VIII - Esirine Esir Düşmek

306 15 10
                                    

Paloma Faith, Only Love Can Hurt Like This.

Merhabalar okuyucularımız!

Vuslat ve Umut Ali için güzel günlerin başlangıcı sayılabilecek bir bölümle geldik huzurunuza. Umarız seversiniz.

🤍

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar!

 İyi okumalar!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

-VIII-

Esirine Esir Düşmek.

Acının diyarında kol gezen aşk, yıkmış etrafı.

Zihin herkese küsmüş, çare bulamamış erbabı.

Sevilmek isterken düşmüş, kalkamamış bir kalp.

Belki de her şey, başkalarından beklemekten bitap.

Teni yakmak için ışınlarını gönderen güneşin önüne geçen bir buluta benzerdi, bazı insanlar.

Önce koruyor zannedersiniz, bir bakmışsınız, yanıyorsunuz.

Umut Ali ve Mestan'ın nişan hazırlıkları hız kazanmışken sevdiği adamın başkasıyla evlenmesine göz yumması yetmezmiş gibi, bir de yardım edip gitmesinin üzerinden yarım saat geçmemişti Vuslat'ın. İçinde biriken kayadan sert his yığınının bedenini güçsüz düşürdüğünü fark edemeyecek kadar hissiz tutmaya çalışıyordu kendini.

Aşk bazen acı verici olabiliyordu lakin eline tüm kozu da âşık verirdi. İstemeden vazgeçtiği her adım için bir yıldız kaydı gönlünden genç kızın. Sonra lambalarla döşenmiş bir şehrin göğü gibi ışıksız kaldı gönlü.

Sevdâ, karanlık bir kalpte doğru yolu bulamazdı.

Nitekim bulamadı da. Zira görmedi, karşısındaki adamın onu sevebileceğini. Küçük bir ilgisinden emin olsa Ali, belki de solundan alıp uzağa koyunca kayıplara karışan aşk, yuvasına dönecekti.

Misafirler yavaş yavaş bahçedeki sandalyeleri doldururken Umut Ali de Mestan da nişan için alınmış kıyafetlerin karşısında dikiliyorlardı. Oğlanın zihni duruydu. Ona göre evlilik olması gerekiyorsa, olurdu biterdi. Karısının kim olacağı, iyi biri olması dışında pek de önemli değildi. Ki Mestan, güzel bir kızdı. Annesi de uygun görmüşse, gerisi önemsizdi. Aklından tek bir inkâr, red cümlesi dahi geçmiyorken koyu lacivert takımı giymeye koyuldu. Gövdesindeki tişörtü çıkarırken hafifçe sızlayan kolu, dakikalardır hatrında bulunmayan bir ayrıntıydı. O lahza aklının zeminine takılan tek bir isim vardı. Bu kişi, Umut'u duraksattı. Birkaç saniye, gözlerinin önünde süzülen sarı saçların nedenini sorguladı ama bir kalıp uyduramadı. Yeniden kaldığı yerden giyinmeye devam etti.

ÜCRA YILDIZLAR KALBE GÖMÜLÜR  Where stories live. Discover now