13

209 30 11
                                    

1 gün sonra

Okulda her zaman oturduğumuz yerde oturmuş muhabbet ediyorduk. Dün gece olanlardan sonra onu ne okulda görmüş,ne de mesaj atmıştım. Ne demem gerekiyordu bilmiyordum. Dikkatimi bizimkilere veremediğim için sohbete dahil olamıyordum.

"Hey,iyi misin sen?" Yoshi bana biraz yaklaşıp kısık bir ses tonuyla seslendiğinde masayı izlemeyi bırakıp ona bakmıştım. Kafamı iyiyim anlamında sallayıp gülümsedim. O da kafasını sallamış ve diğerlerine dönmüştü. Ben de aynısını yapıp karşımda oturan haruto'ya bakmıştım. Dudaklarını büzmüş,sonra oflamıştı.

"Param bitti ya,aç kalacağım bugün."

"Geri zekâlı,biz ne güne duruyoruz burada? Biz alırız sana yemek." Hepimiz onaylayan sesler çıkarınca haruto sahteden ağlıyormuş gibi yaptı. Gözlerimi devirip güldüm.

"Sizi çok seviyorum ya."

"Tamam,kes." onlar sohbet etmeye devam ederken ben de camdan dışarıyı izlemeye başlamıştım. Arka bahçede mavi saçlı birini görünce cama iyice yaklaşıp daha dikkatli baktım. Hyunsuk olduğuna emin olduktan sonra gülerek yerimden kalktım ve koşarak kafeteryadan çıktım. Junkyu arkamdan bağırıyordu ama takmamıştım.

Sonunda onu görmüştüm ama ne diyeceğim veya yanında ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Sadece arka bahçeye koşmuş ve oturduğu yere varmıştım. Şaşkınlıkla bana bakıp kulaklığının birini kulağından çıkardı. Yanına oturup çıkardığı kulaklığı kendi kulağıma taktım. Dinlediği şarkıya kendimi kaptıracağım sıra şarkıyı kapatmış ve kulaklığını kulağımdan çekmişti. Dudaklarımı büzüp ona baktığımda gülümsediğini görmüştüm.

"Neden koşarak buraya geldin?" gülümsemiş ve biraz ona yaklaşmıştım.

"Seni özledim."

"Her gün konuşuyoruz." cevap vermemiş ve kafamı omzuna koymuş,gözlerimi kapatmıştım. İç çekiş sesini duyduğumda gözlerimi açmıştım. Ona baktığımda onunda bana baktığını gördüm. Pardon bana değil,dudaklarıma bakıyordu.

"Dudaklarının hâli ne,jihoon?"kafamı omzundan kaldırmış ve biraz ondan uzaklaşmıştım. Ellerimi dudaklarıma götürüp kapattım.

Bana biraz yaklaşıp ellerimi tutup kendine çekti. Yüzüne bakmayıp ellerimize baktım.

"Neden kapatmaya çalışıyorsun?" yüzüne baktığımda gözlerindeki merak ve endişeyi gördüm.

"Hey,endişelenme. Sadece fazla stres olduğumda dudaklarımı ısırıyorum. Biliyorsun,sınavlar yaklaşıyor."

Kaşlarını çatıp bir süre bana baktı. Sonra aniden dudaklarıma hafifçe vurdu. Tabi bunu beklemediğim için kaşlarımı çattım.

"Dudaklarına yazık. Sınavlar yaklaşıyor diye onların canını yakamazsın,jihoon bey. Dur,çantamda nemlendirici olacaktı." yanında duran çantasını karıştırmaya başladığında ben de onu izlemeye başladım.

Gözüme her yaptığı hareket,her dediği şey çok güzel ve tatlı geliyordu. Şu an olduğu gibi.

Sonunda elinde bir kremle bana baktığında gülümsemiştim. Kapağını açıp birazcık eline sürmüştü.

"Onun dudak nemlendiricisi olduğuna emin misin?" kafasını sallamış ve yavaşça dudağıma sürmeye başlamıştı. Sanki çok kırılgan bir şeye dokunuyormuş gibi hem yavaş,hem de çok nazik dokunuyordu.

Sonunda sürmeyi bitirince gülümsemiş ve biraz geri çekilmişti. Tam konuşacağı zaman sözünü bir şey bölmüştü.

Birbirimize değen dudaklarımız.

---

kac yil oldu saymadim bolum atmayali

opustuler cok mu erken opustuler yoksa gec mi

hoonsuk | lyricsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin