12

251 25 6
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🌈

Eve gelir gelmez olanları babama anlatmıştım. Babam sakince beni dinledikten sonra ne yapacağına karar vermişti. Tabi baloya sör ile gideceğimi öğrenince sinir olduğunu belli edercesine kaşlarını çatmıştı ama artık iş işten geçmişti.

Bugün balo günü olduğu için iki saat önceden hazırlanmaya başlamıştım bile. Güzel bir süt banyosu yapmış hemen ardından ise petrol mavisi elbisemi giymiştim. İlk başta elbise aşırı sade olduğu için bel kısmına özel kemer yaptırıp kollarının yarısını kestirmiştim.

Aslında bu model prens ve Julia'nın düğününde popüler olacaktı ama ben uyanıklık yapıp tasarımı önceden kullandım. Özür dilerim bayan Elizabeth fikrinizi çaldım ama bu tekrar olmayacak.

"Prenses saçınızı nasıl yapalım?"

Dük'ün kızı olduğum için prenses olarak adlandırılıyorum bazen. Normalde bu partide en göz alıcı kişi Julia olması gerekiyordu ama ben onunda elinden bunu alacağıma göre baştan savma gibi bir olasığım olamaz.

"Topuz yapalım Amy"

Amy saçlarımı tararken sohbet etmeye devam ettik.

"Siz topuz sevmessiniz pek, ama bence çok yakışacak"

Önümde duran kurabiyeden ağzıma bir tane daha atıp güldüm.

"Umarım yakışır yoksa tekrar tekrar yapmamız gerekecek."

"Prenses siz sörü çok sevmezsiniz neden onunla gidiyorsunuz?"

Omuz silktim

"Başka teklif eden yoktu ve ilk eden oydu"

Amy birşey demedi, ondan sonra işine o kadar odaklandı ki saçımı çok güzel yaptı. Bende kendi dünyamdan biraz daha kopya çekerek saçımda ufak tefek değişiklikler yaparak istediğim modele ulaşmış oldum. Galiba bu dünyanın moda ikonu ben olacağım.

Tamamen hazır olduğumda babamın yanına uğramış ondan ne kadar güzel olduğuma dair bir çok iltifat almıştım. Babam partiye ortalarında gelecek ve isteğimizi orda dilendirecekti.

"Efendim Sör Jimin geldi"

Kahyayı onaylayıp kavalyemin yanına gittim. Jimin beni görür görmez duraksayıp hemen kendini toparlamaştı.

"Göz alıcısınız leydim"

Jimin'in küçük iltifatına karşı gülümseyip teşekkür ettim.

"Sizde çok yakışıklı olmuşsunuz sör"

Amanın sör benim küçük iltifatınıma karşı utanıp kızarmıştı, sessiz şekilde teşekkür etmişti sadece.

Araba boyunca sohbet etmiştik bana sooyoung'un da onunla gelmek istediğini ve onu zor ikna ettiğini anlatmıştı. Arkadaşım partiye babası ile gelecekmiş.

"Leydim size birşey sorabilir miyim?"

Evet anlamında kafamı salladım. Şu bir iki haftadır jimin'i tanımaya başlamıştım aslında korktuğum kadar kötü biri değilmiş, galiba ben değişince kelebek etkisi yaratmıştım.

"Neden hala prens ile berabersiniz?"

Şuan seninleyim ve onu reddettim sence onunlamıyım hala.

"Yani demek istediğim size kötü davranıyor, sizi aldatıyor ve sizde farkındasınız ama bu ilişki hala devam ediyor"

"O zaman bugün size de güzel bir sürprizim olacak sör"

Jimin şaşkın gözlerle bana baktı anlamadığını belli edercesine.

"Demek istediğinizi anlamadım leydim"

Elimle ağzımı kapatıp kıkırdadım evet burda uymam gereken görgü kuralları vardı.

"Bu akşam öğreneceksiniz sör, sadece biraz bekleyin"

Jimin kafasını sallamış ve beklemişti. O sırada biz balo salonuna gelmiştik bile herşey özenle hazırlanmıştı itibarımı artık düzeltmeye başlamıştım. Herkes elbiseyi nerden aldığımı soruyor bende kendim yaptığımı söylüyordum.

Karşımda ki insanlar normalde kimse bu tür şeyleri söylemez ama siz söylediniz azize gibisiniz demişti. Fazla abartmıyor musunuz gençler? Benden azize değilde daha çok zebani olur.

O sırada prens ve Julia salona gelmişti bile Julia pembe elbise giymiş prens ile eş gibi görünmüşlerdi. Kitaptan tek farkı bu sefer herkes onu değil de beni övüyor olmasıydı ah birde bütün gözler benim üzerimde tabi ki;

"Dans edelim mi leydim?"

Jimin'e gülümseyerek onay vermiş ve dans etmek için salonun en ortasına gelmiştik. Sağ eli zarifçe belimi bulurken sol eli elimi kavramıştı.
O kadar zarif dans ediyordu ki peri gibi resmen.

"Çok güzel dans ediyorsunuz sör"

Jimin muzipçe gülümseyerek gözlerini bana odakladı

"Partnerim çok iyi olduğu için yanında düşük kalmak istemedim"

Bu dediğine gülerken prens Julia ile dansını bitirip bizim önümeze geldi.

"Sör Jimin nişanlım ile dans edebilir miyim?"

Prensin doğum gününde onun istediğini yapmamak kabalık olacağı gibi bizim isteklerimize de kulak vermek zorundaydı.

Jimin saygı ile eğilerek ellerimiz ayırdı. Haliyle bende prens ile dans etmek zorunda kalmıştım.

"İlk dansın benim ile olmalıydı Daisy!"

Gözümü devirerek ayağına bastım ama yanlışlık yapmış gibi gösterdim sadece.

"Amanın özür dilerim ekselansları, ama sizin başka partneriniz var ona saygısızlık yapmış olurdum"

Kaslarını çatarak bana baktı.

"Bunları senin dert etmen gerekmiyor, sonuçta sen bu ülkenin prensesisin"

Biz dans ederken babam kapıdan içeri girmiş bana kafası ile onay vermişti. İşte tam o an prens ile ellerimizi ayırıp yere bir anda oturdum, bu sizden birşey isteyeceğim anlamına geliyordu.

"Daisy ne yapıyorsun sen hemen ayağa kalk!"

Prensi umursamadan krala baktım. Bütün o gürültü bitmiş kimseden ses seda çıkmıyordu.

"Sizden küçük bir ricam var ekselansları"

Kral ayağa kalkıp merdivenlerden yavaşça indi koskaca odada sadece onun ayak sesi vardı. Karşıma geldiğinde tok sesle konuştu.

"Ne isteğiymiş bu?"

"Bu nişanı bozun lütfen majesteleri"

"Bu nişanı bozun lütfen majesteleri"

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.
Again My Life حيث تعيش القصص. اكتشف الآن