Koku Ustası

467 65 173
                                    

Herkese Sellaam ben geldiim.

Okunma sayılarımız yavaş yavaş artsa da 'olsun' deyip devam ediyoruuz.

Beni tiktokta da takip edebilirsiniz orada kesitler paylaşıyorum kullanıcı adım lotsieless


Buraya geleli birkaç gün olmasına rağmen çoğu şey olmuştum. Güvenilir çaylak, eğitmenini kurtaran çaylak, görev gereği eskort ve şimdi de dedektif olacaktım.

Ne ironik ama! 

Oyuncu olsam bu kadar yorulmazdım herhalde.

Öğlene kadar spor salonunda takıldım. Rengin'in bugün görevde olduğunu Filiz hanım söyleyince Rengin'e olan sinirim azaldı. Bende bu kadın nerede diye söyleniyordum. Oysa gene görevdeymiş.

Bende bugünlük serbestmişim.

Sözde!

Çünkü birazdan dedektif olacaktım.

Şu an oturmuş öğle yemeğimi yiyordum. Önümdeki leziz yemeklere baktım. Yine açık büfe vardı ve ben ekşili köfte, bulgur pilavı, soslu tavuk ve tatlı olarak da sütlaç almıştım. Evet köfteyle beraber tavukta yiyordum çünkü neden olmasın.

 Her şey o kadar lezzetliydi ki yediklerim hızla bitti.

Beni bu yemekhanede kilitleseler hiç sıkılmazdım.

Yemekhanedeki boğuk uğultular ve çatal kaşık seslerinden odaklanamıyordum. Bize bir cinayet soruşturması verilecekti ve kazanan Balkanla yani benim bir zamanlar avım zannettiğim adamla yolluna devam edecekti.

Kaybetmeyi ve Balkan'ın grubundan çıkmayı çok istedim ama eğer bilerek kaybedersem Sena kazanmış olacaktı ve ben buna bile bile izin veremezdim. Onun yüzüme küstahça bakmasına katlanamazdım.

Herkes grup halinde otururken ben tek oturmayı tercih etmiştim. Henüz burada arkadaşım yoktu. Olmasını istediğimi de zannetmiyordum çünkü onlarla vakit geçirmeye zamanım bile olmayacaktı.

Masanın kenarındaki sürahiden kendime bir bardak su doldurdum. Suyun soğukluğu, dışarıdaki kavurucu sıcaklığa inat bana çok iyi gelmişti.

Yemekhanedeki büyük saate baktım. Saat 12.30'a geliyordu. Yemek saati bitmek üzereydi ve Balkan bize 12.45'de aşağıda olmamızı söylemişti.

Tabldotumu kirli tabakların yanına bıraktım ve kendimi bu kuru gürültüden kurtararak odama çıktım. Üstümü değiştirmem gerekiyordu hala pijama sayabileceğim şeyler üzerimdeydi.

Perdeyi açarak dışarıya baktım. Öğlen olduğu için güneş tam tepemde parlıyordu. Dolaptan lacivert ip askılı bir elbise çıkardım ama sonra dedektifçilik oynayacağımı hatırlayınca elbiseyi geri astım.

Rengin yoksa Era vardı.

"Eracığııım"

Ledler yanıp söndü "Bende bu kız beni unuttu diyordum. Naber Derenikoo."

Omuz silktim. "Fena değilim birazdan sevgili patronumla dedektifçilik oynayacağım."

Era robotik bir sesle güldü "Ahhh Balkanıım demek yakışıklımla tanıştın" dedi.

Gözlerim söyledikleriyle kocaman oldu. "Ya Era sen bu adam için gereksiz bir olayı var sevmiyorum falan filan demedin mi?" diye şaşkınlıkla sordum. Ben dün akşam göreve gitmeden Era bana Dora adlı avım hakkında bilgi vermişti ve 'gereksiz bir olayı var bu adamın' demişti sanki ondan hiç hoşlanmamış gibi. Şimdi neden böyle diyordu? 

Rollerin GecesiWhere stories live. Discover now