1

1.6K 85 127
                                    

Harry durakta  görünmezlik pelerini giyen Sirius ile vedalaşmıştı ve trende arkadaşlarının olduğu kompartımanı arıyordu. Şu an bir sorunları olmamasına rağmen Sirius yine de çok kalabalığa çıkmak istemiyordu. Ve bu Muggle dünyası için de geçerliydi.

Telefonunu çıkardı ve Ron'u aradı. Açmayınca da sırıtarak kafasını ekrandan kaldırdı. Hermione ile birlikte olmalıydı.

Onları rahatsız etmek istemediği için telefonunu kaldırdı ve tek tek kompartımanları gezmeye devam etti. Yanlarında oturarak onları rahatsız etmeyeceğini biliyordu. Ama onca olay olmuşken arkadaşları doğru düzgün zaman bile geçirememişlerdi. Harry de her fırsatın onların lehine olması için çabalıyordu.

Treninin düdüğünü duyduktan sonra hızlandı. Biraz daha ayakta kalırsa trenin halısıyla aynı kaderi paylaşabilirdi.

Acele ettiği ve hızlı olmaya çalıştığı için kapıyı çalmadan direk kompartımanların kapılarının açıyor, aradığını bulamadıysa kapatmadan önce özür diliyordu.

Kapıyı açıp Ron ve Hermione'yi göremeyince tam özür dileyecekti ki tanıdık yüzler olduğunu fark etti.

"Evet seçmelere girmeyi düşünüyorum. Sen de katılacak mısın?"

"Böyle konularda yeteneksizim biliyorsun. Hiç denemeyeceğim. İnsanlara benimle dalga geçmeleri için sebep vermek istemiyorum."

"Ama denemeden bilemezsin."

"Bilmiyorum, belki bu yaz pratik yaparım. İlla takımda olmam gerekmiyor ya. Her neyse. Hangi konumda oynamak istiyorsun?"

"Aslında Fred ve George kovalayıcı olmam gerektiğini söylüyor ama daha tama karar veremedi- Ah merhaba Harry!"

Kızıl saçlı kız kapının açılma sesiyle başını o tarafa çevirdi.

"Selam Gin.Tatilin nasıldı? Bu sene Kovuk'a gelemediğim için özür dilerim. Sirius hala insan içine çıkamıyor biliyorsun."

"Hayır gerçekten sorun değil. Eğer istersen yılbaşında Sirius ile gelebilirsin. Babam da zaten yazın başından beri sizi yemeğe davet etmeyi düşünüyordu."

"Tabi ki gelebilirim. Zaten sizden uzakta yazın pek tadı yok. Hem seni yüz yüze görme fırsatını da kaçıramam." dedi ve göz kırptı.

Ginny de başını sallayarak  saçını kulağının arkasına sıkıştırdı.

"Tabi istediğin zaman gelebilirsin hatta bu akşam gelebilirsin ama gelemezsin çünkü okul var ama istediğin zaman gelebilirsin yani bende seni görmek için ölüyorum yani şey demek istedim ben de seni yüz yüze görmek isterim."

Harry sırıttı ve tam telefonunu çıkarıp bu sefer Hermione'yi arayacaktı ki Neville konuştu:

"Hey aşk kuşları ben de burdayım."

Harry telefonu tekrar cebine koydu ve Ginny'nin yanına oturdu.

"Özür dilerim Neville. Direk o tarafa dönünce seni görmemişim."

"Neville! Sana kaç defa bize aşk kuşları dememe ni söyleyeceğim? Biz arkadaşız. Harry benim abim gibi."

Harry kolunu Ginny'nin omzuna attı ve:
"Ever Neville. Ginny benim için arkadaştan da fazlası. Hem ona hiç o gözle bakmadım ve bakmayacağım. O benim kız kardeşim gibi."

"Hadi ama dalga geçiyorum. Her böyle dediğimde bana nutuk çekeceksiniz diye korkuyorum."

"Biz de gerçekten sinirlenmiyoruz. Sorun yok. Neyse ben Ron'ları arayacağım. Akşam yemeğinde görüşürüz."

"Biraz kalamaz mısın? Biz de Ginny ile quiddditch den bahsediyorduk."

"On dakika daha kalmam sorun olmaz galiba."

"Quiddditch lafını duyunca fikrini değiştireceğini biliyordum!"

"Nereden biliyorsun? Herkes gibi seviyorum sadece."

"-_-, hepimiz biliyoruz ki en fanatik oyunculardan biri sensin."

"Kaptan olduktan sonra daha da bağlandın. Aynı kitabı tekrar tekrar okuyacağım diye bana yazmıyorsun bile!"

"Özür dilerim Gin, bundan sonra sana saat başı boomer mesajı atacağım."

"Belki böyle seni affedebilirim."

"Ben de burdayım tekrar hatırlatırım."

"Sessiz sessiz oturunca duyamıyoruz ki Nev."

"Bence sen sessiz sessiz oturduğum için değil kız kardeşin yüzünden beni duyamıyorsun."

"Özür dilerim. Tatilde görüşemedik. Gerçekten darılmadın değil mi?"

"Şaka yapıyorum dostum. Bunların aramızda lafı olmaz."

"Yine de varınca bir çikolatalı kurbağa ile gönlünü alabilirim bence. Yoksa gerek yok mu?"

"Hayır sana çok kızgınım. Bu havuç için kaç yıllık arkadaşını satıyorsun. Kabul edilebilir şey değil. Çok ayıp. Bence de gönlümü almalısın."
 

Harry ceketinin cebinden çıkarttığı çikolata kurbağayı Neville'e attı. Neville havada yakalandıktan sonra pakedi açtı.

"Yine Dumbledore çıktı. Artık o kadar çok Dumbledore kartım var ki odamın duvarını tamamen onlarla kaplayabilirim."

"Bana verebilirsin ben biriktiriyorum."

"Benimkinin iki katı kadar kartın olduğunu biliyorum. Sen git arkadaşlarını bul artık. Hadi."

"Beni kovuyorsun gibi geliyor ama beni merak etmişlerdir. Sana daha sonra kızabilirim."

Ginny'nin yanağını sıkarak kompartomandan çıktı.

Telefonunu çıkarttı ve aramalara girdi.

"6 cevapsız arama mı? Bende başbaşa vakit geçirisiniz diye sevinmiştim."

Sonra mesajlara girdi. Hermione vagonun sonundaki bir peronda olduklarını söylemişti. İki dakikaya oradayım yazdıktan sonra telefonu tekrar cebine koyup kafasını kaldırdı.

Yazılma tarihi 25.07.22

Düzenleme tarihi 25.06.23

By Mistake | Drarry (ASKIDA)Where stories live. Discover now