bölüm 4 : benim adenim

Start from the beginning
                                    

"Lütfen buyurun masaya, yemekler soğumadan oturmuş olalım." Elimle masayı işaret ettiğimde Bay ve Bayan Park yan yana yerleşmişlerdi ve ceketleri toplamaya gelen hizmetliye çiçeği verip biricik sevgilimin sandalyesini çekmiştim yerleşmesi için.

Roseanne teşekkür ederek sandalyeye oturuyorken gözükmediğinden emin olup sırtındaki dekolteye işaret parmağımı sürttüm hafifçe.

Bunu umursamadan yerleştiğinde onun hemen yanındaki yerimi almıştım ve geniş masada Roseanne ile annesi, ben ile ise Bay Park karşı karşıya oturmuştuk.

"Çok şık görünüyorsunuz Bayan Park." diyerek sakince lafa girdim hizmetli şarapları doldururken. "Ve siz de Bay Park, evimi şereflendirdiğiniz için teşekkür ederim."

İkisi de hoş bir tebessümle karşılık verdiğinde "Sen de çok şık görünüyorsun sevgilim." diyerek lafa girmişti solumda oturan sevgilim. Tam ona dönüyordum ki "Kesinlikle." diyerek onu onaylamıştı Bay Park.

"Ayrıca masa harika görünüyor, iyi bir aşçı olduğundan bahsediyordu Roseanne, sahiden de öyleymiş." Elimden geleni mahçup görünmeye çalışarak teşekkür ettiğimde dürüst olmak gerekirse umrunda değildi bu iltifatlar, yemeklerin hiçbiri benim elimden çıkmamıştı sonuçta.

"Şimdiden afiyet olsun Bay Park, siz de uygun görürseniz yemeye başlayalım ve ben Bayan Park'a yolculuğunun nasıl geçtiğini sorarak bir sohbet başlatmış olayım." Bay Park başıyla onaylayıp şarabından bir yudum aldığında solumdaki sevgilim lafa girdi yine.

Elimden geleni ona bakmamaya ve yanımdaki varlığını görmezden gelmeye çalışıyordum çünkü onu bu şekilde sakince izlemem veya dinlemem çok zordu, kollarım arasına girmesi için çırpınmaya başlayabilirdim her an.

"Annemin korecesi pek iyi değil sevgilim." diyerek dudak büzdüğünde bunu zaten biliyordum ama şaşırmış gibi yaptım hemen, Roseanne annesinden bahsetmeyi sevmezdi ama ben uzun yıllardır İtalya'da yaşadığını, hatta yanlış hatırlamıyorsam zaten İtalyan olduğunu öğrenmiştim, ilk öğrendiğimde güzel bebeğimin melez olması şaşırtmıştı beni. "Oh, sorun değil." diyerek tekrardan Bayan Park'a döndüm.

"Yolculuğunuz nasıldı Efendim?" diyerek İtalyanca konuştuğumda karşımdaki ikili ve Roseanne bundan etkilenmiş olacak ki şaşırma nidaları yükselmişti.

"Sen İtalyanca mı biliyorsun?" diyerek kolumu dürten sevgilim ağzına doldurduğu salatayı umursamadan konuştuğunda ağzını bantlamak istedim onun, susup beklemesi gerekiyordu çünkü onunla ayrı ilgilenmek istiyordum, şimdiki işim ailesinin gözünü boyamaktı.

"Elbette sevgilim." Onu yanıtladığımda büyüttüğü gözleri eşliğinde yemek yemeye devam etti. "Oldukça iyiydi Sevgili Jungkook." diyerek annesi girmişti araya, ismimi bile düzgün telafuz edememesinden anlaşılıyordu Korecesinin kötü olduğu.

"Gayet rahat geldim ve söylemeden edemeyeceğim her şey harika görünüyor." Hakkımdaki olumlu görüşleri iyi gittiğimin göstergesiyken "Hepsi siz ve Bay Park için." dedim ve Roseanne'e döndüm.

"Sevgilim bunlardan her zaman yiyebiliyor çünkü hazırlıyorum ona, bu gece tamamen sizi ve Bay Park'ı düşünerek hazırladım her şeyi." Bu dediğim minik bir kahkaha atmasına sebep olmuşken her şeyden habersiz yemek yiyen Roseanne de güldü ne dediğimizi bilmese bile.

"Tanrım, bu kızın yemek aşkı tamamen babasından geliyor, emin ol ben çoğu zaman yemek yemeyi unuturum bile." Tebessümle kurduğu cümleye karşın "Kesinlike," diyerek araya girdi Bay Park ve o da İtalyanca konuşmuştu. "Bu yüzden kızımla gurur duyuyorum, gerçek bir Koreli gibi midesine düşkün."

10's Sinners || rosékookWhere stories live. Discover now