Kelebek

609 78 152
                                    

Merhabalaar herkeseee

En son nerede kalmıştıık???

Arabanın direksiyonunu çevirmeye başladığım an hastanenin arkasında asfaltlı bir yol olduğunu anladım.

Acemice sürdüğüm arabayı ana yola çıkarınca süratımı iyice arttırdım.

Korkuyor gibiydim. Ellerim titremeye başlayınca kendime lanet ettim. Kendime gelmeliydim. Bu şekilde olmazdı. 

Olamazdı.

Arkamda beni takip eden araç bana iyice yaklaşırken sonunda aynaya bakmayı akıl ettiğimde adamın çoktan silahını çıkarıp bana ateş etmeye başladığını anladım.

Virajlı yollar hızımı arttırmamı engelliyordu.

İki el ıskaladıktan sonra direksiyon hakimiyetini kaybedince yol düzlenene kadar bekledi.

Virajlı yollar bitince silahını tekrar çıkardı. Üç el ateşledi. Üçüncü elde arka camımı kırmayı başardı.

O cam kırılma sesi kalbimin parçalanması kadar sertti.

Korktum.

Şu an aklıma değil yeteneğime ihtiyacım vardı.
Ama işte bu konuda o bende yoktu.

El elbet beni yakalayacaktı ama ben yakalanana kadara pes etmeyecektim.

Hızım 130'u geçerken arkamdaki adamın silahı aşağı doğru indirdiğini gördüm. Tekerleğimi isabet alamaya çalışıyordu!

Hemen arabayı zig zag yapmaya başladım. Hedefi tutturmasına imkan yoktu.

Yaklaşık yirmi el boşa ateş etti. Yolun sonu nereye gittiğini pek bilmiyordum ama içimdeki bir his boşa kürek çektiğimi düşünmeme sebep oluyordu.

Şarjörünü tekrar dolduran adam kısa süre sonra tekrar bana ateş etmeye başladı.

Ve güm.

Deli şansı tutmuştu. Tekerleğime isabet etmeyi başardığını anladığım an direksiyon hakimiyetimi kaybettim.

Araba kendi kendine dönmeye başladı. Ellerimi bıraktım. El frenini çekmeye yöneldiğim an emniyet kemerimi takmadığım için kendime küfrettim.

El frenini çekemeden bir ağaca toslayacağımı anladım.

Gözlerimi kapadım ve savruluşumu beklemeye başladım ve o an geldi. 

Bedenim bir kelebek misali savrulurken ben her şeye rağmen gülümsedim.

Şu on sekizlik hayatımda ne çok şey yaşamıştım ve kendi sonumu kendim getirmeyi becermiştim.

Bedenimde hissettiğim acı uzun sürmedi. Yavaş yavaş bilincim kapanırken bu sefer o sırat köprüsünden geçtiğime emindim. Ve tekrar karanlık.

🌃

Ne yazık ki sırat köprüsünün s'sine bile ulaşamamıştım. Çünkü yaklaşık beş gün öncesine dönmüştüm kolumda yine bir serum vardı.

Ama bu sefer hastanede değildim. Bir odada yatıyordum. Çok iç boğan bir odada...

Halsizliğim had safhadaydı. Sinirlerim bozulmuşçasına ağlamaya başladım. Ağlamaya ihtiyacım vardı. Bu yaşadıklarım bana fazla gelmişti.

Rollerin GecesiWhere stories live. Discover now