36

364 31 2
                                    

Heyecandan kahveleri bir türlü elime alamıyordum. Ah hadi ama! Bugün tüm aksilikler beni mi buluyor?

Kardelen bana derin nefesler aldırıyordu. Onunla birlikte alıyor veriyordum.

"Hadi Kader. Kahveler soğuyacak."

"Abartma! İki dakika bile olmadı."

"Olabilir." dediğinde bir daha derin bir nefes aldım. "Hadi, sen yaparsın! Sen Kader Arkın'sın. Dik dur ve hadi yürü." dedi. Arada elime kahveleri de vermişti. Onun komutunu mu bekliyordum ben?

Neyse, en azından sonunda kahveleri vermiştim. Levent'imin yanına oturdum hemen. Şu gün bitsin, başka bir şey istemiyorum.

Levent kahveden korkarak bir yudum aldı. Sonra 'Huh.' der gibi nefes verdi. Tabiki de tuzlu değildi. Yıllar önce içmişti. Kıyamam ben ona. Levent rahatlıkla tek dikişte içti. Gerçekten soğumuş muydu? Ayrıca ben onu getireceğim diye neler çektim! Niye tek dikişte içiyor!?

Levent'in babası beni isterken ben parmaklarımla oynuyordum. Zaten istemeler eskisi gibi değildi ki. Anlaşıp öyle çağırırdık. Önceden görücü usulü gibiydi. Acaba o zamanlarda yaşasaydık nasıl bir hayatımız olurdu?

Düşüncelerden herkesin ayaklanmasıyla sıyrıldım. Nişan tepsisini Levent'in yeğeni ben tutacağım diye ortalığı yıktığından o tutuyordu. Küçük cadı. Ama sevimli olanından.

Minik ellerine Sude abla tepsiyi bırakırken yavaş yavaş geldi. Yüzükleri babam alıp takarken Kardelen'in gözlerinin dolduğunu gördüm. Ona bakıp gülümsediğimde o da gülümsedi. Abime dayanmıştı. Gerçi, o her zaman abime dayanmıştı.

Kendisinin ne bir istemesi ne bir kınası olmuştu. Bu yüzden oldukça hüzünlüydü. Ama benim ona bir sürprizim vardı. Levent'e de söylemiştim. Gelinlik giymeyecekti ama düğünde bembeyaz bir elbise giydirecektik ona. Abim de sevinmişti bu habere. Kınada onun da eline kına yakacaktı annem. Tabi abime de. Umarım o günde ağlamazdı.

Makas kesmiyor şakası yapılırken Levent'in ekürisi yani kardeşi Özgür para verdi. Parayı minik cadı hemen alırken Sude abla elinden aldı. Kardelen'e verip "Gelinin yeğenine gitsin bari." dedi. Gülerken babam kurdeleyi kesti.

Oh, sonunda bitmişti bu da. Ben artık Levent'le nişanlıydım. O benim nişanlımdı. Allah'ım, şükürler olsun.

Çok değil bir yarım saat kadar sonra biz gençler mutfaktaydık. Diğerleri salonda oturuyordu. Sohbet ederken Levent'in bana döndüğünü hissediyordum. Bakamıyordu ama dönüyordu.

Doya doya Levent'ime bakmak istiyordum.

Kader mi Kaza mı? *Texting* #F#Where stories live. Discover now