Aşamalar

578 75 63
                                    

Herkese Selllamm ben geldimm. Keyifle okumanız dileğiyle;)))



Asistan olduğuna artık adım kadar emin olduğum kadın konuşmaya başladı "öncelikle orman aşamasını geçiyorum." Gözlerini kıstı. "Madem bir işine yaramayacaksa neden o telefonu aldın?" diye sordu.

Sanane aq!

Dudağımı büzdüm "sen de mi beni izledin?"

Hafifçe gülümsedi "elbette, sorguya kadar her aşamanı bende dahil çoğu kişi izledi." dedi sonra ekledi "hala soruma cevap alamadım."

Fazla merak deyip devamını getirmek isterdim ama şu anlık ağzımı kapalı tutabilirdim.

 "Feneri o telefondan açtım. Yani işime yaradı" dedim.

Kadın omuz silkti "morga inmeden önce girdiğin odada ecza dolabının içinde küçük bir fener vardı ama sen bakmaya bile gerek duymadın." Sıkkınca bir nefes verdi. "Ormandaki gayretine yani bahsettiğim açlık, yorgunluk, bilinmezlik ve psikolojik baskıya rağmen fena değildin kurul sana bundan on üzerinden altı vermiş." dedi " senin için yeterli bir rakam." 

Sonra hız kesmeden devam etti "eksilerini özel olarak yazmamışlar neyse bu şu an çok önemli değil." dedi ve birkaç kere daha tablete dokundu "işte şimdi asıl benim dikkatimi çeken yer sorgu odası..." dedi. " 9,8 puan almışsın ki bu işkence puanları için çok yüksek bir oran." Gözlerini kıstı. "ah buna kurulun onayıyla ortak bir açıklama yapmışlar diyor ki 'Deren Akhan'ın işkenceye karşı profesyonelce yapmış olduğu psikolojik kışkırtmadan dolayı kutlarız.' yazmışlar" dedi.

Dudaklarını dişledi "onları etkileyecek kadar ne yaptın?"

Demek izlememişti. Merak etsindi hiç umurumda bile değildi.

Omuz silktim. "Oyunculuğum fena değildir." 

Kadın tableti bırakıp samimi olduğunu düşündüğüm bir bakış attı "puanın yüksek olduğu için seni olabildiğince zorlayacaklar. Ne kadar iyi olduğunu görmeleri için bunları yapmaları gerek. Senin için üzgünüm" dedi.

Benim bir şey dememe izin vermeden "neyse sen bugün dinlen yarın teste gireceksin umarım seni çok zorlamazlar." dedi ve arkasını döndüğü gibi tam çıkarken aklına bir şey gelmiş gibi geri döndü "iyi şanslar çünkü ihtiyacın olacak" diye mırıldandı ve gitti.

Derin bir nefes alıp kendimi yatağa bıraktım. Kimseye güvenemezdim, güvenmek de istemiyordum. Annemi, ablamı çok özlemiştim. Ayrıca ben yokken Boran bana verdiği sözü nasıl tutacaktı?

Bir tarafım ona güvenmek isterken diğer tarafım ona küfür ediyordu. Artık onu göreceğimden de emin değildim. Az önce onlara sert çıkışmıştım. Bir tarafım pişmanlık duyuyordu. Bir tarafım ise az bile ona pardon onlara diyordu.

Eğer gerçekse bir daha onları göremeyecektim. Bu benim için çok erken olmuştu. En azından onlarla birkaç ay geçiririm diye düşünmüştüm. Gerçi onlarda bana böyle söylemişti. En az üç ay eğiteceklerdi sözde beni. Onlara güvenmemem için basit bir sebep daha.

Beni buraya getiren bir şey veya biri olmalıydı. Yoksa ben daha dövüşmeyi bile bilmiyordum. Silah verseler tutmazdım ama başka yeteneklerimi geliştirebilirdim. Ama onların bana pek katkısı olmamıştı.

Sadece onlarla kısa da olsa biriktirdiğim birkaç anıyı özlüyordum. 

Karnımın gurultusu beni düşüncelerimden ayırdı. Odamın kenarında daha önce fark edemediğim mini buzdolabını gördüm. Koşarcasına onun yanında buldum kendimi. Ne yazık ki içinde sadece bilindik markanın birkaç şişe suyu vardı.

Rollerin GecesiWhere stories live. Discover now