Solangelo

74 12 124
                                    


( Bölümde rahatsız edici düşünceler ve kendine zarar verme var. )

Melez Kampı' nda normal bir gündü. Yeni gelen kampçılardan biri Nico hakkındaki söylentileri duymuş ve onunla konuşmak, söylentileri doğrulamak istemişti. 

Nico, Paul adındaki bu yeni kampçıya kısa kısa cevaplar verip gitmesi için içinden dualar ediyordu ama Paul susmak bilmiyordu. 

'' Senin ablan ölmüştü değil mi? Gerçi seni bırakıp avcılara katılmış diye duydum. Herhalde ölmesine o kadar da üzülmemişsindir. '' Paul' un düşüncesizce söylediği bu sözlerden sonra Nico, Paul' u orada bırakıp hızlı adımlarla kulübesine döndü. Aslında gölge yolculuğu da yapabilirdi ama bir haftasını daha revirde geçirmek istemiyordu.

 Kulübenin kapısını kilitleyip simsiyah perdeleri de çekerek odayı karanlığa gömdü.  Yatağına oturup kendini sorgulamaya başladı. '' Acaba ablama sinirli mi olmalıyım? Sonuçta beni daha yeni tanıştığı insanlara bırakıp gitti. Ama bana yıllarca o baktı. Annemin yerini doldurmak için elinden geleni yaptı. Benimse ona hiçbir katkım olmadı. Ona kızmaya hakkım yok. Hatta belki de yeterince üzülmemişimdir. Daha fazla üzülmeliydim. Ona haksızlık ediyorum. '' 

Aslında dışından düşünüyordu ama onu dinleyen birisi kelimelerin yarısını bile anlayamazdı. Gözlerinden süzülen yaşların farkına ise ancak karşısındaki aynayı görünce vardı. Aynalardan her zaman nefret etmişti. Bir süre tiksintiyle aynaya baktı. '' Ağlarken daha da çirkin oluyorum. Sanki içimdeki canavar ortaya çıkıyor. '' diye düşündü. Yavaş ama öfkeli adımlarla aynaya ilerledi. Aynaya bir yumruk attı, bir yumruk daha, bir tane daha ve bir tane daha... Aynadaki canavarı göremeyene kadar yumrukladı. 

Eskiden aynanın asılı olduğu duvara elini dayayıp nefesini düzenlemeye çalıştı. Ama nefes almaya çalıştıkça ağlaması şiddetleniyor, nefes alması daha da zorlaşıyordu. Duvara dayalı elini bedeniyle birlikte yere indirdi. Götüne giren ayna kırıklarını umursamadan yere oturdu. 

Yerden birkaç ayna parçası aldı. Kırık parçalara yansıyan görüntüsü de parçalanmış gibi duruyordu. Bu hoşuna gitti. Parçaları bırakmadan elini yumruk yaptı. Sanki aynada gördüğü canavara zarar vermişcesine keyiflendi. Ağlarken kahkaha atmaya başladı ve elinden akan kanların o canavardan aktığını düşündü. 

Sürekli çalan kapının ise farkında değildi. Sonunda Nico' nun Will' le birlikte boyadığı siyah arka plan üstünde gökkuşağı olan kapı kırıldı ve Nico' nun tam önüne düştü. Onun halini ilk gören kapının ağzında duran Will oldu ve diğerlerinin içeriyi görmesine izin vermeden onları kovdu. Nico' nun insanların onu bu durumda görmesinden memnun olmayacağını biliyordu. 

Kapıyı kaldırıp kapı çerçevesine dayadı ve hızlıca yaşlı gözlerle ona bakan Nico' nun yanına gitti. Önce elini yavaşça açıp ayna parçalarını nazikçe elinden aldı. Nico sanki canının yandığını yeni fark etmiş gibi yüzünü buruşturdu. Will onun ellerinin üstüne öpücükler kondurup ardından Nico' yu kucağına alıp yatağa oturttu. Kendisi de yanına oturup canını yakmamaya çalışarak Nico' ya sarıldı. Nico da ona sarıldı. Kafasını Will' in göğsüne dayayıp kalp atışlarını dinlemeye başladı. Bu onu sakinleştiriyordu. 

Will fısıldar gibi konuşmaya başladı. '' Sen kendine değer vermeyip zarar veriyor olabilirsin ama ben sana değer veriyorum ve seni bu halde gördüğüm zaman üzülüyorum. Sana göz-kulak olamadığım için kendimi kötü hissediyorum. Ve bunları kendini kötü hissedip özür dile diye söylemiyorum. Bu yüzden lütfen bir sorunun olduğunda gelip bana anlat. Sonra ben sana sarılayım. Seni sakinleştireyim ve yine şu an bulunduğumuz durumda olalım. Ama daha kısa yoldan. Zaten her türlü bu sonuca ulaşıyoruz neden daha zor hale getiresin ki? ''

Nico' nun göz yaşları tekrardan süzülmeye başladı. Will ona kendini değerli hissettiriyordu ve bu onu duygusallaştırmıştı. Tişörtünün ıslandığını fark eden Will, çenesinin altına koyduğu parmağıyla Nico' nun başını yukarı kaldırdı ve ona bakmasını sağladı. akan her bir gözyaşının yolunu öpücüğüyle kesti. En sonunda da Nico' nun gözlerini öptü. Hüzünlü bir şekilde tebessüm etti ve Nico' ya baktı. '' Şimdi beynini kemiren o düşünceleri benimle paylaşır mısın lütfen? ''


----------------

mantık hatalarını falan sorgulamayın lütfen  çünkü açken yazdım. yemek yapmaya üşendim ve annem evde değildi weuofwuegfıp . neyse işte beğendiniz mi?


One- ShitWhere stories live. Discover now