1. Bölüm

6.9K 309 102
                                    

28/4/ 2022, Avusturalya, Sidney

"Ya! Lee Felix. Hala uyuyor musun sen? Birazdan dansa başlayacağız ve sen daha egzersiz bile yapmamışsın." Zorla araladığım gözlerimin arasından başımın dibinde bağıran Seungmin'e baktım.

"Noluyor ya?" dedim sersem bir ses tonuyla.

"Diyorum ki; 5 dakika sonra hoca gelicek ve dans provasına başlayacağız."

"Yani?"  Yüzünde 'ciddi misin?' der gibi bir ifadeyle göz devirdi.

"Ne halin varsa gör Felix." diyip yanımdan ayrıldı. Bense üzerinde uyuduğum dinlenme koltuğundan kalkıp sürenin yettiği kadar esneme hareketleri yaptım. Ardın ise dans hocamız içeri girdi.

"Günaydın gençler." dedi enerjik sesiyle.

"Bugün, dün yarım kaldığımız yerden devam edeceğiz. Eğer esneme hareketlerini yaptıysanız hemen geçelim." Herkes onayladıktan sonra full aynayla kaplı olan duvarın karşısına geçtik ve en önde duran hocamızın gösterdiği hareketleri sergilemeye başladık.

Koreografi çok zor olmadığı için ezberlememiz 2 günü almamıştı bile. Son kez müzikle birlikte yaptıktan sonra 3 saatlik dersin ardından bir kaç dakikalık araya girdik. Ben hemen çantamdan çıkardığım su şişesini kafama diktikten sonra yerde, köşeye bir yere oturdum. Ne kadar kolay olursa olsun ter içinde kalmamak imkansızdı.

Ben dinlenirken hoca geldi ve yanıma oturdu. Bir şeyler demek için geldiği apaçık ortadaydı.

"Selam Felix."

"Merhaba hocam."

"Sana dün dediğim şeyi düşündün mü?" Ne dediğini gayet iyi anlamama rağmen salak yerine yatmaya karar verdim.

"Anlamadım? Ne demiştiniz dün?"

"Hadi ama Felix. Dediğimi gayet iyi bildiğini biliyorum. Ama duymak istediğin bu ise; Seul'de ki dans grubu seçmelerine katılmanı istiyorum. Hemde mükemmel bir şirkette." Gayet güzel bir haktı ama ben şu anki halimden memnunum. Bir sürü insanın bizi izlediği bir sahnede rahat hissetmeyeceğimi adım gibi biliyordum.

"Aslıda pek katılmak gibi bir niyetim yok. O tarz ciddi ve gergin ortamlarda dans etmek iyi gelmiyor bana. Hem her şeyi bırakıp nasıl Seul'e gideceğim. Ayrıca bir sürü öğrencinin içinden neden ben?" Derin bir nefes aldı ve cevapladı;

"Çünkü sen diğerlerinden farklısın Felix. Sen kendini dans ederken görmüyor musun? Resmen kendinden geçiyorsun. Tıpkı bir kuş tüyü gibi, hafif ve zarifsin." Yalan yok, egom iyi pofpoflanmıştı.

"Peki ya kazanamazsam seçmeleri. Nasılsa benden bin kat daha başarılı insanlar olucak orada. Beni ezip geçerler." Bu dediğime ben bile inanmamıştım. Dansta başka bir seviye olduğumu kendim de biliyorum.

"Onu bilemezsin. Eğer olmazsa da en azından şansını denemiş olursun. Bunu unutma, onların ne kadar kazanma şansı varsa seninde o kadar var." İstekle parıldayan gözlerine baktım. Tıpkı bir çocuk gibi ısrar ediyordu katılmam için.

"Kahretsin! Tamam katılacağım, ama bir şartım var. Eğer kazanırsam benden istediğin bir şeyi yapacağım, ama kazanamazsam bir daha hiçbir konuda ısrar etmeyeceksiniz." Gözleri birden neşeyle ışık saçtı. Neden bu kadar katılmamı istiyor anlamıyorum.

"Bana uyar. Anlaştık."

"Anlaştık." dedim ve uzattığı eli sıktım.

...

Çıkışta Seungmin'le birlikte yürüyerek konuşuyorduk. Evlerimiz zaten karşılıklı olduğu için yollarımız da aynıydı.

"Nasıl yani? Şimdi sen beni bırakıp Seul'e mi gidiyorsun." dedi Seungmin. Kabul etmeden önce onu bırakacağım hiç aklıma gelmemişti.

"Merak etme, zaten seçmeleri kazanamayacağım için hemen geri döneceğim." Durup vücudunu bana çevirdi.

"Peki ya kazanırsan!" Ani gelen soruyla bende duraksamıştım. Böyle bir şeye ihtimal bile vermediğin için hiç düşünmemiştim. Gerçekten kazanırsam ne olacak?

"O zaman yurdun yakınlarına taşındırtırım." Cevap vermedi. Sadece buruk bir şekilde yola bakarak yürümeye devam etti. Gerçekten çok üzgün görünüyordu. Birbirimizin tek arkadaşı bizdik. Eğer birimiz giderse diğeri kimsesiz kalırdı. Biz birbirimizin kimsesiydik.

Binaların önüne geldiğimizde ona kocaman bir şekilde sarılıp evine gönderdim. Bense kendi evime girdim. 21 yaşında genç bir çıtır olduğum için tek yaşıyordum. Ailem Busan'da yaşıyor. Bense dans tutkularımdan dolayı Avusturalya'ya taşınıp burda bi dans okuluna gidiyordum.

Çantamı odanın bir köşesine fırlatıp yorucu bir günün ardından duşa girdim. Çıkınca da giyinip kendimi yatağa attım. Saatin henüz 19:13'tü ama rahatlığın verdiği etkiyle gözlerin zorla kapanıyordu. Birazcık kestirmeden kimseye zarar gelmez nasıl olsa değil mi?

Devam Edecek...

Sınav haftasından sonra bir yaşam belirtisi vermek için bu fici yazdım heheh

Beni özlediniz mi

Ben sizi özledim

💖

Felix ⬇️

Seungmin ⬇️

ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।

Seungmin ⬇️

Seungmin ⬇️

ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।

~Diasy

Dance With Me | Hyunlixजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें