Elveda

331 9 0
                                    

Multimedia: Emir

Evet Elizabeth e 'evet' dedim demesine ama...Verdiğim karardan sonra rahatlayacağımı düşünmek aptallık olmuş resmen.Bütün gece gözüme hiç uyku girmedi.Sabah da bari bir işe yarayayım diye kahvaltıyı hazırladım.Masayı hazır gören annem haklı olarak şaşırdı ama memnun da olduğu için ses etmedi.
Kahvaltıdan sonra odama geçip abimi aradım
"Alo abi"
"Funda toplantıya giriyorum.Çıkınca arayacağım seni" dedi ve telefonu kapadı.Bekle bakalım Funda hanım...
Tabi abimin toplantısı yine uzun sürdü.
Ben onu beklerken eve kızlar geldi, gitti; Gökhan defalarca aradı; akşam oldu, yemek yenilip herkes köşesine çekildi ve abim hala aramadı.
Bu bekleyişi daha az bir ızdıraba dönüştürmemek için bende elime bir kitap aldım.Okuyorum ama düşündünmeden kafa yormadan öylece sayfaları değiştiriyorum.Bu arada telefonum çaldı.Kitabı hemen bırakıp telefonu elime aldım ama arayan Gökhan dı.Artık bu kadar erteleme yeter, konuşma zamanı hem olaylardan haberi bile olmayan bu adama bu tribün de niyeyse diye telefonu açtım
"Alo"
"Funda seni kaç kere aradım niye açmıyorsun?Ayrıca dün de aradım. Ne hikmetse sen bir türlü bana geri dönüş de yapmıyorsun!"
"şey bak Gökhan şuan yüzde bin beş yüz haklısın gerçekten.Büyük eşeklik benim bu yaptığım biliyorum"
"savunman yok mu?Niye açmadın?"
"savunmam yok üzgünüm."
"niye açmadın dedim sana?"
"yorgundum, meşguldüm, gelen giden oldu"
"bütün gün mü?"
"hayır"
"Funda çileden çıkarıyorsun beni"
"üzgünüm "
"üzgün falan olma lütfen sadece biraz düşünceli ol yeter, daima seni merak eden taraf benim farkında mısın?Daima ben arıyorum ve sen her seferinde unutuyorsun"
"şuan çok sinirlisin"
"evet hem de tahmininden de çok çünkü senin bu umursamaz tavrın çok aşırı anlıyor musun beni?"
"anlıyorum ve üzgün olduğumu söyledim.Daha ne yapabilirim ki?"
"ya gerçekten de şuan aşırı sinirliyim, kapatalım olur mu? "
"sen nasıl istersen"dedim ve birden telefon yüzüme kapandı.Gerçekten de sinirlenmiş.Farkında değildim ancak telefon kapandıktan sonra gerçekten uyuz cevaplar verdiğimi anladım.Ne yapıyorum ben Allah ım.Tamamen dengesiz bir insan oldum artık.Bu düşüncelerde iken telefon yine çaldı.Arayan abimdi, nihayet!
"Alo abi"
"canım kusura bakma katılmam gereken bir davet vardı"
"yok önemli değil"dedim buruk bir sesle
"bir sorun mu var?"
"şey yok yani az önce Gökhan ı sinir ettim ona canım sıkıldı"dedim aynı tonda
"ımm şey teselli veremem bu konuda sana, biliyorsun değil mi? "
"evet, evet biliyorum.Neyse boşver daha sonrasında daha çok canını yakacağım için.Şey için aramıştım ben, Elizabeth ile konuştun mu? "
"Bak konuya geldiğin iyi oldu.Ben bu anlaşmayı kabul etmiyorum anlıyor musun?Böyle birşey asla olmayacak!"dedi abim kesin bir sesle.
"ama abi, neden?Sen Elizabeth ı sevmiyor musun, onunla evlenmek istemez misin?"
"tabi ki isterim peki ya sen çocukluk aşkım diye adlandırdığın Gökhan ı sevmiyor musun artık?"
"o öyle değil"
"nasıl öyle değil bal gibi de öyle"
"abi bu dünya da senin mutluluğun benim için önemli anlıyor musun?"
"işte tam da bu nedenle anlaşma olmayacak!Ben kendi mutluluğumun üstüne kimsenin mutsuzluğunu ekemem!"
"abi"
"konu kapandı Funda, başka birşey yoksa kapatıyorum"
"abi "
"iyi geceler Funda"dedi abim ve yine telefonu suratıma kapadı.Off Allah ım ne olacak şimdi?Elimden geleni yapıyorum yine olmuyor.Çıldırmamak elde değil.Kimseye yaranamıyorum ya.Ayrıca izninde bitmek üzere.En iyisi Elizabeth i arayıp elimden geleni yaptığımı söylemek.
"Alo Elizabeth"
"aa Funda, beklemiyordu ben senin aramak"
"ımm şey aslında son 2 dk gibi bir sürede seni aramaya karar verdim"
"sorun mu var?"
"yani benim için değil ama senin için evet var gibi"
"anlamıyor ben"
"ya seninle konuştuk ve kabul ettiğimi söyledim ya az önce de abim ile konuştum.Abim bu konudaki anlaşmayı kesinlikle kabul etmiyor.Üzgünüm elimden geleni yaptım ama abim istemiyor"
"aslında bu evlilik en çok istiyor Emir.Ama senin evlilik bitecek işte bunu istemiyor Emir.O senin mutluluğunu istemek ve kabul etmek mutsuz olmayı"
"daha ne yapabilirim beni de anla.Zaten bu kararı vermek oldukça zordu"
"evet biliyor ben.Ama sana yalvarıyorum ikna et onu.Sen ne isterse yapacak ben, söz.Asla sıkıntı ve problem yaşamayacak ben.Lütfen Funda"
"elinden geleni yaptım ama"
"bir kez daha dene.yine olmadı susacak ben o zaman, okey?"
"tamam ama bu son"
"evet biliyor ben"dedi ve telefonu kapadım.Sanki daha ne yapabilirdim ki?Yarın Gökhan ile buluşayım, sonra hazırlık yapmalıyım dönüş için.Tam tamına 2 günüm var dönmeme.Sonrası Allah kerim...
Gökhan ile öğle saatlerinde buluşup güzel bir yemek yedik.Allah dan tatsızlık çıkarmadı şu telefon mevzusundan.Klasik bir yemek sonrası eve gitmek istediğimi söyledim ve beni eve bıraktı.
İçim hiç rahat değildi bugün zaten.Sanki ihanet ediyordum Gökhan a.Onun arkasından neler neler oluyordu ki.Ona ne diyeceğim acaba bu iş olursa?Neyse olmayacak gibi zaten.
İkindi vakti bavullarımı arabaya atıp, anne ve babamla vedalaşıp Antalya dan ayrıldım.Gökhan daha 1 Hafta buradaydı.Bana, Ankara gelmeyi istediğini söyledi ama bunu kabul etmedim.Çünkü zaten aylarca ailesinden ayrı İstanbul da. biraz fazla hasret gidersin ailesi ile onlarda haklı hem.
Sabaha karşı Ankara ya geldim.Bir fırında durup bir kaç simit ve poğaça alıp eve geçtim.Eve geldiğimde kızlar hala uyuyordu.Şimdi uyusam rahat uyuyamam kızlar ses yapar en iyisi güzel bir kahvaltı hazırlayayım ve kızları uyandırayım.
Kahvaltı da kızların nişan tebriklerini tekrardan kabul ettim.Kahvaltı sonrası Zuhal ve Sena okula gitti.Bugün dersi olmadığı için Başak evdeydi.Ben yatağıma kendimi attığım an Başak da valizlerimi yerleştirdi.
Uyandığımda çoktan öğleni geçmişti.Yüzümü yıkayıp salona geçtiğimde Başak da bir elinde kahvesi bir elinde Laptop u bişeyler yapıyordu.
"selam"
"aa uyandın mı"
"evet tatlım, valizler için teşekkürler "dedim Başak ın yanağından öptüm.
"sorun yok tatlım"
"bende bir kahve alayım"
"tamamdır"dedi ve o laptopuna dönerken bende mutfağa geçtim.Kendime bir kahve alıp Başak ın yanına oturdum
"ne yapıyorsun "
"bir ödevim vardı onu hallediyorum.Vee bitti"dedi ve ekranı kapatıp laptopu yere koydu.
"anlat bakalım nişan nasıldı"dedi kocaman bir gülümsemeyle.Önce kahveden bir yudum aldım sonra da
"iyiydi"dedim.Hayal kırıklığı ile doldu Başak ın yüzü
"bişey olmuş.evet evet bişey var sende.Hadi bakalım Funda dökül "diye bağırmaya başladı Başak.
"saçmalama yok birşey "
"kızım biz kaç yıldır tanıyoruz birbirimizi.Hiç bilmez miyim ben seni"
"yok birşey Başak kurcalama."
"Funda canım arkadaşım anlat noldu?Gökhan ile mi ilgili? Nişan mı kötü geçti? Noldu yaa?"
"Başak ısrar etme yok birşey diyorum.Herşey herkes çok iyi sorun yok"
"sen ne kadar yok desende yüzünden belli var."
"aa iyice saçmaladın sen ama yok birşey "
"neyse tamam öyle olsun ama söz ver bana başın her sıkıştığında beni bulacaksın, tamam mı? "
"tamam tamam öyle olsun, söz!"
"hadi sen biraz daha dinlen de ben akşama yemek hazırlayayım.Hem senin gelişine özel mükellef bir sofra olmalı "
"hadi bakalım öyle olsun "dedim ve odama geçtim.
Akşam yemeğinden Başak dediğini yapmış bir güzel döktürmüştü.Uzun bir yemek sonrası Zuhal ve Sena da bulaşıkları yıkadı.Abimden ve Elizabeth den de hala haber yoktu.

~1 Hafta Sonra~

"hemşire hanım bir bakar mısınız " sesiyle doldurduğum hasta dosyasını bırakıp seslenen kadından tarafa gittim.Günlerim bu şekilde ilerledi hep.1 haftadır kimseden ses yoktu.Bir kaç kez abimi aradım, işlerini bahane edip kısa kesti.Elizabeth ı de bir kez aradım, O da açmadı.Bende eski hayatıma döndüm.Zaten en iyisi oydu ancak büyük anneye bunu anlatmak imkansız.Saat 5 de nöbet teslimini yapıp soyunma odasına geçtim.Üzerimi değişip otopark a gittim.Tam arabayı çalıştıracağım sırada telefonum çaldı.Arayan Elizabeth di.Yüreğim kısa bir an sıkıştı ve hiç düşünmeden hemen telefonu açtım
"Alo Elizabeth"
"Funda, Funda yardım et nolur?"
"ne oldu Elizabeth, abime bişey mi oldu?"
"Funda, büyük anne benim aşkı biliyor ve emir kabul etmiyor anlatmayı.Büyük anne karar verdi artık beni evlendirecek"
"ne inanmıyorum demek kabul etti evleniyorsunuz.Bu müthiş bir haber"
"oo no hayır yani Emir ile değil.Danimarka dan biri bu prens"
"hayır yaa olamaz!"
"evet olamaz.Ne olur konuş Emir ile.Beni dinlememek.Lütfen yalvarırım sana"
"ama kabul etmedi ya"
"evet çünkü diyor bana onlar aşkın.Günah.Olmaz"
"abim yaa"
"ama senin kurtuluşun var.2 sene sonrası var.Düşün.Bizim yok."
"Elizabeth ben.."
"lütfen Funda.Sen bizden şanslı"
"pekala arayacağım"
"çok çok çok teşekkür ediyor ben"dedi ve telefonu kapadım...Bu iş fazlası ile uzadı.Artık günün yorgunluğu üzerine bir de bu iş yükleniyor.Hem Elizabeth haklı benim bir şansım var ama onların yok.2 yıl sonra gelip tekrar evlenebilirim.Gaza yüklenip doğruca eve gittim.Kızlar okuldan dönmemiş daha.Evde yanlız olmamı fırsat bilip hemen abimi aradım.
"abi"
"efendim abicim"
"konuşmamız lazım"
"hayırdır"
"hayır hayır.Ben bir karar verdim."
"oo hayır duymak istemiyorum.Kapat lütfen telefonu"
"hayır hayır bekle.Biz Gökhan ile ayrıldık.Büyük bir kavga ettik ve artık bitti"
"ne nasıl bitti?"
"baya bitti işte"
"sana inanmıyorum"
"yok bak gerçekten bitti.Yapamadık, olmadı"
"peki annem, babam birşey söylemedi mi?"
"şey onlara söylemedim ben daha"
"neden?"
"annemi bilirsin bir sürü şey söyleyecek"
"olsun.Biran önce öğrensin."
"tamam ben onu halledicem."
"...."
"ıı şey şu anlaşma var ya"
"evet"
"onu kabul edebiliriz artık"
"hayır dedim sana, olmaz.Gökhan ile bitmesi bişey ifade etmiyor "
"pekala sende anlaşmaya birşeyler ekle çıkar ne bileyim oynama yap.Kabul edebileceğin hale sok "
"sen artık bu işe karışma"
"abi!Yeter artık.Bu iş sadece senin işin değil.Elizabeth i düşün"
"Funda..Şuan bir toplantı yemeğine gidiyorum.Çıkınca konuşacağız"dedi ve abim telefonu kapadı.Sanırım oldu gibi ama abime belli olmaz.Ya az önce söylediğim yalan?Şimdi Gökhan ı ne yapacağım ben?Bu yalan hiç iyi olmadı.Ama Elizabeth haklı bizim bir şansımız olabilir fakat abimlerin böyle bir şansı bir daha olmayacak.ALLAHIM işler yine sarpa sardı...

FEDAİWhere stories live. Discover now