SENİ BIRAKMAYACAĞIM 2

11.Bölüm

D: Beni sevdiğini ve benim için her şeyi yapabileceğini söylemiştin. Bücür. Beni baştan çıkarmayı bile beceremiyor musun?

Lanet olsun! Haklıydı. Neden anın büyüsüne kapılıp büyük konuşmuştum ki? Demekten kendimi alı koyamıyordum. Lakin onu elde etmek istiyorsam, onun sadece bana ait olmasını istiyorsam bunu yapmak zorunda olduğumu da biliyordum. Gözlerimi kapattım. Derin bir nefes aldım. Bir derin nefes aha aldım ve hızlı hareket etmemin benim için daha iyi olacağını düşünüp bir çırpıda üzerimdekini çıkardım. Daemon ise dudaklarını araladı ve

D: Yavaş ol.

Dışarıdan olumlu anlamda başımı sallarken içimden Daemon'a küfürler yağdırıyordum. Bilerek yapıyordu değil mi? O an ona baktım. Dişlerini göstererek gülümsemeye başlamıştı. Lanet olsun! Kesinlikle bilerek yapıyordu. Derin bir nefes daha aldım ve kemerimi yavaş bir şekilde çıkarmaya başladım. Kemerimi çıkardıktan sonra aynı yavaşlıkta deri pantolonumu ve çoraplarımı çıkardım. sadece baksırımla kalmıştım. Göz ucuyla Daemon'ı izlemeye başladım. Gözlerini bir an olsun benden ayırmamıştı. Bakışları yine her zamanki gibi keskindi. Birden sabırsız bir şekilde baş parmağını alt dudağına götürdü ve sağdan sola doğru alt dudağına dokunmaya başladı. Sadece bu hareketiyle tahrik olmuş erkekliğim şaha kalkmaya başlamıştı. Daemon ise istediği kıvama geldiğimi anladığında şeytani bir şekilde gülümsedi ve erkekliğime bakmaya başladı.

Onun bakışları karşısında yapacağım şeyi bile şaşırıyor baksırımı çıkarmaya çalışırken aynı zamanda yanlışlıkla erkekliğime de dokunuyorum. Dudaklarımdan istemsizce bir inleme kaçtığında Daemon oturduğu yerde sırtını dikleştiriyor ve kollarında birleştirmiş olan ellerini çözerek dizlerine koyuyor. Erkekliğim'in baksırıma yaptığı baskıdan dolayı olduğum yerde kasılmaya başlıyorum ve yavaş bir hareketle altımdaki baksırımı da çıkarıyorum. Daemon'ın karşısında ilk kez çıplak kalışım değildi lakin sanki ilk kez onun karşısında bu şekilde kalmışım gibi heyecanlanıyordum. Onun gözlerine bakmamaya çalışarak derin bir nefes aldım ve yavaşça erkekliğimin ucuna dokunmaya başladım sanki o dokunuyormuş gibi. Aynı yavaşlıkta erkekliği elimle kavramış git gel yapmaya başladım. Sanki o git gel yapıyormuş gibi. Hareketlerimi daha da hızlandırmaya başladım. Neredeyse sınırıma dayanmıştım bunu anlayabiliyordum. Gözlerimi kapattım ve tam boşalacağım sırada bir elin erkekliğimde olduğunu hissettim. Bir hışımla gözlerimi açtığımda Daemon tam karşımdaydı. Nefes alış verişi sabitti. Lakin nefesini dudaklarımda hissediyordum. Nefes alıp vermeye devam eden Daemon dudaklarını araladı

D: Daha değil.

Der demek dudaklarıyla önce alt dudağımı dişlemeye ve oradan boynuma küçük küçük öpücükler ve iz bıraktıracak türden ısırıklar konduruyordu. Dudaklarımdan ardı ardına gelmeye devam eden inlemelere karşılık Daemon bir eliyle dudaklarımı mühürlüyor ve bir yandan da göğüs uçlarıma öpücükler kondurup ısırmaya devam ediyordu. Bir yandan da erkekliğim'in ucunu tutmaya devam eden Daemon Addis boşalmamı engelliyordu. Aldığım zevk ve boşalamamış olmamın verdiği acı haddinden fazlaydı. Hatta benim gibi iflaz olmaz bir mazoşist için bile fazlaydı. Lakin zevk kısmı o kadar çok ağır basıyordu ki bu zevk bir nebze de olsa acıyı unutmama yetiyordu. Lakin bu Daemon için yeterli değildi bunu biliyordum. Yatağımın yanındaki komodinin üzerinde duran kravatımı eline alan Daemon şeytani bir şekilde gülümsedi ve kravatı erkekliğime doğru yaklaştırarak boşalmamı engellemek için erkekliğimin etrafına bağlamaya başladı. İyice sıkı olduğundan emin olduktan sonra beni kucağına oturttu. İnlememem için de kendi kravatını ağzıma tıkıştırdı. Ellerimi ise çoktan sırtımda birleştirip bağlamış olan Daemon Addis şeytani bir şekilde gülümsedi ve iki eliyle göğüs uçlarımı sıkmaya başladı. Ağzım kapalı olmasına rağmen yine de inlemelerime engel olamıyor bağırabildiğim kadar bağırıyordum. Lanet olsun! Bu neden bu kadar çok iyi hissettiriyordu? Gerçekten de aklımdan zorum mu vardı benim? İflaz olmaz mıydım ben gerçekten? Neden bu herifin yaptığı her şeyden bu kadar çok zevk alıyordum ki? Diye düşünmekten kendimi alı koyamıyordum. Bir yanım daha fazlasını isterken, bir diğer yanım buradan kaçmak istiyordu. Onu elde edeceğimi ve onun sadece bana ait olacağını söylemiştim evet. Acı çektirecekti bana belki ama sadece beni isteyecekti. Amacım onun sadece bana ait olmasını sağlamaktı. Lakin korkuyordum. Hem de çok korkuyordum. Bana ait olacaktı evet. Peki ben ne yapacaktım? Onun büyüsünden kurtulabilecek miydim? Onun karşısında sapa sağlam durabilecek miydim?

Bir yandan zihnim bana çeşitli oyunlar oynarken bir diğer yandan Daemon bedenim ile oynuyor, vücudumu istediği gibi yönlendiriyordu. İçime girmemişti belki ama şu anda aldığım zevk haddinden fazlaydı. Sanki içimdeymiş gibi hissetsem de içimde değildi. Halbuki ben onu içimde istiyordum. Onun sıcaklığını hissetmek, bedenlerimizin bir olmasını istiyordum. Daemon ise halinden çok memnun görünüyordu ve parmaklarıyla deliğime dokunmaya devam ediyordu. İnlemelerimi durduramadan dudaklarımı araladım ve kravat olmasına rağmen duyacağına inandığım bir tonda

A: Da Daemon. İçime..

Der demez bir parmağı deliğime girdi ve bir damla göz yaşı yanaklarıma ve Daemon'ın boynuna süzülmeye başladı. Daemon ise şeytani bir şekilde gülümsedi ve dudaklarını aralayarak

D: Burada değil. En sevdiğim oyuncaklarımla birlikte içine gireceğim. Çığlıklarını duymak istiyorum.

Göz bebeklerim büyümüş, sesli bir şekilde yutkunmuştum. Daemon ise dudaklarını dudaklarımda birleştirdi ve alt dudağımı dişledi. Dudaklarımı yaladıktan sonra kendi dudaklarını yaladı. Şeytani bir şekilde gülümseyerek dudaklarını kulaklarıma yerleştirdi ve nefesini üfleyerek dudaklarıma

D: İşte asıl eğlence o zaman başlayacak.

SEVGİLİ OKURLARIM. GECİKME İÇİN GERÇEKTEN ÜZGÜNÜM. MALUM SINAVLAR FALAN [BİR BİTMEDİ] UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR. BU ARADA KAPAK TASARIMI SMYRNE'E AİTTİR. KENDİSİNE ÇOK ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM. BİR DİĞER GÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE.