Kader mi Kaza mı? *Texting* #F#

27

"Bir çay daha ister misin?"

Levent'in ablasının dediğiyle başımı iki yana salladım. Levent'ime sürpriz yapmak için bir hafta evvel gelmiştim. Bakkala girdiğinde de arkasından girip sürpriz yapmıştım. Sonuç olarak bir çikolata, hem de en sevdiğimden, bir de ablasıyla tanışma fırsatı yakalamıştım.

Levent karşımdaki koltukta oturuyordu ve hâlâ bana bakıyordu. Rüya olup olmadığını anlamaya mı çalışıyordu acaba?

"Ee Kader'cim? Nereyi kazandın? Hangi bölümü okuyacaksın inşallah?"

Kendimi gelin adayı gibi hissetmem normal mi? Sanki kötü bir cevap versem Levent'e almayacaklarmış gibi. Çok kötü bir his. Hem daha erken. Çok erken.

"İngilizce Dili ve Edebiyatı kazandım."

"Oo zor olmalı."

"Ben seviyorum dil öğrenmeyi."

"İyi iyi, güzel." dediği sırada telefonu çaldı. Gülerek telefonunu açıp diğer odaya yöneldi.

Elimdeki pasta tabağına baktım. Pastadan hiç yememiştim ve bir de çikolata vardı. Hâlâ duruyordu.

"Kader? Sen bir hafta sonra gelmeyecek miydin?"

"Evet ama sürpriz yapayım dedim. Hem şansıma yurtta erken açılıyormuş."

"Pasta sevmez misin?"

"Yo, severim." dedikten sonra yemeye başladım. Çok güzel olmuştu. Aşk yaşıyor olabilirdim.

"Çok güzel." dedim içim geçmiş gibi.

Levent kendi kendine homurdandığında ona baktım. Tabi göz ucuyla. Kaşlarını çatmış pastaya bakıyordu. Hıncını almak ister gibi sert hareketlerle ağzına bir lokma aldığında gözleri beni buldu.

Dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi kaçırdım. Çok yakışıklıydı. Karizmatikti.

"Ee Kader? Ne karar verdin? Nasıl devam ediyoruz ilişkimize?"