7. Bölüm

175 14 21
                                    

Merhabaaaalarrr 😀

Yeni bölüm geldi okumamıza Göre like yok bu yazarınızı biraz üzüyor. Yorumlarınız bekliyorum canlar öpüyorum  ve güzel bir bölümle baş başa bırakıyorum sizi.. ♡


Dalya 'nın yalpaladığını görünce refleks olarak aşağıya doğru bir hamle yapacakken Solist çocuk tarafından tutulunca gerilmişti. Eski yerini alınca pür dikkat orayı izliyordu.

Çocuğun kızın yüzüne düsen saçı düzelttiğini görünce elinin altındaki trabzanları daha çok sıkmaya başlamıştı Çetin bilinçsizce.
Aralarında birşey olduğunu Dalya'nın tebesümünden anlamıştı.

Aytaçın yardımıyla ayaklanan Dalya son kez Çetin'e doğru bakmış onun çatılmış kaşları ile olumsuzca başını sallamasını ve aynı zamanda ordan uzaklaştığını görünce yüzündeki tebessüm solmuştu.
Gözleri Alkolünde etkisi ile daha çabuk dolarken " ufff" deyip alt dudağını kemirmeye başlamıştı.

Onun az önce durduğu yerden Selim'in geldiğini görünce hızla ona koşmuş önünde küçük bir kız çocuğu gibi dikilmişti. Ondan medet umuyordu. Selim Dalya'nın gözlerine bakmış eliyle ensesinden hafifce kavrayıp kendine doğru çekmişti. Bunu bekleyen Dalya hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

" ne oldu sana güzelim yine, ne bu halin" diye sorunca daha çok sarılmıştı Selimin beline. Başını göğsüne yaslamış boğuk bir sesle
" B-ben onu çok seviyorum abi" diyebilmişti.
"Şşt, tamam burdayım. Gel seni biraz ayıltalım" Dalya'yı kolunun altına almış ofisine çıkarmıştı.

Yine olmamıştı. Onun kara gözlerinde gördüğü bir anlık öfke ve sonraki sonsuz boşlukta kaybolmuş gibi hissediyordu. Burada hiç çalışmamayı , onunla hiç karşılaşmamayı diledi.
Başını iki elinin arasına almış " aptal, aptal" diye söyleniyordu.

Her iki eliyle şakaklarına eş zamanlı vurup
" APTAL,APTAL NE YAPIYORSUN?" bağırıyordu. Peş Peşe kafasına vuruyor hep aynı kelimelerdi dudaklarından dökülen.

Selim elindeki kahveyi hemen masaya bırakmış Dalyanının bileklerinden kavramış, daha çok kendine zarar vermesini engellemişti.

Küçük bir sinir krizi geçiriyordu. Selim ona öylece sarılmıştı.
"Şşşt, tamam bak Ben burdayım. Şimdi sakinleş güzelim" diye fısıldıyordu.
" Ben ona ne yaptım? Gözlerindeki öfkeyi görmüyormusun abi? B-ben onu seviyorum. ALLAH KAHRETSIN SEVIYORUM, BUNUN IÇIN MI BU ÖFKE?" diye bağırmıştı sonlara doğru.

Selim onu daha fazla sarmalamıştı. Oda bir anlam veremiyordu. Çetinin tepkisinin abartılı olduğunun oda farkındaydı. Çetin severdi dürüstce hissetiklerini söyleyen insanları. Bu kızda söylüyordu. Fark neydi?

Koca elini Dalya'nın saçlarında gezdirirken, Dalya sakinleşmis ufak ufak hıçkırıyordu sadece.

" sana ne söyledim Ben Dalya? Kendine bunu yapmaktan vazgeç!" Diye söylendi. Ona kızmak istiyor ama yapamıyordu. Çok savunmasız bir o kadarda kırılgandı.
Bu kırılganlıkla Çetin onu maaf ederdi, zira o insanların zayıf yönlerinden vurmayı çok severdi.

Burnunu sesli bir šekilde çekip bakışlarını yavaşca yukarı kaldırmış bakıyordu. Selim onun bu çocuksu tavrına gülmeden edemedi.
" sümüklü ya" diye söylendi. Dalya kıkırdarken
" işte böyle, sümüklü olduğunu gösterme kızım hoş birşey değil bu, hatta iğrenç bile sayılabilir". Gülmeye devam ediyor Dalya ise inatla burnu çekmeye devam ediyordu.

Gömlegini işaret edip " al fış et sende rahatla bende " birden gözleri şok olmuş bir şekilde irileşirken bir Dalya'ya birde sümüklü gömleğine bakıyordu.

" Sen az önce , gömleğime mı fışladın? Gerçekten mi?" Diye soramadan edememişti. Şaşkınlığı devam ederken Dalya omuz silkmiş
" abi sözü dinlenir, sen yap dedin bende yaptım. Ayrıcaaa" diyerek gülme arzusunu bastırarak " benimle dalga geçtin , al artık sümüklü de bana istediğin kadar asla gocunmayacağım" patlatmıştı tatlı bir kahkaha.

Karo As ◇Where stories live. Discover now