AĞUŞ-U NAZENDÂRÂNE

254 34 18
                                    

Öğlen güneşi batarken arabanın hızı yavaşlamıştı.

Karaca Adana yazan tabelayı gördüğünde içinde anlamlandıramadığı bir huzursuzluk vardı.

Burada olmaması gerektiğini düşündürten o his onu terketmiyordu.

Evet buraya gelmeyi o istemişti. Sevdiği adamın çocukluğunu bilmeyi onu yurdunda görmeyi istemişti.

Başı cama yaslı iken şehir mezarlığını görmesi ile içinde anlamlandıramadığı bir kaynama olmuştu.

'Azer dur!'

Azer telaş içinde arabayı hızla durdurdu. Karaca koşarcasına arabadan inip bulduğu ilk ağacın yanına içini boşaltmaya başladı.

Azer arabadaki sudan getirip Karacaya uzattı.

'İyi misin? Hızlı mı gittim?'

Karaca aldığı suyu yüzüne çarptı. Azere doğru yürüdü.

'İyiyim canım yol uzun geldi sanırım rahatladım sorun yok'

'Gel geç dinlenelim biraz'

'Yok bir an önce eve geçelim biraz uyursam iyi olur'

Azer sevdiğinin elinden tuttu. Birlikte arabaya doğru yürüdüler.

Kısa süre sonra eve geldiklerinde Karaca biraz daha kendini toparlamıştı.

'Kız Karaca Adana havası mı çarptı?'

'Sanırım ilk defa bı kadar uzun bir araba yolculuğu yapıyorum'

Fadik gelinin saçlarını okşadı. Bir yandan elini omzuna koydu.

'Azer kızımın eşyalarını getirde az biraz dinlensin ben şimdi kekik kaynatırım iyi gelir'

'Sağol annem'

Karaca Azerin elini uzatmasıyla yerinden kalktı.

ÜÖnceden Azerin odası olan ama şimdi kız kardeşlerinin dokunuşuyla ikisinin odası olan odaya geçtiler.

'Bakma öyle iyiyim işte uyurum geçer'

'Tamam sen dinlen ben aşağıdayım'

Karaca kendini yatağa bıraktı. Derin bir uyku çekmek istiyordu.

Ne kadar derin uyumak istese de kısa sürede uyanmıştı. Burnuna dolan yoğun kekik kokusuyla başını komodine çevirdi.

Fadik annesi kekik çayını bırakıp gitmişti. Eline alıp yudumlamaya başladı.

Elinde çayı ile odada gezinmeye başladı. Kenardaki koliler odadan çıkan eşyalardı.

Kolideki çerçeveyi eline aldı. Yeni tarihli eski bir fotoğraftı.

Seyhanın lise mezuniyeti.

Seyhanı görünce gözündeki yaşlara engel olamadı. Onun hemen arkasındaki Kadiri ve Savaşıda buldu dolu gözleri

Ama gözü en çok Seyhanda takılı kalmıştı. Uzun uzun bakıştı fotoğraftaki kız ile sanki ona konuşacakmış gibiydi.

Çerçeveyi yerine bıraktı. İşittiği sesler arka bahçeden geliyordu. Hiç düşünmeden evden çıktı.

Gelirken hafızasına kazıdığı şehir mezarlığını bulmuştu.

Bulması gereken: Kurtuluş Aile Mezarlığıydı.

Biraz yürüdükten sonra Savaş Kurtuluş yazan tabelayı görmesiyle o yöne doğru hızlandı.

Seyhan'ı Sonunda bulmuştu.

MEVEDDETWhere stories live. Discover now