• 3.0 •

70.2K 5.3K 3.7K
                                    

•••

(Yayımlanma Tarihi: 05

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Yayımlanma Tarihi: 05.04.2023)
•••
(2,6K Oy 🌟 / 2,5K Yorum 💭)

| Gökmen Kurt |

Odasının kapısının art arda iki kez tıklatılarak henüz komut vermeden açılması üzerine kaşlarını çatarak içeriye giren kişiyi görmek için bakışlarını kapıya çevirirken, kapıyı aralayan kişinin attığı ilk adım sayesinde tanıdık beyaz spor ayakkabıları fark etti ve içeriye destursuz giren kişinin Engin olduğunu anlayarak sert bir soluk aldı. Elindeki kalemi ve üzerinde çalıştığı dosyanın kapağını kapatarak çekmecesini açarken birbirine sıkı sıkıya baskı uygulayan dişleri sayesinde gergin çene hatlarıyla dosyayı çekmecesinin içine bıraktı.

Sabırlı bir adamdı. Pervasızca hareket etmez, bir şey yapacağı zaman önce oturup defalarca uygulayacağı kararların getirelerini ve oluşabilecek en kötü sonuçları düşünerek hareket ederdi ancak böyle bir durumda, üstelik konu kız kardeşi olarak gördüğü kadınken onu zor duruma düşüren, tehlikeye atan bu adama karşı ne kadar sakin kalabilirdi kendisi de bilmiyordu. Engin, tanıştıkları günden itibaren oluşabilecek bir fikir ayrılığında istisnasız her olayda sınırlarını zorluyordu.

Başını hafifçe sola yatırarak bakışlarını üzerinde kısa bir süre dolaştırırken sesine yansıttığı tehditkar bir tonla, "Sana dönmemeni söylediğimi hatırlıyorum." diyerek ilk söze başlayan kendisi oldu. Omuzları gerildi ve bedenindeki kasılmanın getirisi olarak yara bölgesinde küçük bir sızlama meydana geldi. Birkaç adımda tam karşısındaki yerini alan Engin'in yüz ifadelerini incelerken kendisine nazaran fazlasıyla sakin ve rahat olması burun deliklerinin genişlemesine ve kanının fokurdamasına sebep oldu. "Asıp kesmeden önce Ömer'i dinlediğin gibi beni de dinlemen gerekmiyor mu?"

Dudaklarımı hafifçe birbirine bastırarak başını aşağı yukarı sallarken kaşları hafifçe havalanmış, öfke ile harmanlanan ifadesine bir de sinir bozucu bir tebessüm eklenmişti. "Buna gerek var mı?"

Üzerindeki doktor önlüğünü omuzlarından sıyırıp bir koluna asan Engin ile bakışlarıyla hareketlerini takip ederken, "Açıklamamı merak etmiyor musun, Gökmen?" diyerek kendisine yönelttiği ikinci bir sorusunu duydu. İsteği de buydu. Mantıklı bir açıklaması var ise bile, ki bunu işler bu noktaya gelmeden önce gelip kendisine anlatmasını bekliyordu ama yapmamıştı. Böylesine önemli bir konuyu yardım edebileceği halde kendisinden gizlemişti. Ama yine de onu dinlemeden hareket etmeyecek, öfkesinin önyargılarını desteklemesine izin vermeyecekti.

Dirseklerini masaya yasladığı esnada yara bölgesindeki sızıdan dolayı yüzünde küçük bir buruşukluk meydana gelirken ifadesini dışarıya belli etmemek için direkt konuya girerek, "Bir açıklaman var yani." diye seslendi. Büyük bir rahatlama eşliğinde başını sallayarak nefes alan Engin'e, karşısında kalan sandalyelerden birini oturması için işaret ederken onun da kendisini cevapladığını duydu. "Var. Seni tatmin edecek bir açıklamam var."

MÜNFERİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin