30

434 41 10
                                    

Derin nefes alarak odada dört dönmeye devam ettim. Dört saat. Koskoca dört saattir haber yoktu.

Gitti mi gitmedi mi? Babası iyi mi kötü mü? Durumu nasıl? Ailesi nasıl? Dayanabiliyor mu dayanamıyor mu?

Kafayı yemek üzereydim. Hiçbir şey bilmiyordum. Tam da o anda bir ses duydum. Ezan sesi.

Yüzümü bir gülümseme kapladığında Yüce Rabb'imin benimle olduğunu biliyordum. En zor zamanlarda bile O vardı. Yalnızım dediğimiz anlarda bile O.

Ezanı dinledim. Huzur veren o sesi dinledim. Bittiğinde derin bir nefes alıp abdest almaya gittim.

***

Levent'ten...

Hastaneye geldiğimde ablamın attığı mesaja bakarak babamın odasını bulmuştum. Bana her ne kadar gelme deseler de gelmiştim. Babamdı o benim. Nasıl gelmezdim?

Ablamı gördüğümde var gücümle yanına gidip "Babam nasıl?" diye sordum. Ağlamaktan kızarmış gözlerini gördüğümde daha da mahvoldum. "İyi."

İyi. Kısa ama rahatlatan bir kelimeydi. İçeriye girdiğimde annemi gördüm. O da ağlamıştı. Belki de en çok o ağladı.

"Bakın ya! Taa İzmir'deki çocuğu telaşlandırmışsınız. Ne gerek vardı?" diyen babamı gördüğümde rahat bir nefes aldım.

"Niye geldin oğlum? Senin okulun yok mu?"

"Var baba. Senden önemli değil ama."

"Zibidi. Sen şuna okuldan kaçmak için bahane arıyorum desene." dediğinde güldüm. Bizim böyle olmamız onu da etkiliyordu.

"Kendi öz oğluna da zibidi demezsin." diyerek içeri girdi ablam. Erkek kardeşim de arkasından girdiğinde tamamdık. Küçük ailemiz mutlu ve huzurluydu yeniden. Kader'ime de haber vermem lazımdı. Merak etmiştir o da.

İçeriye giren ablamın sevgilisiyle kaşlarımı çattım. Yakında nişanlanacak olmaları buraya gelebileceği anlamına gelmiyordu. Ablamı kaptırmam ben!

Ona baktığımı fark ettiğinde ablamın beline kolunu sardı. Ben varken?

Ablamın elinden tutup kendime çektim. Kıskançtım, kıskanırdım. Benden kısa olmasından faydalanarak kolumu omzundan dolandırdım. O da biraz arkasına yaslandığında kollarımın arasındaydı. Tabi enişte kişisi laf atana kadar mutluydum.

"Evlendiğimde de çekip alabilecek misin Levent?"

"Elimde olsa evlendirmem bile. Ama dua et ablamın mutluluğunu istiyorum."

Gülüp ablama baktı. "Ben de." dedi sonra. Ona güveniyordum. Ablama olan sevgisinden şüphem yoktu. Ama bu kıskanmayacağım anlamına gelmezdi. O kadar!

Kader mi Kaza mı? *Texting* #F#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin