Beş-خمسة

466 36 25
                                    

    Sonunda inince onlardan biraz daha uzaklaşmak istedim. Asansöre doluştuk.Wanda'ya döndüm,

"Uygunsan yarın gerçeklik dersine başlarız."

"Gerçeklik mi? Büyü çalışcaktık ama."

"Cadı olmak büyü değildir. Beynini korumak ve onunla Kaos yaratmaktır. Yani senin cadılık türün bunu gerektiriyor. Anlaşılan sana ilk cadılığın ve türlerini anlatmalıyım."

    Asansörden insekte peşimi bırakmamıştı meraklı Wanda. Avengers kanepelere dağılmıştı bende koridora ilerlerken kolumdan çekip beni de bir koltuğa oturtmuştu,

"EEEE anlat bakalım Eflin."

    Şaşkındım Amerikan insanı bu kadar meraklı değildir. Bana Türkiye'deki FBI Kazıkçı Nazikar teyzemi anımsattı hali, o da kızıldı.

"Neyi anlatayım?"

    Wanda küçük bir çocuk gibi umut dolu gözlerle sordu.

"Seni tanıyayım mesela arkadaş olmak için hani."

    Gülümsedim zoraki ,hayatıma aldığım insanların sonunu düşününce bu tanışma ve arkadaş olmayı yıllardır yapmıyordum.

"Uykum var Kahire'den geldim bu sabah. Ve görevden yeni geldim. Dinlenmeliyim Wanda, izninle."

    Marc kalktı, bana döndü hala sert yüz hatları gevşememişti. Paralı bir askerden beklendiği gibi vücudu gergin ve tetikteydi.

"Sana eşlik edeyim aynı koridorda odalarımız."

    Tamam anlamında başımı sallayıp kalktım. Onun peşine takıldım.Bir kaç adım gerisinden dik bir duruşla yürümeye başladım.

    Marc bende beklemediğim bir güven havası yaratmıştı ve bu hoşuma gitmiyordu.

    Khonshu ile ilişkisi olan biri.

     Ne diyorum ben?

    Ellerimi ceplerime soktum koridorun camından bakarak yürüyordum.

   Her şey iki saniyede oldu.

   Kolumu güçlü eliyle kavradı beni çekti,ama elini sıkmamıştı.Sırtımı çarpmadan beni duvara yasladı. Ellerini yanlarıma koydu ve hareket alanımı kısıtladı.

"Kimsin sen? Bu sadece bir Antik Mısır hayranlığı değil. Neden sen?"

    Kalbim boğazımda atıyordu. Yutkundum, kalbim o kadar hızlı atıyordu ki.

    Korktum ondandır değil mi?

   Mümkün olduğunca kekelememek için bekledim.

"Sadece biraz okuma, belki biraz hiyeroglif. Bay Spector, bu yaptığınızı bir daha yapmayın. Şimdi çekilin."

    Ellerimle omuzlarını ittirdim. Hafif kıpırdasada çekilmemişti. Kalbim olması gerekenden çok daha hızlı atıyordu, ilk şoku atlatmıştım neydi bu ya?

"Seni çözücem Banner!"

    Ellerini serbest bırakıp gerisin geri dönüp gitti. Kulaklarımda pompalanıyordu kalbim.

    Kendimi biraz toparlayınca,

"Hey yapay zeka?"
...

"Adım Friday Bayan Banner nasıl yardım edebilirim?"

    Nefesimi dışa üfledim,

"Odam nerde?"

     Tarifleriyle doğru koridoru buldum en sonunda kendimi odaya attım.

MueaqadWhere stories live. Discover now