Umut Veren O Kitapla Tanışma..

193 86 30
                                    


Saat gece 2 olmuş, bir türlü uyku tutmamıştı Ceren'i. Kalkıp odasında birkaç tur attıktan sonra temiz hava alma düşüncesiyle balkona çıktı.

Başını kararmış bulutlarla kaplı gökyüzüne çevirip: "Sahi ne konuştunuz bugün eskiciyle, benimle hiç konuşmuyorsun ama" dedi yarı tebessümle kızarak.

Gözü o sırada yanıp sönen sokak lambasına takıldı. Hemen altında da biri vardı. Bu kişi direğe sırtını yaslamış, hırkasını da tamamen üstüne çekmiş uyuyordu. "Belli ki kimsesiz ve gidebileceği bir evi bile yok " diye geçirdi içinden ceren. Haline çok üzülmüştü ama elinden de hiçbir şey gelmiyordu.

Orda uyuyan kişi, sabah cerenin gördüğü o eskiciydi ama sokağın karanlığı ve eskicinin de yüzünü tamamen kapatmış olmasından dolayı ceren onu tanıyamamıştı.

Ceren, içine temiz havadan biraz daha çekip odasına gitti.

Eskici, Ceren'in içeri girmesiyle yerinden kalktı ve başını sağa eğerek az önce Cerenin olduğu balkona bakıp konuşmaya başladı:

"Sen Ceren, sen hayal olamayacak kadar gerçek, bense gerçek olamayacak kadar hayalim " diyerek sözlerine devam etti eskici gözlerini balkondan ayırmadan.

Sağ elini Cerenin evinin balkonuna doğru uzatıp " Yakında, çok yakında tanıyacaksın beni, merak etme az kaldı sevgili ceren" deyip gözlerini bir anda gökyüzüne dikti.

" İçimizde yaşamayacak artık hiçbir şey, var olmayan yoklukta çırpınmaya Son "

dedikten sonra cebinden çıkardığı şeye bakarak 'şimdi gitme zamanı sevgili dostum, haydi gidelim. Yakındır karanlığın aydınlığa dönmesi..' dedi ve sessizce yürüyüp oradan uzaklaştı..

Ceren odasına geldiğinde, küçük beyaz ve sarı yıldızlarla çevrili dolabının üstünde duran renkli kapaklı kitap dikkatini çekti. 'Madem uyku tutmuyor, biraz kitap okuyalım bizde' deyip kitabı eline aldı.

Kitabın üstünde "Sokağın çocukları dostluk" yazılıydı.
'Ne kadar anlamlı ve güzel dedi ceren kitaba bakıp gülümseyerek.
Bu kitap genç yaşta yazar olan Beren Kaya'ya aitti.

Kitabın kapağını çevirdi ve ilk cümleyi okudu. " Dost bulmak zordu bu hayatta" yazıyordu. Bu söz, sanki hiç dostu olmayan Ceren düşünülerek yazılmış gibiydi. Evet o kadar zor ki benim de hiç dostum olmadı ve biliyor musun bunda benim de payım büyük dedi ceren kitaba bakıp.

Ve kitabı okumaya devam etti:
"Geleceğimizde, geçmişimizden ders çıkararak var olacağız. Bizi yok edemeyenler kafayı yiyecekler. Dostluğu da sevgiyi de bizden öğrenecekler." diye devam ediyordu kitap.

Bu kitap, hiç dostu olmayan Ceren'e, gerçek dost bulabilmenin umudunu vermişti. Ve belki de tam da o gece okuduğu o kitap sayesinde değişecekti hayatı.

Silkinmişti, ardında ayaklarına kenetlenmiş onu yalnızlaştıran karanlığından.

O gece söz verdi kendine, " sence de değişim zamanı gelmedi mi ceren, bak ne güzel de anlatılmış kitapta, gerçek dostu bulunca insan, geçmişindeki derin yaraları, üstüne yapışan yalnızlığı unutur, hayatın sana getireceği yenilikleri keşfedersin". 'Ve bunu bende yapabilirim' dedi gülümseyerek.

Ve sen kitap: ' ilk dostum da sensin' deyip başını yumuşacık yastığına koyup yeni bir cerenin hayalini kurup uykuya daldı.

Okuduğu bu kitaptan sonra yastığının hoş kokusu, battaniyesinin yumuşaklığıyla uyku bile o kadar tatlı gelmişti ki onun için değişimin ilk adım sesleri gibiydi.

          ******************

Yüzüne vuran parlak ışıltılı güneş, bir anne edasıyla onu sabahın erken saatinde nazikçe uyandırmıştı. Ceren, hafifçe doğrulup güneşe öpücükler savurmuş, gözlerini kapatıp içinde tuttuğu ritimle  başını hafifçe sağa sola sallayıp güneşe öyle teşekkür etmişti.Yatağından kalkacakken kucağında sıkıca tuttuğu kitabı fark etmiş, onu da alıp hızla çantasına koymuştu.

Gizemli Göz Where stories live. Discover now