hayatımın tümü oldun gecelerime gün gibi doğdun

2.1K 276 108
                                    

Bölüm şarkısı: Kenan Doğulu-Baş Harfi Ben

Otel odasının duvar dibine çöken uzun siyah saçlı adam elindeki içki şişesini kafasına dikti. İçtiği bilmem kaçıncı şişesiydi ama sarhoş değildi hâlâ. Vücudu alışmıştı alkole.

Yine şişenin dibini görünce şişeyi bıraktı ve buzdolabına süründü. Kapağı açtığında hiç içkisinin kalmadığını gördü.

''Hay sikeyim.''

Ağzında birkaç küfür savurdu ve otel servisini aramak üzere bu defa telefona yöneldi. Şifonyer uzakta olduğu için mecburen ayağa kalkmak zorundaydı. Sendeleyerek telefona yürürken cüzdanını aldı. Kredi kartını ararken cüzdanının derinliklerinde eline bir şey çarptı.

''Bu ne lan?''

Kaşlarını çattı ve elini cüzdanın dar bölmesine daldırdı. Parmak uçlarıyla aradığını kavrayınca başını eğip baktı.

Felix'in objektife kocaman gülümseyen güzel yüzünü görünce kaşık kaşları düzeldi ve asık suratı bir nebze olsa da yumuşadı.

''Gülümse Lixie çekiyorum!'' Hyunjin fotoğraf makinesini Felix'in suratına yaklaştırırken konuştu.

''Hey çok yakından çekiyorsun ama! Hyunjin bırak lütfen çok çirkinim.'' Felix Hyunjin'den uzaklaşmaya çalışıyordu.

''Hiç de bile! Hem neysen o hâlinle çıkarsın.''

''Ha çirkin miyim ben yani?'' Felix bozuldu.

''Öyle bir şey demedim ki ben. Çirkin olduğunu iddia eden sensin. Sana dünyanın en güzel iltifatlarını etsem de kabul etmeyeceksin.''

Felix kollarını bağladı ve omzunu silkti. Hyunjin makineyi bırakıp sevgilisini kucakladı. Eliyle Felix'in küçük suratını tuttu ve kendisine bakmasını sağladı.

''Ne oldu şimdi?''

''Beni beğenmiyorsun değil mi?''

''Hayda nereden çıktı şimdi?''

Felix omzunu silkti. Hyunjin kıkır kıkır güldü.

''Aşkım hamile olabilir misin acaba?''

''Ay ne alaka Hyunjin?''

''Ne bileyim çok değişik davranıyorsun. Gerçi olsan hiç fena olmazdı biliyor musun?'' Sırıttı.

Felix başını iki yana salladı. Hyunjin hızlıca Felix'in yüzüne yaklaştı ve Felix'in dudaklarından bir öpücük çaldı. Felix neye uğradığını şaşırdı.

''Artık gülümseyecek misin?''

Felix kıkır kıkır gülerken Hyunjin Felix'i gıdıklamaya başladı. Felix'in kıkırtıları kahkahaya dönüşürken Hyunjin hızlıca fotoğraf makinesini eline aldı ve Felix'ten güzel bir poz kaptı.

''Başardım!''

''Ver bakayım.''

Felix atıldı ve Hyunjin'in çekmiş olduğu fotoğrafına baktı.

Hyunjin'in gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Fotoğraf ıslanırken bıraktı ve hıçkırdı. Yapbozun bir parçası daha yerine oturuyordu. Felix ile olan anıları yerine geliyordu yavaş yavaş ama hâlâ eksik parçalar vardı.

Telefonu çaldı ve takıldığı kadının aradığını gördü. Hyunjin telefonu eline aldı. Ekrana uzun uzun baktı ve en sonunda aramayı reddetti.

Yere çökerek başını ellerinin arasına aldı. Çok zavallı bir halde olduğunu inkar edemezdi. Haykırdı ve ne yaptığını sorguladı o an.

Hwang Hyunjin'in birilerinin elinden tutmasına ihtiyacı vardı ama bu el Felix'in eli olamazdı artık.

Çünkü Hyunjin o eli bir daha tutmamak üzere itmişti.

"Yardım et. Ne olursun yardım et. Başa çıkamıyorum artık."

Yukarı bakarak konuştu. Boşanma dilekçelerini vermişti ve imzaları attıktan sonra evlilikleri bitecekti.

Hyunjin'in aklı başına gelmeye başlasa da bazı şeyler için geç kaldığını biliyordu.

***

Felix Hyunjin'in eşyalarını topladı ve fotoğraf albümündeki fotoğraflarına baktı. Çok mutluydu ikisi de ama bitmişti işte. Sevdiği insan bitirmişti artık.

Çekmeceleri düzenlerken ters dönmüş bir fotoğraf kağıdı gördü. Eline alıp baktığında Hyunjin'in gülümseyen yakışıklı yüzünü gördü.

"Bu kadar yakışıklı olman haksızlık biliyor musun?"

"Niyeymiş?"

"Çünkü herkesin gözü sende ve flört etmek için can atıyorlar! O kızların bakışları hiç hoşuma gitmedi Bay Hyunjin."

Hyunjin elleriyle yüzünü kapatıp kahkaha attı. Sesi boğuk çıkıyordu.

"Gülmesene! Hoşuna gidiyor değil mi senin de?"

Felix kaşlarını çattı. Küçük suratı çok sevimliydi.

"Neler kurguladın öyle aşkım? Hem senden başka kime bakarım ben? Kim cesaret edebilir buna?"

Felix dudağını büktü.

"Günün birinde gitmezsin değil mi Hyunjin? Sıkılmazsın değil mi benden?"

Hyunjin Felix'in çenesini tuttu ve dudaklarına bir öpücük verdi.

"Sen benim hayatımsın Felix. Her şeyimsin. Nasıl sıkılabilirim ki senden? Nasıl gidebilirim? Düşünme böyle tamam mı?"

Felix gülümsedi ve sıkıca sokuldu kocasının göğsüne. Hyunjin'in elleri Felix'in ipeksi saçlarını okşadı.

Felix Hyunjin'in gitmeyeceğini biliyordu.

Felix hıçkırdı ve yere çöktü. Tüm anılarında Hyunjin gitmeyeceğini söylüyordu ona ama gitmişti işte.

Bir hafta sonra boşanma dilekçelerine imzaları attıklarında tamamen ayrılacaktı yolları.

İmkansızdı ama yine de Felix bir mucizenin gerçekleşmesini istedi.

Hyunjin gitmek istese de Felix istemiyordu.

365 | hyunlixOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz