#TUTKU#

6.3K 34 6
                                    

Günlerden cumartesi olmasına rağmen, en sevdiği günde burçe annesiyle babasını kaybetmişti. Artık annesiyle babası yoktu, bunun acısı hiçbir zaman bitmeyecekti. Yapayanlız kalmışlardı en sevdiği gün cumartesi olduğu halde en nefret ettiği gün olmuştu. Cumartesi günlerinin hemen geçmesini istiyordu, o günü unutmak için her cumartesi kendini oyalıyacak bir şeyler buluyordu. Burçenin etrafında durmadan ablası merve ve arkadaşları vardı. Burçe yine en yakın arkadaşı olan tutkunun yanındaydı tutku burçeyi her zaman gülüp eğlendirirdi. Fakat bu gün tutkuda bir şeyler vardı. Sinirliydi ama neden olduğunu bilmiyordu burçe, kalbi kırıktı tutkunun. Hemde çok kırıktı. Demiri çok sevdiği halde yiğitle birlikteydi. Demire çok kırgın olduğu için ruh halini iremede yansıtıyordu.burçe tutkuya neyin var diye sorunca birden silkelendi tutku burçeye herşeyi anlatmak istiyordu, fakat çok korkuyordu. Neden böyle oldu diye düşünüp duruyordu. Demiri çok sevdiği halde yiğitle birlikte olmak tutkuyu çok üzüyordu.aslında yiğit tutkuyu çok mutlu eden birisi ama tutkunun kalbi demir için atınca tutku bir türlü yiğiti sevemiyordu. Demir, hep tutkuyu ikinci planda bırakıyordu. Tutku demir için hep boşta kalınca konuştuğu bir kız olarak kalmıştı.
Tutku bunu bile bile demiri hala çok seviyordu hemde herkesten herşeyden çok, tutku her gece Allah'a dua ediyordu demiri unutup yiğite aşık olabiliyim diye. Tutku çok güzel ve alımlı bir kızdı bellerine kadar inen sarı saçları, ışıldayan mavi gözleri tam da yiğite göreydi. Çünkü yiğitte ela gözlü kumral uzun boylu çok yakışıklı bir çocuktu. Demir yakışıklı olmamasına rağmen tutku demiri çok seviyordu. Demir siyah saçlı, siyah gözlü, gözlüklü ve uzun bir çocuktu. Yiğit tutkunun hala demire karşı bir şeyler hissettiğini anlayabiliyordu ve bu durum yiğiti çok üzüyordu,çünkü canından çok sevdiği kız tutku demire aşıktı ve yiğit tutkuya kızamıyordu,çünkü tutku yiğit için canından bir parça haline gelmişti karşılıksızda olsa yiğit tutkuyu ömrünün sonuna kadr sevecekti.

Birde tutku ve demirin ortak arkadaşları vardı. Burçe,enes,onur,selçuk ve ada. Onur çok yakışıklı ve kültürlüydü yaşına göre çok olgun ve saygılıydı da. Enes ise sinirli kibirli kinci ve çok inatçı olan bir çocuktu eğer birisinin ona karşı bir hatasını görse direk intikam planları kurar ve intikam alana kadar peşini bırakmazdı. Aslında enesde çok iyi bir çocuk ama yaşadıklarından dolayı böyle oldu. Selçuk fotoğraf çekmeye bayılan iyi niyetli öyle herşeye atlamayan birisiydi, ada ise çok tatlı güzel ve iyi kalpliydi. Demir çok zengin ve iyi niyetli bir çocuktu aslında ama iyi niyetini bir türlü tutkuya yansıtamıyordu. Selçuk fazla demirlerle takılmaz çünkü varı yoğu fotoğraf çekmek olan birisi. Selçuğun en yakın arkadaşı enes olmasına rağmen enesi kıskanırdı. Hepsinin ortak yanı arabalardı onur hariç hepsi arabaları çok severdi birlikte toplanınca her dakika arabalarla ilgili konuşurlardı. Onur daha çok içine kapanık herşeyi içinde yaşayan bir tipti, onurun herşeyini enes bilirdi enesi çok severdi enesde onuru. Onur bu yaşta çok zorluklar atlattı bu yüzden tüm arkadaşlarından olgundu. Demirle onur çok yakın değildiler hatta her dakika kavga ederlerdi, onur hep tutkuyu korur ve tutkuya yardım ederdi. Tutkunun ne zaman başı sıkışsa yardımına onur koşardı,tutkuya hep akıl verir onun hep arkasında dururdu. Burçenin ise fazla güzelliği olmamasına rağmen çok sempatik ve çok şeker bir kızdı. Herkesi kendi gibi sanar ve herkese çok çabuk güvenirdi. Tutkuda hepsinin tam tersiydi sinirli asabi inatçı olmasına rağmen tutkuda iyi niyetliydi. Kitap okumayı çok seven bir kızdı,demiri elde etmek için elinden gelen herşeyi yapsada demir bir türlü tutkuyu sevemedi...

SON AŞKIN PEŞİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin