki yana salladım. Hah ne havalı ne havalı...

"Hmm hiç sorma, çok havalıdır." dedim kuru bir sesle. Sigaradan sonra genzim kurumuştu. İçecek bir şey almadan çıktığıma yandım o an.

"Şüpheli konuştu bu." Namjoon beni omzumdan dürtükleyerek kuşkulu bir sesle konuştuğunda dudaklarımı bükerek, "Yok beee." dedim hızla çıkışarak. Sesim kontrolüm dışında fazlasıyla tizleşmişti.

"Ya yürü git, çocuk dün geldi okula, dünden beri sürekli bulaşıp duruyor. Götümüzden vuracaklar, kurşun manyağı yapacaklar bizi diyorum ama kaşınıyor. Bir görsen durmadan zıtlaşıyor, kafa tutuyor adama. Amfide bile olay çıktı kucağına oturdu."

"Her boku anında yumurtla zaten ispitçi." diye sıktığım dişlerimin arasından sızlandığımda, Namjoon ağzı aralanmış ve gözlerini irileştirmiş bir şekilde bana dikti bakışlarını.

Jin ise ellerini dizlerine vururken, "Kucağına mı oturdu neeeee?!" diye tiz bir sesle neredeyse haykırdı.

Uzanıp ağzını tıkasam da geç kalmıştım. Sesi kulaklarımda yankılanırken Jimin'e ters ters baktım. "Ya sandığınız gibi değil durum. Sadece yerimden kalkmamı istedi, ben de sıkıyorsa kaldır dedim. O da kaldırdı ve kucağına aldı beni. Olay bu, büyütülecek bir şey yok."

"Bildiğin kucağına oturttu seni? Ohaaa." Namjoon şoklar geçirirken Jin, ağzına kapanan elimi itekleyip kurtulduğu gibi kolumdan yakalayıp bedenimi sarsarken pişkince sırıttı.

Kaş göz işareti yaparken bastırmaya çalıştığım gülüşüm dudaklarımdan fırlayıverdi. "Ya hayır, bak cidden öyle değil. İma etmeye çalıştığın durum yok yani. Ben aşırı ayar oldum ona, böyle uyuz kaptım. Gıcık bir şey, kendini beğenmiş ukala."

"Ohooy bu vurulmuş ben söylüyorum." Namjoon araya girdiğinde ağzım kocaman açıldı ve Jin'i itekleyerek bu kez bakışlarımı Namjoon'a çevirdim.

Jin ellerini birbirine çarparak alkışlayıp keyifle gülerken Namjoon ona göz kırptı. "Namu, Jin'i kulüp çıkışlarında götürürken iyiydi. Açtırma benim ağzımı şimdi. Vurulma murulma yok, abartmayın. Siz anlatın bakalım ilk randevunuz nasıl geçti, çok ıslak mıydı?"